Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

Refik Anadol'un

Macaristan’ın Debrecen şehrindeki MODEM Modern ve Çağdaş Sanatlar Merkezi, ünlü Türk medya sanatçısı Refik Anadol’un “Rumi Rüyaları (Rumi Dreams)” adlı dijital sergisine ev sahipliği yapıyor.

Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçiliği, Refik Anadol Stüdyosu, Debrecen Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle 2024 Türk-Macar Kültür Yılı vesilesiyle düzenlenen dijital sergi 3 Ağustos’ta ziyaretçilere kapılarını açtı. Mevlana’nın renkli dünyasını yapay zeka tabanlı ışık ve hareket gösterisiyle yansıtan “Rumi Rüyaları” sergisi, Konya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde geniş bir Mesnevi külliyatının ve tasavvuf müziği kayıtlarının bugünün bilgisayar teknolojileri kullanılarak yorumlanmasıyla oluşturuldu. Hareket, ışık, renk ve ses tekniklerinin kullanıldığı sergide izleyiciye Mevlana’nın “gönlümüzün kendi ışığını ortaya çıkarması” fikrinin işlenmesi amaçlanıyor. 58’inci Debrecen Çiçek Festivali’nin kültürel programında da yer alacak sergi, 3 Ağustos-29 Eylül tarihleri arasında ziyarete açık olacak. Serginin açılış etkinliğine çok sayıda üst düzey bürokrat, kordiplomatik mensupları, yerel yöneticiler ile kültür, sanat, akademi ve medya çevrelerinden isimler yoğun ilgi gösterdi.Serginin 3 Ağustos’taki açılış töreninde konuşan Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu, dünyanın önde gelen medya sanatçılarından Refik Anadol’un eserini 2024 Türk-Macar Kültür Yılı vesilesiyle Macaristan’ın ikinci büyük şehri olan Debrecen’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Yapı Merkezi ve Synergy isimli inşaat şirketlerine sergiye sağladıkları destek için teşekkür etti. Debrecen Belediyesi Kültür İşlerinden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Istvan Puskas ve MODEM Direktörü Kata Vizi ise Kültür Yılı çerçevesinde modern Türk sanatının Debrecen’de sergilenmesi imkanına kavuştukları için duydukları mutluluğu ifade etti. Açılış törenin ardından dijital sanat küratörü Viola Lukacs’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde üç boyutlu video haritalama sanatçısı Zsolt Bordos Laszlo ve imaj yaratıcısı fütürist Ferenc Kömlödi, “Rumi Rüyaları” sergisine dair izlenimlerini konuklarla paylaştı.

Read More

Ayrılık çanları çalıyor! Jennifer Lopez ile Ben Affleck boşanmak için ilk adımı attı

20 yıl sonra görkemli bir törenle dünyaevine giren ve son dönemde boşanacakları iddia edilen Jennifer Lopez ile Ben Affleck’in boşanma belgelerini hazırladığı bildirildi.

Şarkıcı Jennifer Lopez ile Oscar ödüllü oyuncu Ben Affleck, 20 yıl önce sürpriz bir ayrılık yaşamıştı. Ancak ikili, yıllar sonra yeniden bir araya gelmiş ve 16 Temmuz 2022’de Las Vegas’ta sade bir törenle dünyaevine girmişti. Çift ardından uzun süre gündemden düşmeyen görkemli bir düğün yapmıştı.
Son dönemde çiftin ayrılacağı iddia ediliyor.
Boşanacakları iddiaları hakkında henüz bir açıklamada bulunmayan çift, 60 milyon dolarlık malikanelerini satışa çıkardı.
55 yaşındaki Lopez ile Affleck, 16 Temmuz 2022’de dünyaevine girmişti. Çift evlilik yıl dönümlerinde farklı şehirlerdeydi. Page Six’in haberine göre, Jennifer Lopez menajeri ile New York’ta, Affleck ise Los Angeles’ta vakit geçiriyor.
Çiftin, bu özel günde bile bir araya gelmemesi dikkat çekti.
Evliliklerini kurtarmak için bir süredir çabalamadığı iddia edilen çiftin boşanma kararı aldığı ortaya çıktı. Daily Mail’in haberine göre, çift boşanma belgelerini hazırladı ancak henüz belgeleri teslim etmedi.
Affleck, geçtiğimiz günlerde Lopez’in 55’inci yaş gününde Pacific Palisades’te 20,5 milyon dolarlık yeni bir ev satın aldı. Affleck’in boşandıktan sonra bu evde yaşayacağı düşünülüyor.
Lopez’in arkadaşları, Affleck’in doğum gününde aldığı bu evin Lopez’in “kalbine saplanan bir hançer” olduğunu iddia etti.
İkiliye yakın bir kaynak, “Bir ay önce boşanma belgelerini tamamladılar ancak teslim etmek için doğru zamanı bekliyorlar” iddiasında bulundu.
Ünlü çift, “Gigli” adlı romantik komedi filminin setinde tanıştı ve arkadaşlıkları daha sonra aşka dönüştü.
Read More

Genco Erkal'ın vefatı sanat dünyasını yasa boğdu: Işıklarda uyu usta

Bir süredir kan kanseri tedavisi gören Genco Erkal, 86 yaşında hayatını kaybetti. Erkal’ın vefatının ardından ünlü isimler art arda üzüntülerini paylaştı. İşte ünlü isimlerin Genco Erkal paylaşımları…

Kan kanseriyle mücadele eden usta sanatı Genco Erkal, 86 yaşında hayatını kaybetti.
Ünlü isimler, Genco Erkal’ın vefat haberinin ardından art arda başsağlığı mesajları yayınladı. İşte ünlü isimlerin paylaşımları…
FAZIL SAY
“Genco Erkal bu sabah vefat etti. En büyük sanatçımızı kaybettik. Başımız sağ olsun.Tüm bir ömür ışık saçtı, ışıklarda uyusun. Tek başına mücadelenin en büyük kahramanıydı…Ondan çok şey öğrendim. Türkiye onunla daha büyüktü…”
SABAHAT AKKİRAZ
“Bazı sanatçılar için ölüm sadece bir duraktır. Usta Genco Erkal Hakka yürüdü. Yüreğim en derinden yaralandı. Cesareti,duruşu ve tiyatromuza kattıkları ile önünde saygıyla eğiliyorum. Işıklarda uyu usta”
ECE DAĞISTAN
“Hayat, Genco Erkal’ı kaybetti”
MEHMET ESEN
“Ustam”
Read More

Genco Erkal hayatını kaybetti

Usta tiyatrocu ve sinema oyuncusu Genco Erkal, 86 yaşında hayatını kaybetti. Usta sanatçı, bir süredir kan kanseri tedavisi görüyordu.

Genco Erkal’dan acı haber geldi.

Kan kanseriyle mücadele eden Erkal, 86 yaşında hayatını kaybetti.

Usta sanatçının X hesabından bir veda paylaşımı yapıldı. 

Erkal’ın yakınları, konuya ilişkin henüz bir açıklamada bulunmadı.

Erkal’ın paylaşımı:

“Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın! Sizi canımda canımın içinde, kavgamı kafamda götürüyorum. Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın… Resimlerdeki kuşlar gibi dizilip üstüne kumsalın, mendil sallamayın bana. İstemez… Tek hecesiz elveda.”

GENCO ERKAL KİMDİR?

28 Mart 1938’de İstanbul’da dünyaya gelen Genco Erkal, 1959 yılından başlayarak Türkiye’nin önemli özel tiyatro topluluklarında oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı. 1969 yılında, bugün de sanat yönetmeni olduğu ve Türkiye’de politik tiyatronun gelişiminde öncü rol üstlenen Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu. 1965 yılında Nikolay Gogol’un Bir Delinin Hatıra Defteri adlı öyküsünü tiyatroya uyarlayıp Türkiye’de Batılı anlamda metne dayalı sahnelenen ilk tek kişilik oyun olarak sahneledi. Yıllar boyunca üç farklı yorumla sahnelediği bu eser, onunla özdeşleşti. Erkal, tek kişilik oyunların ustası olarak tanındı. Sanatçı, Aziz Nesin’den Haldun Taner’e, Nâzım Hikmet’ten Behiç Ak’a ve Yaşar Kemal’e birçok sanatçının eserlerini tiyatroya uyarladı. Senfonik konserlerde birçok yapıtı anlatıcı olarak seslendirdi. Sinemada 1982 yılında At ve 1983 yılında Faize Hücum filmleri ile “en iyi erkek oyuncu” dalında Antalya Film Festivali’nde iki kez Altın Portakal’ aldı.

Read More

Kahramanmaraş'ta 13 bin yıllık dikiş malzemeleri bulundu

Doğu Akdeniz’den Orta Anadolu’ya, Kafkas coğrafyasından Doğu Akdeniz’e geçiş noktasında yer alan Kahramanmaraş’taki Direkli Mağarası’nda yürütülen kazı çalışmalarında 13 bin yıllık olduğu tahmin edilen kemikten yapılmış toplu iğne ve dikiş iğnesi bulundu.

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevdet Merih Erek, Onikişubat ilçesine bağlı Döngel Mahallesi’ndeki Direkli Mağarası’nın Kahramanmaraş’ın kültürel zenginlikler içerisinde önde gelen yerleşim yerlerinden biri olduğunu ifade etti.
Yaklaşık 18 yıl önce Kahramanmaraş’ta başlattıkları kazılarda önemli bulgular elde ettiklerini anlatan Erek, Direkli Mağarası kazılarının kendilerine bölgesel anlamda kültürel aktarımın ne kadar yoğun olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Kültürel aktarım sürecinin 13 bin yıl öncesinden bugüne kadar geldiğini düşündüklerini aktaran Erek, şunları kaydetti:
“Bu yılki kazılarla milattan önce 11 bin 500’lü yıllara kadar tarihlenen döneme rastladık. Bunlardan biri ve en önemlisi, bugün Kahramanmaraş’ta tekstil ve konfeksiyona yönelik oldukça yoğun bir ekonomik yapı var.
Bu yapının temellerini bölgedeki bu tür arkeolojik yerleşim yerlerinde de görmek mümkün. Direkli Mağarası bunlardan bir tanesi. Mağarada hayvan kemiklerinden yapılmış delikli iğne yani bugün dikiş iğnesi dediğimiz bir iğnenin ve bunun benzeri kırık parçaların bulunduğu ve bir de kemikten yapılmış başlı iğne (toplu iğne) bulundu. Bunlar konfeksiyonun olmazsa olmazı olan aletler.
Dönemin insanı tabii burada yaşarken endüstrisini de aletini de yarattığı kültüre ve kültürel materyallere göre belirleme durumunda. Ayrıca mağarada yabani koyun, keçinin tüketildiğine dair önemli delillerimiz var. Eğer bu hayvanlar tüketilmişse tekstilin olmazsa olmazı olan ip veya buna benzer unsurların da bu hayvanlar üzerinden kullanıldığını söylemek mümkün.
Tabii bu döneme ait elimizde görsel olacak bir ikonografi (resmedilmiş) bir sahne ya da görüntüyü henüz ele geçirmiş değiliz. Böyle bir kaydımız yok. Ama bu dolaylı yoldan Maraş’taki tekstilin ve konfeksiyonunun varlığını bize kanıtlayan önemli belirteçlerden bir tanesi.”
Kültürel aktarımların genellikle tarih boyunca hiç değişmediğine işaret eden Erek, “Biz bugün Kahramanmaraş’ta pek çok alanda tekstilin çok öne çıktığını dünya çapında birtakım ekonomik yapılanmalara gidildiğini, çok büyük firmalarca dünyaya ihracat yapıldığını biliyoruz. Bunun bizim mağaramızdaki ihracat olmasa bile bölgeler arasındaki gidiş gelişler sırasında bu bölgenin kültürel alışkanlıklarının da gerek Doğu Akdeniz’e gerek İç Anadolu Bölgesi’ne doğru yayıldığını söylememiz mümkündür.” diye konuştu.
Erek, mağaradaki diğer insanın varlığını gösteren süslenme objeleri ile iğnelerden yapılmış birtakım tekstil ve konfeksiyon malzemelerinin insanların kültürünü, geleneklerini ya da alışkanlıklarını kesintisiz devam ettirdiğinin bir göstergesi olduğunu belirtti.
İnsanların mağarada yılın belirli zamanlarında yaşamış olmalarının ve hayvan kalıntılarının bulunmasından yola çıkarak özellikle erişkin hayvanların derisi ve kıllarının giyinme ve konfeksiyonla ilgili alanlarda kullanıldığını düşündüklerine işaret eden Erek, şunları anlattı:
“Tunç Çağı’nın daha geç dönemlere kadar, Roma’ya Selçuklu’ya kadar bu bölgede tekstille ilgili işlerin yapıldığından haberimiz var biliniyor yani bunlar. Birtakım seramiklerin üzerinde görülen motiflerin bu tür bir tekstilin, bir örgünün kanıtlarının varlığını da gösteriyor.
Süslenme zaten geometrik motifleri kullanma birtakım dekorların özellikle seçilip yapılıyor olması bunların hepsi bir araya geldiğinde geçmişten günümüzde Kahramanmaraş’ın etrafında bir tekstilin ya da konfeksiyonun kültürel bir alışkanlığı olduğunun göstergesi sayılabilir.
Burada yani Kahramanmaraş’ın kültürel kökeni bu topraklara aitse bugün bu önem veriliyorsa, geçmişte de aynı önem verilerek yaşanmış olması kuvvetle muhtemeldir.”
Read More

Piyanist İlyun Bürkev, Philadelphia Müzik Festivali'nde iki ödül kazandı

Piyanist İlyun Bürkev, ABD’nin Philadelphia şehrinde düzenlenen Philadelphia Müzik Festivali’nden (PIMF) iki büyük ödülle döndü.

Henüz 4 yaşındayken başladığı müzik eğitimini Salzburg Mozarteum Üniversitesinde sürdüren ve hem yurt içinde hem de yurt dışında birçok başarı elde eden İlyun Bürkev, festivalde kendi yaş grubunda birincilik ödülü ile tüm kategorilerde Grand Prize ödülü kazandı. Bürkev, 13-26 Temmuz’da 8-19 yaş grubundan 57 müzisyenin katıldığı yarışmada, 14-15 yaş kategorisinde finale kalan tek piyanist olarak, final gecesinde Edvard Grieg Piano Concerto in A minor, Op.16 eseriyle ödül aldı. İKSV’nin 52. İstanbul Müzik Festivali’nin açılış konserinde şef Cem Mansur yönetiminde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde verdiği konserde Bürkev, piyanoyla ilişkisini şöyle açıklamıştı: “Piyano, duygularımı, düşüncelerimi ve ruh halimi ifade edebilmemin en samimi yolu. Piyano çalmak sadece teknik bir beceri değil, aynı zamanda kendimi ifade etme biçimim. Her performans, bir parça kendimi dünyayla paylaşma fırsatı sunuyor. Piyanomla kurduğum bu özel bağ, müziğin gücüyle karakterimi harmanlayarak, sahnede ve dinleyicilerin kalplerinde yankılanan bir hikaye haline geliyor.” Devlet sanatçısı Gülsin Onay’ın “veliahtım” diye nitelediği İlyun Bürkev, 15 Ağustos’ta 21. Gümüşlük Festivali’nde genç keman sanatçısı Elvin Hoxha ile Antik Taş Ocağı’nda konser verecek ve ekim ayında yeniden İstanbullu müzikseverlerin karşısına çıkacak. Bürkev, şef İbrahim Yazıcı’nın yöneteceği Pera Filarmoni Orkestrası eşliğinde Saint-Seans’ın 2 Nolu piyano konçertosunu icra edecek.

Read More

Elvis Presley'nin eşyalarının orijinalliği tartışma konusu oldu

Rock’n Roll efsanesi Elvis Presley’nin eşyalarını açık artırmaya çıkaran bir müzayede evi, sattığı bazı eşyaların gerçek olmadığı iddiaları nedeniyle tepkilerin odağı oldu.

Elvis Presley’e ait hatıra eşyaları satan bir müzayede evi, Graceland yöneticileri tarafından suçlandı. Müzayede evinin sattığı bazı eşyaların, Presley’ye ait olmadığı düşünülüyor.
Geçtiğimiz günlerde Priscilla Presley, müzayede evinin kendisini finansal anlamda suistimal ettiğini öne sürmüştü.
Elvis Presley Enterprises’ın yönetici ortağı Joel Weinshanker, geçtiğimiz günlerde NBC News’e, müzayede evi GWS Auctions ile ilgili endişelerini dile getirdi.
Weinshanker, efsanevi şarkıcının 1972’de giydiği söylenen siyah bir ceketin satışa sunulduğunu fark ettiğinde şüphelendiğini söyledi. Ancak ceketin, hala Graceland’in özel koleksiyonunda bulunduğunu iddia etti.
Weinshanker “O ceketin sadece bir tane yapıldığını biliyoruz ve tahmin edin ne oldu? Arşivlerimizde var” dedi. NBC News muhabirleri, Elvis’in Memphis’teki malikanesini ziyaret ettiklerini, ceketi ve faturasını gördüklerini belirtti. GWS Müzayede evi tarafından satılan ve Graceland yöneticilerinin sorguladığı diğer hatıra eşyaları arasında Elvis’in birçok mücevheri ve hiçbir zaman uçmadığı ve Presley’nin yalnızca birkaç aylığına sahip olduğunu iddia ettiği özel jeti yer alıyor.
Graceland yöneticileri ayrıca GWS Müzayede evi tarafından satılan ve Priscilla tarafından yazılan ve orijinal olduklarını belirten mektuplarla birlikte satılan bazı öğelerden de endişe duyduklarını söyledi.
ABD’li Rock’n’ Roll efsanesi Elvis Presley ile 1967 ile 1973 yıllar arasında evli kalan Priscilla Presley bir daha evlenmemesiyle ilgili konuşmuştu.
Presley, 1977 yılında 42 yaşında hayatını kaybeden Elvis Presley ile ayrıldıktan sonra neden tekrar evlenmediğini açıkladı. Elvis Presley yaşadığı müddetçe yeniden evlenmeme yemini ettiği iddia edilen Priscilla Presley, söylentileri doğruladı.
People’a konuşan Presley, “Bunu kaldırabileceğini düşünmüyordum” dedi.
Yıldız “Dürüst olmak gerekirse, Elvis’ten sonra kimseyle evlenmek istemedim. Öyle bir arzum yoktu. Kimse onun gibi olamazdı” ifadelerini kullandı.
Neden yalnızca bir çocukları olduğu sorusuna da cevap veren Priscilla Presley “Elvis çok meşguldü. Lisa küçükken onun yanında olamadığı için de biraz suçluluk hissediyordu” dedi.
Priscilla Presley, 1987 yılında Marco Garibaldi ile Navarone Garibaldi adında bir erkek çocuk sahibi oldu. Çift 2006 yılında ayrıldı.
Read More

Deadpool ve Wolverine filminin yıldızları Madonna'dan izin istemek zorunda kaldı

Ryan Reynolds ile Hugh Jackman’ın başrollerini paylaştığı Deadpool ve Wolverine filmi yakında izleyiciyle buluşacak. Aktörlerin, bir şarkıyı filmde kullanmak için Madonna’dan izin aldığı ortaya çıktı.

Ryan Reynolds ile Hugh Jackman’ı bir araya getiren Deadpool ve Wolverine filmi için geri sayım başladı. 26 Temmuz’da vizyona girecek olan filmin başrol oyuncuları filmde bir şarkıyı kullanmak istedi.
Filmin başrol oyuncuları Reynolds ile Jackman, “Like A Prayer” adlı şarkıyı filmde kullanmak için Madonna’dan izin almak zorunda kaldı.
Yönetmen Shawn Levy ile birlikte pop müziğin ikonik ismi Madonna’yı ziyaret eden ikiliden Reynolds “Şarkıyı filmde kullanmamız büyük bir olaydı. Madonna’yı ziyaret ettik, onunla tanıştık. Şarkıyı nasıl, nerede ve neden kullanacağımızı ona açıkladık” dedi.
Yönetmen Levy “Sanki bir kraliyet üyesiyle tanışıyor gibiydik” dedi. Reynolds da “Hayatımın en heyecan verici anlarından biriydi” diye ekledi.
Madonna’nın bazı tavsiyelerde de bulunduğunu ekleyen aktör, “Madonna ‘Bunu şurada şöyle yapmalısın’ dedi ve nokta atışı tavsiyelerde bulundu” dedi.
Madonna daha önce Filth and Wisdom (2008) ve W.E. (2011) filmlerinin yönetmenliğini üstlenmişti.
Deadpool serisinin üçüncü filmi Deadpool ve Wolverine, 2009’daki X-Men Origins: Wolverine’den sonra Reynolds ve Hugh Jackman’ı yeniden bir araya getiriyor.
İkili, Deadpool 2’nin (2018) post-credit sahnesinde tanıtılmıştı.
Ryan Reynolds ile Hugh Jackman’ın başrollerini paylaştığı üçüncü Deadpool filmi 26 Temmuz’da vizyona girecek. Marvel imzalı Deadpool Wolverine adlı filmin yönetmen koltuğunda Shawn Levy oturuyor.
Filmde Morena Baccarin, Emma Corrin, Matthew Macfadyen ve Brianna Hildebrand gibi isimler yer alıyor. Hugh Jackman’ın 2000 yılında ilk X-Men filmiyle başlayan “Wolverine” macerası 2017 yılında vizyona giren Logan filmiyle son bulmuştu.
Read More

Tiyatro sanatçısı Şener Kökkaya yaşamını yitirdi

Tiyatro sanatçısı, sinema ve dizi oyuncusu Şener Kökkaya, Adana’da 82 yaşında hayatını kaybetti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, sosyal medya hesabından, birçok dizi ve filmde de rol alan tiyatro sanatçısı Kökkaya için taziye mesajı yayımlandı. Mesajda, “Adana Devlet Tiyatrosu emekli sanatçılarımızdan Şener Kökkaya’nın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz.” ifadelerine yer verildi. Kökkaya, yarın saat 17.00’de Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanacak. ŞENER KÖKKAYA KİMDİR? 1942 yılında dünyaya gelen Kökkaya, sanat yaşamına 1957 yılında Eskişehir’de amatör tiyatro ile başladı. Eskişehir Oda Tiyatrosu ve Eskişehir Belediye Şehir Tiyatrosunda birçok oyunda rol alan Kökkaya, Devlet Tiyatrolarında konuk oyuncu olarak çalıştı. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda 1982 yılına kadar oyunculuk ve sahne amirliği görevlerinde bulunan sanatçı, 1970’li yıllarda TRT’de yayımlanan “5 Dakika” programıyla adını geniş kitlelere duyurdu. Adana Devlet Tiyatrosunda da çalışan Kökkaya, çok sayıda film ve televizyon dizisinde rol aldı.

Read More

2024'te 19 tarihi eser yurda döndü

Geçmişte Anadolu’dan yurt dışına kaçırılan 19 tarihi eser ve kültür varlığı, bu yıl Türkiye’ye getirildi.

Sayısız medeniyetin kalıntılarını barındıran açık hava müzesi niteliğindeki Anadolu’dan geçmişte çok sayıda eser, yurt dışına kaçırıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele eden ekiplerin yurt dışında tarihi eser niteliğindeki varlıkların izini sürüp, envantere kazandırmak için yaptığı çalışmalar sürüyor. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün ‘Yurtdışından İadesi Sağlanan Eserler’ verilerine göre, yurt dışına kaçırılan 25 bin 526 tarihi eser ve kültür varlığı, Türkiye’ye getirildi. EN ÇOK ESER, ALMANYA’DAN GETİRİLDİ 1980’den bu yana 17 ülkede yapılan 152 çalışma sonrasında, yurt dışına kaçırılan eserlerin iadesi sağlandı. En çok tarihi eserin getirildiği ülkeler sıralamasında Almanya, Hırvatistan, Bulgaristan, İngiltere, ABD ve Sırbistan yer aldı. Listeye göre, Almanya’dan 8 bin 670, Hırvatistan’dan 4 bin 147, İngiltere’den 3 bin 743, Bulgaristan’dan 3 bin 61, ABD’den 2 bin 600 ve Sırbistan’dan 1865 eser getirildi. BU YIL 19 ESERİN İADESİ SAĞLANDI Bakanlık tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, bu yıl 19 eserin iadesi sağlandı. İngiltere’den 3, Fransa’dan 2, İtalya’dan 11, İsviçre, ABD ile Almanya’dan 1’er eser Türkiye’ye getirildi. Bu yıl Fransa’da ikamet eden bir kişi tarafından Bizans imparatorlarından Justin I (5l8-527) dönemine tarihli bronz sikke ile Artuklu beylerinden Nasreddin Artuk-Aslan (1200-1239) dönemine tarihli diğer bronz sikkenin iadesi sağlandı. Bir Alman vatandaşı tarafından, 30 yıl önce Türkiye’den çıkarıldığı ifade edilerek Stuttgart Başkonsolosluğu’na teslim edilen Roma dönemine ait pişmiş toprak vazo, Türkiye’ye getirildi. İngiltere’deki bir müzayede evinde satışa sunulmasının ardından yürütülen çalışmayla mermer Kore Torsosu’nun iadesi sağlandı. BRONZ İMPARATOR HEYKELİ, SİKKE, VAZO Boubon Antik Kenti kökenli anıtsal boyutlardaki bronz imparator heykeli, 2011’de müzayedede satın alan kişinin heykelin yasa dışı geçmişini öğrenip, Türkiye’ye iadeyi kabul etmesi ile Antalya’ya getirildi. Floransa Savcılığı tarafından gerçekleştirilen bir soruşturma kapsamında ele geçirilen 11 pişmiş toprak eser, Türkiye kökenli olduğunun ispatlanması sonucu teslim alındı. Graubünden Kantonu Arkeoloji Servisi, İsviçre Federal Kültür Ofisi (FOC) ile temasa geçilerek, Milet Antik Kenti kökenli olduğu anlaşılan bir mermer yazıt parçası Türkiye’ye gönüllü iade edildi. Mermerden yapılmış, 13 santimetre uzunluğa, 10 santimetre genişliğe ve 3 santimetre derinliğe sahip yazıt parçasının korunabilen kısmında, kısmen 5 satırdan oluşan Grekçe yazıt görülüyor. ABD’nin Florida eyaletinin Tampa şehrinde yaşayan bir Amerikan vatandaşı tarafından gönüllü olarak iade edilmek üzere ‘lekythos’ türü pişmiş toprak vazo, Dışişleri Bakanlığı ile Miami Başkonsoloslu aracılığıyla Türkiye’ye getirildi. Roma Dönemine tarihlenen ‘Lekythos’ görünümlü, devetüyü renginde pişmiş toprak vazo 16,21 santim yüksekliğe, 4,5 santim genişliğe ve 2,4 santim ağız çapına sahip. GASPÇI, İZMARİTTEN BELİRLENDİ İngiltere’de 2017 yılında satışa çıkarılan, hattat Mustafa Dede tarafından istinsah (yazma bir eseri el yazısıyla kopyalama) edildiği belirlenen Kur’an-ı Kerim’in, yoğun delilleme süreci ve takibin ardından yasa dışı yollarla kaçırıldığı tespit edildi. Gasp sonucu ele geçirilen eserin Türkiye’deyken çekilmiş fotoğrafı, gasbedenin sigara izmaritinden DNA örneği ve itirafı gibi deliller sayesinde esere Londra Metropolitan Polisi tarafından el konuldu. Kur’an-ı Kerim’i satışa sunan yabancı uyruklu kişilerce, el koyma işlemine karşı hukuki süreç başlatıldı ve bu süreç Türkiye lehine sonuçlandı. 5 ASIRLIK ESER Sultan II. Abdülhamit’in koleksiyonunda yer alan eser, Osmanlı hat ekolünün kurucusu, hattat Şeyh Hamdullah’ın oğlu Mustafa Dede imzalı bu Kur’an-ı Kerim, nesih hat ile 13 satır halinde yazılmış. Ketebe kaydında Mustafa Dede imzası yer alan eserde herhangi bir tarih yer almıyor. 16’ncı yüzyılın başında yazılmış mushafın, yazılı bölümlerin hat sanatında ‘vassale’ olarak tanımlanan teknikte farklı bir kağıdın üzerine yapıştırılarak hazırlanması en dikkat çeken özelliği. Cildinin yanı sıra serlevha, hizip ve aşir gülleri gibi tezhipli bölümlerdeki üslup 18’inci yüzyıla ait karakterde olup yoğun altın sarısı kullanımı da göze çarpmakta. Bu da eserin 18’inci yüzyılda kapsamlı bir restorasyon geçirdiğini ve vassale uygulamasının da bu dönemde yapıldığını gösteriyor.

Read More