NASA, James Webb Uzay Teleskobu ile yaptığı son keşifte, Dünya’dan 124 ışık yılı uzaklıkta bulunan K2-18 b adlı gezegenin atmosferinde, sadece yaşam tarafından üretilen gazlar tespit etti. Bu keşif, yıllardır süren başka bir gezegende yaşam izlerinin olabileceğine dair heyecan verici bir adım olarak bilim dünyasında büyük bir yankı uyandırdı.
James Webb Uzay Teleskobu, K2-18 b adlı, Dünya’dan daha büyük ve “sadece yaşam tarafından üretilen” gazlarla dolu bir gezegen keşfetti.
İlk olarak 2009’da NASA’nın Kepler Teleskobu tarafından keşfedilen bu gezegen, son olarak James Webb Teleskobu tarafından daha detaylı incelendi.
NASA’nın açıklamasına göre, gezegenin yarıçapı Dünya’nın 2,6 katı, kütlesi ise 8,6 katı büyüklüğünde.
Bu bulgular, gezegenin atmosferinin hidrojen açısından zengin olduğu ve yüzeyinin su okyanuslarıyla kaplı olabileceği hipotezini güçlendiriyor.
Ancak en dikkat çekici bulgu, dimetil sülfür (DMS) adlı bir molekülün olası varlığıydı. Dünya’da bu molekül yalnızca yaşam tarafından üretilir ve çoğunlukla deniz ortamlarında bulunan fitoplanktonlardan yayılır.
Bu, gezegende potansiyel olarak yaşamın varlığına dair ilk somut belirtilerden biri olarak değerlendiriliyor.
Ancak, bu gezegenin büyüklüğü, yüzeyindeki sıcaklıklar ve yüksek basınç nedeniyle, yaşam için uygun olup olmadığı hala belirsiz.
NASA, gezegenin iç yapısının büyük olasılıkla yüksek basınçlı buzdan oluşan bir mantoya sahip olduğunu ve su okyanuslarının yaşam için sıvı kalamayacak kadar sıcak olabileceğini belirtiyor.
Yine de, bilim insanları elde ettikleri bulgularla gezegenin yaşam barındırma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor.
Cambridge Üniversitesi’nden astronom Nikku Madhusudhan, bu keşfin yaşam arayışında daha büyük, gazlı dünyaların da dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
Madhusudhan, “Hycean dünyaları, okyanuslarla kaplı büyük gezegenlerdir ve atmosferik gözlemler için daha elverişli olabilir” diyor .
2024 yılında yapılacak gözlemler, dimetil sülfür molekülünün atmosferdeki düzeylerini doğrulamak için kritik öneme sahip olacak.
Madhusudhan, nihai hedeflerinin, yaşanabilir bir dış gezegende yaşam izlerini tespit etmek olduğunu belirtiyor.n verici keşiflerinden biri haline gelebilir.