Ay’ın manyetik alanıyla ilgili yapılan son araştırmalar, gizemli uydunun tarihine dair önemli ipuçları sundu. Bilim insanları, Ay’ın düşündüğümüzden çok daha uzun bir süre manyetik alana sahip olduğunu ortaya çıkardı.
Ay ile ilgili yapılan araştırmalar Dünya’nın uydusuna dair yeni ipuçları sunmaya devam ediyor.
Son olarak Çin’in Ay’dan getirdiği örnekler, uydunun düşündüğümüzden daha uzun süre manyetik bir koruma kalkanına sahip olduğunu ortaya koydu.
Çin’in Ay’dan örnek getiren uzay araçları, uydunun geçmişine ışık tutmaya devam ediyor. Chang’e-6 aracıyla toplanan ve Ay’ın karanlık yüzünden getirilen örnekler, 2,8 milyar yıl önce Ay’ın manyetik alanının yeniden güçlendiğini ortaya koymuştu.
Ancak yeni bir çalışmada, 2020 yılında Chang’e-5’in topladığı örneklerin analizi, bu tarihin daha da yakın bir dönemi işaret ettiğini gösterdi. Hakemli Science Advances dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, Ay’ın iki milyar yıl önce dahi zayıf bir manyetik alanı olduğu belirlendi.
Çin’in Chang’e-5 aracı tarafından getirilen bazalt örnekleri üzerinde yapılan incelemelerde, 3-8 milimetre uzunluğunda ve 0,3 gram ağırlığındaki dokuz kaya parçası kullanıldı. Bu örnekler, oluşum dönemlerindeki manyetik alanın kaydını tutuyordu. Araştırmacılar, bu kayaların yaklaşık iki milyar yıl önce oluştuğunu tespit etti.
Analizler sonucunda Ay’ın manyetik alanının o dönemde 2-4 mikrotesla gücünde olduğu belirlendi. Karşılaştırmak gerekirse, Dünya’nın bugünkü manyetik alanı yaklaşık 30 mikrotesla gücünde.
Uzmanlar, bu zayıf manyetik alanın bile Ay’ın yüzeyini güneş radyasyonundan koruyabileceğini ve su gibi uçucu bileşiklerin tutulmasına yardımcı olabileceğini söylüyor.
MIT’den Benjamin Weiss, bu uzun ömürlü manyetik alanın Ay çekirdeğinin kristalleşmesi ya da çekirdekle manto arasındaki etkileşimler gibi olaylarla bağlantılı olabileceğini ifade ediyor.
Çalışmanın ortak yazarı, Pekin Jeoloji ve Jeofizik Enstitüsü’nden Ross Mitchell, “Ay’ın çekirdeğinde oluşan bu manyetik alan, derindeki iç kısmının hâlâ sıcak ve aktif olduğunu gösteriyor” diyor. Mitchell ayrıca, bu bulgunun Ay’daki geç dönem volkanizmayı açıklayabileceğine dikkat çekiyor.