Yunan adalarına kapıda vize uygulamasıyla tatillerini yurt dışında geçirenlerin sayısında artış var. Türkiye ile Yunan adalarındaki tatil fiyatlarının aynı olduğunu belirten turizmciler, eylül ayı ile birlikte tatil beldelerinde minimum yüzde 15-20 düşüş yaşanacağını öne sürdü.
Kapıda vizeyle birlikte Yunan adaları tatillerin gözde rotaları arasında yer alıyor.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Temsil Kurulu (BTK) Başkanı Kıvanç Meriç, turizmcilerin 2024 yılına umutla başladığını belirtip özellikle bayram dönemlerinin oldukça yoğun geçtiğini kaydetti.
Ramazan ve Kurban bayramlarındaki doluluğun kendilerine umut verdiğini anlatan Meriç, “Temmuz ve ağustos ayları turizmcinin en önem verdiği aylardır. Para kazanılan aylar, bu aylardır. Temmuz ayı beklediğimiz gibi geçmedi. Türkiye’nin fiyat avantajını kaybettiği bir dönem oldu. Yurt dışından gelenlerde azalmalarla vatandaşlarımız da dış pazara yöneldi. Yunan adalarında doluluk oldu. Önümüzde daha 5 ay var. Ağustos ayı da çok önemli. Umarım son dönemi iyi geçirip istediğimiz hedeflere yaklaşırız.” diye konuştu.
Kapıda vizenin Schengen’e göre daha kolay alındığını ifade eden Meriç, bu durumun dış pazara yönelinmesinde etkili olduğunu dile getirdi. Kapıda vize alınmasının da ciddi bir maliyete sebep olduğunu anlatan Meriç, sözlerini şöyle sürdürdü:”Dört kişilik bir aile, Yunan adaları ile aynı fiyata burada tatil yapılabilir. Tercih de burada başlıyor. ‘Aynı fiyata, yurt dışında tatil yapmak istiyorum’ diyenler orayı tercih ediyor. Eskiden bu makas daha açıktı. Yurt içi daha ucuza geliyordu, yurt dışı pahalıydı. Ama şu an fiyatlar kafa kafaya. Bu durum 2025 sezonu için tabloyu bizim açımızdan karamsar hale getiriyor. Şu anki gidişat önümüzdeki yılı sürdürebilecek bir tablo değil. 2025 yılı hedeflerin şaşacağı bir yıl olabilir. Şimdiden önlemlerin alınması gerekiyor. Çünkü Avrupa pazarında erken rezervasyonlar başladı. Ekim ve kasım aylarında bu daha da hızlanacak. Dövizi baskılamaya devam edersek, 2025 yılı sürdürülebilir olmayacak. Bizim beklentimiz makasın açılmaması.”
Özellikle Çeşme ve Bodrum gibi turistik bölgelerde öne çıkan fahiş fiyatlarla ilgili bir değerlendirmelerde bulunan Meriç, “Suistimal eden esnaf olabilir ama bunu genellememek lazım. Çeşme ve Bodrum medyatik yerler. Ama buradaki fahiş fiyatları tüm ilçe geneline yaymamak gerekir. Bir lahmacunun bin liraya satıldığı restoranlar var ve burayı tercih edenler var. Ama bu ‘Bütün Bodrum ve Çeşme’de lahmacun bin liraya satılıyor’ demek değildir. Kalitesini yüksek tutan, uygun fiyatlarda hizmet veren bir turizm ülkesiyiz. Böylelikle ilk 5’e girdik. Ama bu abartılan rakamlar her yerde geçerli değil” ifadelerini kullandı.
Otellerde fiyatların yavaş yavaş düşmeye başlayacağının altını çizen Meriç, henüz tatil planı yapmamış tatilcilerin bu fırsatı değerlendirebileceğini dile getirerek, “Eylül ayı da muhteşem bir dönem. Sezon kaydı. Ekime kadar yazı yaşıyoruz. Eylül ve ekim aylarında fiyatlar düşer. Ağustos ayının da temmuz gibi geçmemesi için fiyatlarda oynama yapılacaktır. Tatilciler bu fırsatları değerlendirebilirler. Eylül ayıyla sezonsal fiyatlarda minimum yüzde 15-20 düşüş yaşanacaktır. Ekim ayında temmuz-ağustosa göre yüzde 30-35 düşüş yaşanacaktır. Çünkü en yüksek sezon temmuz ve ağustos aylarıdır. 2025’e umutla girmek istiyoruz” diye konuştu.