Seniha-Faik-Hakkı Celis üçgeni. Huzursuz, yerleşememiş beşerler topluluğunun ortak ruh halleri, aranan nedenler, bulunan farklı münasebetler. Yirminci yüzyılın birinci yarısında büyük bir üretkenlikle mecmualara yazdığı şiir, hikaye, makale ve eleştri çeşidi yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, öyküleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en değerli edebiyatçılarımız ortasında yer alır.
Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri’nin 1910’dan 1974’e dek verdiği eserler, Türkçenin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Yapıtlarının mevzu ve fikir zenginliği de lisan özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz.
Yakup Kadri’nin Fransız edebiyatı tesirinde başlayan müellifliği, 1920’lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik bahislere, tarihe, periyot çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir.
Sayfa: 232
GÜÇLÜ BİR PANORAMA
Fecr-i Ati’den yetişmiş fakat bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal şartlar, tarihi süreçler ve ferdî portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş bir müellif olan Karaosmanoğlu’nun yapıtları, hala tüketilmemiş detaylarının tartışılıp incelenmesi gereken güçlü bir panoromadır.
İrtibat için:
Kitap@ensonhaber.com.tr
GÜNDEM
26 Mayıs 2022MAGAZİN
26 Mayıs 2022GÜNDEM
26 Mayıs 2022GÜNDEM
26 Mayıs 2022GÜNDEM
26 Mayıs 2022MAGAZİN
26 Mayıs 2022GÜNDEM
26 Mayıs 2022Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.