Kişisel imza hayatın her aşamasında sıklıkla kullanılmaktadır ancak çoğu zaman rastgele karalanan kağıtlar istenmeyen durumlara neden olabilmektedir. İmzaların yalnızca adın veya soyadın baş harflerinden oluşan ‘baş harfleri’ yerine ad ve soyadı yazılarak yazılması gerektiğini öneren uzmanlar, imzanın atıldığı kalemin yanı sıra kullanılan mürekkebin de, el baskılarının önemli olduğuna dikkat çekiyor. kağıt üzerindeki ve kaligrafik harfler insanlar için güvenlik önlemi oluşturuyor.
“ÇEKLERDE İMZA REDDİ ÇOK OLUYOR”
Kocaeli’de yaşayan Kartepe 2. Noteri emekli hakim Yaşar Bedir, imza atarken dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. İmzanın çoğunlukla senet ve çeklerde kullanıldığını belirten Bedir, “İmza reddi çok yaygın, özellikle de insanların ‘senet’ dediği çeklerde. Sahte imza vakaları var. Bunlara karşı ne yapılıyor? İtirazlar yapılıyor. Yasal işlem başlatılıyor, başımıza böyle bir şey geldiğinde ilk önce biz yapmalıyız.” Ya Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Şube Müdürlüğü’ne ya da İstanbul Adli Tıp Müdürlüğü’ne gönderiyorduk. Tabii ondan önce ilgili kişinin başka yerlerde attığı imzaları ve yazıları topluyorduk. Mesela kişinin yaşadığı ülkede banka işlemleri, askerlik şubeleri ya da noterlikler varsa imzalarını istiyorduk. Örnek teşkil edecek imzalar varsa asıllarının gönderilmesi gerekiyordu. Biz onları istedik. Daha sonra ayakta ve duruşmada oturarak sağ elimiz ve sol elimiz ile imzalarını alıyorduk. Adlarını, soyadlarını, adreslerini yazıyorduk. Bunları toplayıp buralara gönderiyorduk. ‘Bu imza onun olsun ya da olmasın’ diyorlardı. İtiraz olunca başka bir bilirkişiye gönderiyorduk. Onları başka bir uzmanlık yerine gönderiyorduk. Raporlar çelişkili çıkınca İstanbul Teknik Üniversitesi’ne gönderdik. Çoğunluğun raporuna göre karar alıyorduk” dedi.
“MAHKEMELER ÇOK YOĞUN”
İmzalarda çok sorun yaşandığının altını çizen Bedir, “Mesela icra ve soruşturma mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri, ticaret mahkemeleri çok yoğun. Bir de ceza mahkemeleri var. Mesela sahte senet düzenlemek suçtur. ya da faturada sahtecilik yapmak. O yüzden özellikle faturadan bahsediyorum, bunlar Doldurma yöntemlerine çok dikkat etmek gerekiyor, imza kalemi almak gerekiyor, özel mürekkep karışımının da güvence sağlayacağını düşünüyorum. Kendin karıştırabilirsin. Zaten ‘Git çok özel bir mürekkep al’ demiyorum. Çok anlamlı değil. Benim de özel bir mürekkebim var. Karıştırıyorum.” dedi.
“İNSANLARIN EL İZLERİ YAZIRKEN VE İMZA ALIRKEN FARKLIDIR”
İmzanın uzmanlar tarafından incelenirken tüm detayların dikkate alındığına işaret eden Yaşar Bedir, “O bölümlerde ayrıca spektral analiz denilen bir çalışma var. Mürekkeplerdeki uçucu maddelere, renk kombinasyonlarına da bakıyorlar. Ayrıca inceliyorlar. el izleri.İnsanların el izleri yazarken ve imzalarken farklıdır.Bunlara dayanarak eğime de bakarlar.Belirli harflerin oluşturulma şekline ve kaligrafik şekillerine bakarlar.Kanunlarımızda imzanın net bir tanımı yoktur. Türk Dil Kurumu’nda mevcut.Fakat Soyadı Kanunu’nun 2.maddesinde imzada önce ismin, sonra soyadının yazıldığı yazıyor.Yani dolaylı bir tanımdır orada.Göre göre Ona önce isim yazılır, “Soyadı yazmak lazım” dedi.
“İMZA DOĞRULAMASI”
Emekli hakim Yaşar Bedir de vatandaşların yazı yazarak ve kaligrafik şekiller oluşturarak imza oluşturma konusunda dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyardı. Bedir, “Mesela bankaya gittiniz kredi alacaksınız. Ya da herhangi bir finans kuruluşunda işiniz var. Kendi kaleminizi çıkarırsanız kabul etmezler. Uçucu mürekkepler var. İstiyorlar.” kendi kaleminizle imza atacaksınız. Mümkün, imzalayın ama kendi kaleminizi de çıkarıp altına doğrulama imzası koyun.” “İyi bir kalem, iyi bir mürekkep kombinasyonu ve sık sık uygulanan bir imza oldukça büyük bir güvenlik önlemi oluşturabilir” dedi.
ACELE ETMEYİN
Aceleyle imza atılmaması gerektiğini belirten Bedir, şahit olduğu bir olaydan örnek vererek, şöyle konuştu: “Bir kişinin imzası taklit edildi. 5 milyar dolar doldurma yapıldı. Şimdi mahkemede yargılanıyor. Bunlar Önemli konular. İmza aceleyle karalanmamalı. İmza sizi temsil eden, tanımlayan ve ifade eden işarettir.” Bu önemli bir şey. Bu nedenle imzanın pratik edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özel kalemle, özel mürekkeple hep aynı imzayı kullanacaksınız. Bunu değiştirmeyeceksin. Adınızı ve soyadınızı yazın ama süsleyin. Onları çizgilerle, dairelerle, aralıklarla süsleyin. İmza belirlenirken basım dikkate alınır. Herkesin farklı derecelerde basınçları vardır. “Kağıt üzerinde. Bakıyorsunuz. Yazının kıvrımına, kaligrafi yapısına, şekline, büyüklüğüne, küçüklüğüne bakıyorsunuz. Mürekkep ve kalemin de bunu desteklediğini düşünüyorum” dedi.
“KÖTÜ NİYETLE İMZA VERMİŞ VE SONRA İNKAR EDENLER DE VAR”
Hayatı boyunca çek veya senet kullanmadığını ve kullanmayı düşünmediğini vurgulayan Yaşar Bedir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çek benim hayatımda yok. Sadece tecrübelerimi paylaşmak için insanlara bunları anlatmak istiyorum. Sahte imza atabilenler olduğu gibi, kötü niyetle imza atıp sonra inkar edenler de var. Sanırım çeki çekmeliyiz. bunlara çok dikkat edin. Mesela benim senetle işim yok ama diyelim ki birinden senet alacağım. Onu bana doldurtacağım.. ‘Adınızı soyadınızı yazın’ diyorum. İmzalayın. Kişi muhtemelen kağıdın üzerine baş harflerini koyabilir, bu nedenle imzayı tamamlamak için ‘Adınızı, soyadınızı yazın, adresinizi yazın, tutarı yazın, vadeyi yazın’ diyorum. İmzanızın kendisine ait olduğu yazılı olarak anlaşılıyor. “Kişi yazıp ‘Bana ait değil’ diyebilir ve bu da sorun yaratır.”
Kaynak: İHA