NASA tarafından yürütülen yeni bir araştırma, Mars yüzeyinin altında bulunan su buzuna güneş ışığının erişebileceğini ve burada fotosentezin gerçekleşebileceğini gösteriyor. Bu durum, gezegende yaşam için gerekli koşulların var olabileceğine dair umutları artırıyor.
İlk gözlemler yanlış bir şekilde zeki bir uygarlık izlenimi verdi ancak ilk ziyaret sondaları sade, ıssız bir gezegen olduğunu ortaya çıkardı.
Eğer ulaşırsa, eriyen suda fotosentez yapılmasına olanak sağlayabilir.
Dünya’da bu gerçekten yaşanmış ve biyologlar yaşamla dolu benzer havuzlar bulmuşlardır.
Sovyetler Birliği’nin Mars 1 ve NASA’nın Mariner misyonuyla başlayan süreç, kısa süre sonra 1976’da ünlü Viking iniş araçları tarafından takip edildi.
Bunlar yüzey materyalini yaşam belirtileri açısından test eden ilk görevlerdi.
Mars Pathfinder görevi Sojourner keşif aracını da beraberinde götürmüş ve bu görevleri Spirit ile Opportunity keşif araçları izlemiştir.
Daha sonraki görevlerin odak noktası su aramak ve gezegenin iklim ve jeolojisini analiz etmek olmuştur.
Bu sadece gezegen evrimleşirken koşulları anlamak için değil, aynı zamanda insan keşfinin önünü açmak içindi.
Bugüne kadar Mars’ta yaşam olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunamamıştır. Yine de bu soru onlarca yıldır aklımızı kurcalamaya devam ediyor.
Güneş Sistemi’ndeki tüm gezegenler arasında Mars, özellikle uzak geçmişte sıvı suyun keşfedilmesi nedeniyle bir zamanlar ilkel yaşamı barındırmış olması en muhtemel yerdir.
NASA’nın Curiosity ve Perseverance keşif araçları tarafından organik moleküller bile keşfedilmiştir ancak araştırmacılar mikrobik yaşamın kanıtlarını aramaya devam etmektedir.