Toplumların işlevlerini yerine getirmesini sağlayan zorunlu mal ve hizmetleri kilit işçiler sağlıyor. Uluslarası Çalışma Örgütü ILO, kilit işçilerle ilgili bir rapor yayımladı. Rapora göre, kilit işçilerin rolü en çok pandemi döneminde ortaya çıktı.
Mart 2020 sonu itibarıyla, dünya nüfusunun yüzde 80’i işyerlerinin kapatılmak zorunda kaldığı ülkelerde yaşıyordu. Pandemi döneminde dünyanın dört bir yanında şehirler sessizliğe bürünürken, kilit işçiler işe giderek çalışmaya devam etti. Gıdayı üreten, dağıtan ve satan; küresel salgının mümkün olan en az ölçüde yayılmasını sağlamak için sokakları ve otobüsleri temizleyen; kamu güvenliğini sağlayan; zorunlu mal ve işçileri bir yerden bir yere taşıyan; hastalara bakan ve tedavi edenler “Kilit işçiler”di. Uluslarası Çalışma Örgütü ILO’ya göre, kilit işçiler 8 ana meslek grubunda yer alıyor. Bunlar; gıda sistemleri işçileri, sağlık işçileri, perakende işçileri, güvenlik işçileri, beden işçileri, temizlik ve sanitasyon işçileri, taşımacılık işçileri, teknisyenler ve büro işçileri.
İŞGÜCÜNÜN YÜZDE 52’Sİ KİLİT İŞÇİLER Verilerin mevcut olduğu 90 ülkede, işgücünün yüzde 52’si kilit işçilerden oluşuyor. Ekonomik faaliyetlerin daha çeşitli olduğu yüksek gelirli ülkelerde bu oran yüzde 34’e düşüyor. Kadınlar, küresel çapta tüm kilit işçiler içinde yüzde 38 paya sahip. Kadınlar, kilit sağlık işçilerinin üçte ikisini ve kilit perakende işçilerinin yarıdan fazlasını oluşturuyor. Yüksek gelirli ülkeler tarım, temizlik ve sanitasyon gibi mesleklerde kilit hizmetleri yerine getirmeleri için büyük ölçüde uluslararası göçmenlere bel bağlıyor. Çalışma koşullarındaki yetersizlikler, kilit işçilere hak ettiklerinden az değer verildiğini ortaya koyuyor. ILO’ya göre, ülkeler dayanıklılık oluşturabilmek için çalışma yaşamını düzenleyen kurumlara ve kilit sektörlere yatırım yapmalı. Sektörel yatırımların kilit işçi ve işletmeleri destekleyeceğinin altı çiziliyor.