KAHRAMANMARAŞ merkezli zelzelelerin akabinde Malatya’dan Antalya’ya gelip, Serik ilçesindeki apart konuta ailesi ile yerleşen İbrahim İsbir, “İkinci sarsıntıda eniştemin meskenine gitmiştik. Güya kıyamet koptu, yer yarıldı. Bizi kapıdan çıkartmadı. Mesken müstakildi; kaldırıp kaldırıp yere indiriyordu” dedi.

Malatya’nın Battalgazi ilçesinde oturan akraba İsbir ve Balı aileleri, Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde Antalya’nın Serik ilçesine geldi. Serik Oto Galericiler Sitesi Derneği Lideri ve iş insanı Mustafa Özkaya’nın (44) kendilerine tahsis ettiği apart konuta yerleşen iki aile, sarsıntı anında yaşadıklarını anlattı.

‘SAĞA SOLA ÇARPIYORDUK’İlk sarsıntıda çocuklarla çok korktuklarını belirten İbrahim İsbir, “Can havliyle dışarı çıkıp, otomobilimize bindik. Kaçarken binaların önümüze yıkıldığını gördük. ‘Kıyamet mi geliyor’ diye düşündük. Binalar yıkıldığı için kentten kaçmak zorunda kaldık. Kar yağıyordu, çocuklar çok korkmuştu. İkinci sarsıntıda eniştemin meskenine gitmiştik. Yemek yedikten sonra çay bile içemeden güya kıyamet koptu. Annem yaşlı, o anda yanımdaydı. Onu koluma aldım. Güya yer yarıldı. Bizi kapıdan çıkartmadı. Mesken müstakildi; kaldırıp kaldırıp yere indiriyordu. Sağa sola çarpıyorduk. Dışarıya çıktığımızda 20-25 aile toplandı, onlar da korkmuşlardı. Boş bir alan vardı. Orada dururken zelzele bir yandan da devam ediyordu. Güya kıyamet koptu, yerin tabanına gireceğiz. O denli bir kaygı vardı. Allah bize, Türk milletine bu acıyı yaşatmasın” dedi.Antalya’ya geldiklerini ve burada hayırseverlerin kendilerini konuk ettiğini aktaran İsbir, “Çok şükür Antalya’dayız; burada hayırseverler var. İş insanları var. Bizi konuk eden Mustafa Özkaya’dan Allah razı olsun. Serik Belediye Lideri ziyaretimize geldi. Birinci etapta çocuklar için talimat verdi, konakladığımız yere çabucak çocuk parkı yaptırdı” diye konuştu.’OĞLUM SÜRÜKLEYEREK DIŞARI ATTI’İbrahim İsbir’in annesi Nuriye İsbir (74) de “Oğlumla kalıyordum. Baktım sarsıntı salıyor. Oğlum tuttu kolumdan, sürükleyerek dışarı attı. Yalın ayak dışarı çıktık. Bugüne şükür. Allah bir daha yaşatmasın” dedi.İsbir’in eniştesi Yusuf Balı (34), zelzele gününe ait şunları söyledi: “Okul kantini işletiyoruz. Zelzele olduğunda kaynımla beraberdik. Dışarıya zorla çıktık. Binaların yıkıldığını gördük. Dışarı çıkar çıkmaz annem ve kardeşlerimin konutlarına koşarak gittim. İkinci zelzeleden sonra minibüsle açık alan olduğu için kent mezarlığına gittik. Çok korktuk, orada 2 gün kaldık. Yiyecek bir şey bulamadık. Yalnızca kekle sabahı ettik. Çok soğuktu. Çocuklar üşüyordu. Sandalyelerin üzerinde sabahladık. 1-2 gün çok zorluk çektik lakin ondan sonra Allah devletimizden razı olsun. Her şey boldu. Konutumuzda yiyemeyeceğimiz yiyeceklerimiz vardı. Çocuklarımız perişan olmadı. Yalnızca birinci günlerde çadır bulamadık. Malatya, çok soğuktu üşüyorduk. Daha sonra Antalya’ya geldik. Burada herkes birlik oldu. Herkes yardımcı oldu. Mustafa Özkaya, bize kapılarını açtı. Artık yerimiz rahat. Allah, kimseye o günleri bir daha göstermesin. İnşallah daha güzel olur. Tekrar memleketimize dönmeyi düşünüyoruz. Ancak süreç ne olur? Bilemiyoruz. Konutlarımızdan bilgi alamıyoruz. Hasarlı mı, yıkıldı mı? Kendi iş yerimiz, tertibimiz var.”‘OKULUMA DEVAM ETMEK İSTİYORUM’

9 yaşındaki Hümeyra Berra İsbir ise “Depremde eniştemlerde yatıyorduk. Zelzele oldu, korktuk. Hepimiz aşağı indik. Bütün meskenler üzerimize yıkılıyordu. Çok korkmuştuk. Dışarı pijama ile çıkmıştım. Çok soğuktu. Boş bir yere geldik, bir gün geçirdik. Antalya’ya geldik. Bize burayı açan herkese teşekkür ederim. Okuyorum 3’üncü sınıfa gidiyorum. Burada okuluma devam etmek istiyorum” dedi.