Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Dünya Enerji Konseyi” için kaleme aldığı makalede Türkiye’nin enerji vizyonunu anlattı. Bayraktar, Türkiye’nin hem geleneksel hem de yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak, kaynak çeşitliliğine bağlı bir stratejiyi sürdüreceğini belirtti.
Dünya Enerji Konseyi Türkiye Başkanlığı’nı da yürüten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Dünya Enerji Konseyi’nin internet sitesi için “Neden hem petrol ve doğalgaz aramaya devam etmemiz hem de yenilenebilir enerji kapasitemizi üç katına çıkarmamız gerekiyor?” başlıklı bir makale kaleme aldı. Makalede, enerjide dönüşüm ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bayraktar, dünyanın yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş konusunda fikir birliğinde olduğunu belirtti. Bayraktar, gelişmekte olan ekonomilerin bazılarının artan enerji talebini karşılarken karbonsuzlaşma için de pragmatik enerji politikaları oluşturduğuna işaret etti. Bakan Bayraktar, “Her geçiş dönemi zorludur ancak o ülkenin özel ihtiyaçlarına göre dikkatle seçilmiş bir çözüm seti oluşturmak için de eşsiz bir fırsattır.” ifadesini kullandı. “TÜRKİYE’NİN ENERJİ HEDEFLERİ ÇOK YÖNLÜ” Makalesinde, Türkiye’nin de “arz güvenliğinin sağlanması, uygun maliyet, net sıfır emisyona ulaşmak ve enerji bağımsızlığının elde edilmesi” gibi çok yönlü hedefleri olduğunu belirten Bayraktar, bu hedeflerin çoğunu başarmanın mümkün olduğunu vurguladı. Türkiye’nin yenilenebilir enerji, petrol ve doğalgaz yatırımlarıyla enerjide kendine yeterliliğinin yüzde 30’un üzerine çıktığı bilgisini veren Bayraktar, “Bu başarı, petrol ve doğalgaz ithalatına yerli alternatifler ortaya koymak için hem hidrokarbon arama ve üretimini hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılmasını içeren dengeli bir yaklaşımın sonucudur.” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin günlük 1 milyon varil petrol tüketimi bulunduğunu belirten Bayraktar, “Halkımızın refahını sağlayacak ve küresel rekabetçi konumumuzu koruyacak alternatif yollar yaratmadan fosil yakıtları aniden terk etmek ne mümkün ne de akılcıdır. Gerçekleri göz ardı eden bir geçiş, enerji fiyatlarındaki ciddi artışlar nedeniyle kamuoyunu etkileyebilir, net sıfır hedeflerine yönelik kamuoyu desteğini tehlikeye atabilir ve geçiş dönemini kaçırılmış bir fırsata dönüştürebilir.” ifadesini kullandı. Bayraktar, Gabar’da günlük 40 bin varile ulaşan petrol üretimine ilişkin, “Gabar, artık tüm ulusu heyecanlandıran keşiflerle tanınıyor. Yapılan hızlı yatırımlar, bölgeye hızla refah getirecektir. Uzun yıllar göç veren bölge, bugün göç alır duruma gelmiştir.” dedi. Bakan Bayraktar, bu bağlamda Türkiye’nin hem geleneksel hem de yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak çeşitlendirilmiş bir enerji portföyüne bağlılığını sürdürdüğünü ifade etti. “TÜRKİYE, ENERJİDE KOLEKTİF VE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIMA SAHİP” Enerjide dönüşümün Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için duyarlı, rasyonel, esnek ve dijital olması gerektiğine inandığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Türkiye, aynı anda dünyanın en büyük nükleer santral şantiyesine, son yılların en büyük açık deniz doğalgaz keşiflerinden birine, bölgesel doğalgaz ve petrol ticaretine olanak sağlayan platformlara, yaklaşık 80 gigavatlık yenilenebilir enerji projelerine, en büyük nadir toprak elementleri sahalarından birine, elektrik şebekesi için milyarlarca dolarlık bir yatırım planına ve iddialı enerji verimliliği hedeflerine ev sahipliği yapan bir ülkedir. Enerjiye yönelik kolektif ve bütüncül bir yaklaşım bize dirençli bir ulusal enerji sistemi sağlayacaktır.” İklim değişikliğiyle mücadelede bireysel değil kolektif yaklaşımın önemine işaret eden Bayraktar, yazısını, “Gelin hikayeyi enerji dönüşümünden akıllı enerji dönüşümüne doğru değiştirelim.” ifadesiyle tamamladı.
