Sosyal medya fenomenliği yaparken kendi hoşluk merkezi ve kozmetik markasını kuran Eylül Öztürk, Gökay Kalaycıoğlu ile 360 Derece programına konuk oldu. Ailesiyle uzun yıllardır görüşmediğinden bahseden Öztürk, yaşadıklarıyla herkesi duygulandırdı.
“AİLEMDEN RUHSAL VE FİZİKÎ ŞİDDET GÖRDÜM”
Ailesinin narsist kişiliğe sahip olduğundan bahseden Öztürk, “Annem öğretmendi onun vazifesi için kardeşimle beni alarak Belçika’ya götürdü. Biz 5 sene orada yaşadık babam da işi gereği Türkiye’de kaldı. Ailemden ruhsal ve fizikî şiddet gördüm. Yaşadığım vakit bunu anlamamıştım lakin sonrasında yaşadığı ruhsal düşüncelerden ötürü yaşadıklarımı anladım. Ben kendimi bildim bileli psikoloğa daima gereksinim duydum. Kendimi hayata yenik hissettim. Hayata karşı daima huzursuz biriydim. Büyüyünce yaşadığım sıkıntıların çocukluğumdan geldiğini anladım. Narsist bir aile tarafından büyütüldüm” dedi.
“17 YAŞINDA AİLEMİN ŞİDDETİNE KARŞILIK VERDİM”
Yıllarca ailesinden şiddet gördüğünü söyleyen fenomen, “Babamla hiç bağlantı yoktu. Birbirimize ‘merhaba’ bile demedik. Anne ve babam her şeyi bana yaptı. İkisi de hayatta fakat biz görüşmüyoruz. İrtibat kurmayı çok denedim fakat olmadı. Hayatım boyunca aile olmanın gayreti verdim. Narsistler tedaviyi reddediyor, duyguyu anlamıyorlar. 18 yaşında konuttan kovuldum. Ailem bana ‘iş bul’ dedi. Benim yaşamak istediğim hayat onlara uymadı, o yüzden de beni konutta istemediler. Ben arkadaşlarımla vakit geçirmeyi istedim daima. Maddi olarak bir dert yaşamadık hiç. Beni oyalamak için işe girmemi ve yaşamak istediğim hayatı yaşamamamı istediler. Bana bakmak istemediler. 16-17 yaşında ailemin şiddetine karşılık vermeye başlayınca şiddet bitti. Yaşadıklarımdan sonra senelerce terapi aldım. Yaşadıklarımın bir çocuk istismarı olduğunu yıllar sonra anladım” halinde konuştu.
“NASIL ANNE OLUNMAYACAĞINI ANNEMDEN ÖĞRENDİM”
Annesiyle ilgili bir de itirafta bulunan Eylül Öztürk, kelamlarına şöyle devam etti: “Ben nasıl anne olunmayacağını annemden öğrendim. Yaşadığım şeyler bugün benim başarımı getirdi. Bugün bana ‘Başarılı mı olmak isterdin yoksa keyifli bir ailede yaşamayı mı?’ deseler her şeyi elimin karşıtıyla iter ve keyifli bir aileyi tercih ederdim. Başarımdan ötürü aldığım tüm mükafatların altında acı ve sevilme isteği var.”
“HAYATIM BOYUNCA AŞAĞILANMAYA ALIŞTIM”
Şartlı sevilmeyi öğrendiğim için hayatım boyunca problemli beşerlerle birlikte oldum. Gittiğim terapilerde sorunun bende olduğunu öğrendim. Daha sonra eşim Kenan’la tanıştım. Kenan benim sevgiliyle ayakkabımı bağlardı ve daima sevgisini gösterirdi. Lakin ben hayatım boyunca aşağılanmaya alıştığım için Kenan’ın davranışları beni itiyordu. Ben Kenan için kendimi zorladım o benim yaralarımı sardı.
“GECE ÇALIŞIP GÜNDÜZ OKULA GİTTİM”
“Üniversite vaktinde meskenden kovulduğum için gece çalışıp gündüz de okula gidiyordum. Sabaha kadar gece kulüplerinde fotoğrafçılık yapıp stant hostesliği yaptım. Ailemin maddi durumu uygun olduğu için de bana hiçbir burs çıkmadı. 18 yaşında gece kulüplerinde çalışmaya başlayınca bir sürü pislik gördüm lakin ben hiç makûs bir şeye bulaşmadım. Beni kurtaracak bir ailem olmadığı için başımın dermanına baktım.”
“ANNEM TORUNLARINI GÖRMEYE GELMEDİ”
“Aileme söylemek istediğim hiçbir şey yok. Onların kendi doğruları bu. Bunu isteyerek mi yapıyorlar dersen hayır. Bu bir hastalık. Kişinin kendisine bir şey olmuyor ancak etrafındaki mahvediyor. Birinci çocuğumu gördüler lakin ikinci çocuğumu görmediler. Ben annemi arayarak gelmelerini istedim fakat gelmediler.”
