Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, “Tek yürek, yekvücut olup yaralarımızı sarmaya çaba ediyoruz. Acılarımızı hafifletmeye, umutlarımızı canlı tutmaya devam ediyoruz.” dedi.

Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen Hatay’ın Antakya ilçesinde mezarlık kompleksi alanında kurulan çadır mescitte, “Kardeşlik, dayanışma ve dua” bahisli hutbe irat eden Erbaş, cuma namazı kıldırdı ve dua etti.

Erbaş, hutbede, milletçe sıkıntı vakitlerden geçildiğini belirterek şunları söz etti:

“Tek yürek, yekvücut olup yaralarımızı sarmaya çaba ediyoruz. Acılarımızı hafifletmeye, umutlarımızı canlı tutmaya devam ediyoruz. Allah’a gönülden bağlı müminler olarak inancımız odur ki bu eza bulutları, ilahi rahmet rüzgarlarıyla dağılacaktır Allah’ın müsaadesiyle. Hayır ve rahmet kapıları dua, kardeşlik ve dayanışma anahtarıyla açılacaktır inşallah. Gönüllerimiz, huzur ve sekinete kavuşacaktır. İman dolu yüreklerimiz selamet bulacaktır inşallah. Çünkü müminlerin velisi ve yardımcısı büyük Allah’tır. O, bize bizden daha yakındır. Her halimizi bilen, bize metanet ihsan eden, gönlümüze ferahlık veren O’dur.”

“Erdemlerimizi yaşatmanın, kardeşlik ahlakını yüceltmenin artık tam zamanı”

Erbaş, afetler karşısında imandan güç almanın, duaya sığınmanın kulluğun bir gereği olduğunun altını çizdi.

Bugünün gönülleri duaya açma, hali Cenabıhakk’a arz etme vakti olduğunu lisana getiren Erbaş, şöyle devam etti:

“Sonsuz kudret sahibinin yardım ve inayetini dileme vaktidir. Aziz Mevla’mızın ‘Bana dua edin, duanızı kabul edeyim.’ buyruğuna icabet etme vaktidir. ‘Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin.’ buyruğuna kulak verme, samimi yakarışlarda buluşma vaktidir, bu vakit. Bugün, sarsıntının sebep olduğu yıkımla çaba eden milletimiz için ulu Rabbimizden rahmet, metanet, güç ve kuvvet dileme vaktidir.

Böylesi güç vakitlerde millet olmanın gereği; kardeşlik ruhumuzu canlı tutmaktır. Hassas ve samimi olmak, birbirimizin kederiyle dertlenmektir. Ülkemizin her kentinden, beldesinden, köyünden Hatay’da, Maraş’ta, Adıyaman’da, Malatya’da ve başka yerlerde sarsıntıdan etkilenen her beldede kardeşlerimizin bulunması işte bunun en büyük göstergesidir. Bu; birliğin, beraberliğin, dayanışmanın en büyük göstergesidir. Darda kalan kardeşlerimizin işini kolaylaştırmak, afetle sarsılan dünyalarına itimat aşılamaktır. Kimsesiz, yalnız ve yardımsız olmadıklarını kardeşlerimize hissettirmek, ellerinden tutmaktır. Özellikle çocuklara kol kanat germek, öksüz ve yetimlerin hamisi olmaktır. Kuşku ve tasaya, fitne ve fesada asla fırsat vermeden, erdemlerimizi yaşatmanın, kardeşlik ahlakını yüceltmenin artık tam vaktidir.

Peygamberlerinin azmi sonucunda onlara lütfettiği devayı bize de ihsan etmesi için şanlı Rabbimize dua edelim. Üzerimize sekinet yağdırması, gönüllerimizi onarması, yaralarımıza derman olması için aziz Rabbimize yalvaralım, yakaralım. Yüreklerimizi birbirine kaynaştırması, birlik, beraberlik ve kardeşlik şuurumuzu daim kılması için Rabbimize niyazda bulunalım.”

Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Erbaş, “Yüce Rabbimiz, aziz milletimize ve bütün insanlığa bir daha bu türlü acılar göstermesin.” dedi.