Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

Ayten Gökçer hayatını kaybetti

Tiyatro ve sinemanın usta isimlerinden Ayten Gökçer, 84 yaşında yaşamını yitirdi. Gökçer’in cenazesi yarın Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden Ayten Gökçer (84) vefat etti.

Gökçer’in cenazesi 15 Mayıs Çarşamba günü öğle namazının ardından İstanbul’da Zincirlikuyu Mezarlığı’na eşi Cüneyt Gökçer’in yanına defnedilecek.

AYTEN GÖKÇER KİMDİR? Ayten Gökçer, 26 Ocak 1940 yılında Ankara’da dünyaya geldi. 1952 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’nın bale bölümüne başlayan Gökçer, 1958 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu’nun sanatçı kadrosunda göreve başladı. 1964 yılında tiyatro oyuncusu Cüneyt Gökçer ile dünya evine giren Ayten Gökçer’in Aslı Gökçer Oba adında kızı var.

KAZANDIĞI ÖDÜLLER

1988’de Devlet Sanatçısı olan Ayten Gökçer, pek çok ödül kazandı. 1999 yılında Yılan Hikayesi adlı dizi ile televizyon dizilerinde oynamaya başladı.

Gökçer’in kazandığı ödüllerden bazıları ise şöyle:

1966 – 1967 Sanat Sevenler Derneği Yılın En İyi Kadın Oyuncusu ödülü 1970 – 1971 Sanat Sevenler Derneği Yılın En İyi Kadın Oyuncusu ödülü 1974 Gazeteciler Derneği En İyi Sanatçı ödülü 1975 Gazeteciler Derneği En İyi Kadın Sanatçı ödülü 1976 Tercüman gazetesi okuyucu oyları ile Yılın Sanatçısı ödülü 1982 Ses Mecmuası Yılın En İyi Kadın sanatçısı ödülü 1989 Türk Basın Birliği’nin Yılın En Başarılı Kadın Sanatçısı ödülü 1990 Türk Basın Birliği’nin Yılın En Başarılı Kadın Sanatçısı ödülü 1992 Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü

Read More

Mona Lisa'ya ait gizem çözüldü mü? Köprü, sıradağlar ve göl eşleştirildi

Jeolog ve Rönesans sanatı tarihçisi Ann Pizzorusso, Leonardo da Vinci’nin, Mona Lisa tablosunda, İtalya’nın Lombardiya bölgesindeki Como Gölü kıyısında yer alan Lecco’nun bazı tanınabilir özelliklerini resmettiğini öne sürdü. Benzerliklerin yadsınamaz olduğunu söyleyen Pizzorusso, “Bu konuda çok heyecanlıyım. Bunun gerçekten bir başarı olduğunu hissediyorum” dedi.

Jeolog ve Rönesans sanatı tarihçisi Ann Pizzorusso, dünyanın en ünlü tablolarından birindeki gizemi çözdüğüne inanıyor. 

Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sının arkasındaki manzara sonsuz tartışmalara yol açmış, bazı sanat tarihçileri manzaranın hayali ve idealize edilmiş olduğunu öne sürerken, diğerleri belirli İtalyan yerleriyle çeşitli bağlantılar olduğunu iddia etmiştir. The Guardian gazetesinde yer alan habere göre Ann Pizzorusso, iki uzmanlık alanını birleştirerek Leonardo’nun İtalya’nın Lombardiya bölgesindeki Como Gölü kıyısında yer alan Lecco’nun bazı tanınabilir özelliklerini resmettiğini öne sürdü. Pizzorusso, Leonardo’nun Mona Lisa’daki köprüsünü, dağ sırasını ve gölü Lecco’nun 14. yüzyıldan kalma Azzone Visconti köprüsüyle, bölgeye bakan güneybatı Alpleriyle ve Leonardo’nun 500 yıl önce ziyaret ettiği bilinen Garlate Gölü’yle eşleştirdi. Benzerliklerin yadsınamaz olduğunu söyleyen Pizzorusso, “Bu konuda çok heyecanlıyım. Bunun gerçekten bir başarı olduğunu hissediyorum” dedi. “KÖPRÜYE ODAKLANMAK YETERLİ DEĞİL”

Daha önceki teoriler arasında 2011’de Mona Lisa’daki bir köprü ve yolun İtalya’nın kuzeyindeki küçük bir kasaba olan Bobbio’ya ait olduğu iddiası ve 2023’te Leonardo’nun Arezzo eyaletinde bir köprü çizdiğine dair bulgular yer alıyordu. Ancak Pizzorusso, köprüye odaklanmanın yeterli olmadığını söyledi ve şunları ekledi:

“Kemerli köprü İtalya ve Avrupa’nın her yerinde yaygındı ve birçoğu birbirine çok benziyordu. Sadece bir köprüden yola çıkarak tam yerini tespit etmek imkânsız. Herkes köprüden bahsediyor ama kimse jeolojiden bahsetmiyor.”

Pizzorusso, şöyle devam etti: “Jeologlar resimlere bakmaz, sanat tarihçileri de jeolojiye bakmaz. Sanat tarihçileri Leonardo’nun her zaman hayal gücünü kullandığını söyler ama bu resmi dünyadaki herhangi bir jeoloğa verseniz Lecco hakkında benim söylediklerimi söyleyecektir. Jeolog olmayan biri bile artık benzerlikleri görebilir.”

“ELİMİZDE MÜKEMMEL BİR KANIT VAR”

Lecco’daki kayaların kireçtaşı olduğunu ve Leonardo’nun kayaları gri-beyaz renkte tasvir ettiğini belirten Pizzorusso, “Bu mükemmel, çünkü oradaki kaya türü bu” dedi. Jeolog, Lecco’nun aksine ne Bobbio’da ne de Arezzo’da göl olmadığını da sözlerine ekledi: “Yani Lecco’da elimizde gerçekten mükemmel bir kanıt var.” Daha önceki Leonardo araştırması Kayalıklar Bakiresi’nin her iki versiyonunu da incelemeyi içeriyordu. Paris’teki Louvre’da bulunan ve Londra’daki Ulusal Galeri’de bulunan kopya. Ulusal Galeri 2010 yılına kadar bu resmin asistanlar tarafından yapıldığına inanıyordu ancak restore ettikten sonra Leonardo’nun resmin tamamını kendisinin yapmış olabileceğini açıkladı. Pizzorusso’nun merkezi figürlerin etrafındaki manzaranın bitki örtüsü ve jeolojisi üzerine yaptığı analiz tartışmayı yeniden canlandırdı. O, şu sonuca vardı: “Louvre versiyonundaki botanik mükemmeldir ve nemli, karanlık bir mağarada yetişebilecek bitkileri göstermektedir. Ancak Londra versiyonundaki bitkiler hatalı. Bazıları doğada mevcut değil.” Leonardo’nun öğrencilerine her zaman doğayı doğru tasvir etmenin önemini vurguladığını belirtti.

Read More

Jeolog ve Rönesans sanatı tarihçisi Ann Pizzorusso, Leonardo da Vinci’nin, Mona Lisa tablosunda, İtalya’nın Lombardiya bölgesindeki Como Gölü kıyısında yer alan Lecco’nun bazı tanınabilir özelliklerini resmettiğini öne sürdü. Benzerliklerin yadsınamaz olduğunu söyleyen Pizzorusso, “Bu konuda çok heyecanlıyım. Bunun gerçekten bir başarı olduğunu hissediyorum” dedi.

Jeolog ve Rönesans sanatı tarihçisi Ann Pizzorusso, dünyanın en ünlü tablolarından birindeki gizemi çözdüğüne inanıyor. 

Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sının arkasındaki manzara sonsuz tartışmalara yol açmış, bazı sanat tarihçileri manzaranın hayali ve idealize edilmiş olduğunu öne sürerken, diğerleri belirli İtalyan yerleriyle çeşitli bağlantılar olduğunu iddia etmiştir. The Guardian gazetesinde yer alan habere göre Ann Pizzorusso, iki uzmanlık alanını birleştirerek Leonardo’nun İtalya’nın Lombardiya bölgesindeki Como Gölü kıyısında yer alan Lecco’nun bazı tanınabilir özelliklerini resmettiğini öne sürdü. Pizzorusso, Leonardo’nun Mona Lisa’daki köprüsünü, dağ sırasını ve gölü Lecco’nun 14. yüzyıldan kalma Azzone Visconti köprüsüyle, bölgeye bakan güneybatı Alpleriyle ve Leonardo’nun 500 yıl önce ziyaret ettiği bilinen Garlate Gölü’yle eşleştirdi. Benzerliklerin yadsınamaz olduğunu söyleyen Pizzorusso, “Bu konuda çok heyecanlıyım. Bunun gerçekten bir başarı olduğunu hissediyorum” dedi. “KÖPRÜYE ODAKLANMAK YETERLİ DEĞİL”

Daha önceki teoriler arasında 2011’de Mona Lisa’daki bir köprü ve yolun İtalya’nın kuzeyindeki küçük bir kasaba olan Bobbio’ya ait olduğu iddiası ve 2023’te Leonardo’nun Arezzo eyaletinde bir köprü çizdiğine dair bulgular yer alıyordu. Ancak Pizzorusso, köprüye odaklanmanın yeterli olmadığını söyledi ve şunları ekledi:

“Kemerli köprü İtalya ve Avrupa’nın her yerinde yaygındı ve birçoğu birbirine çok benziyordu. Sadece bir köprüden yola çıkarak tam yerini tespit etmek imkânsız. Herkes köprüden bahsediyor ama kimse jeolojiden bahsetmiyor.”

Pizzorusso, şöyle devam etti: “Jeologlar resimlere bakmaz, sanat tarihçileri de jeolojiye bakmaz. Sanat tarihçileri Leonardo’nun her zaman hayal gücünü kullandığını söyler ama bu resmi dünyadaki herhangi bir jeoloğa verseniz Lecco hakkında benim söylediklerimi söyleyecektir. Jeolog olmayan biri bile artık benzerlikleri görebilir.”

“ELİMİZDE MÜKEMMEL BİR KANIT VAR”

Lecco’daki kayaların kireçtaşı olduğunu ve Leonardo’nun kayaları gri-beyaz renkte tasvir ettiğini belirten Pizzorusso, “Bu mükemmel, çünkü oradaki kaya türü bu” dedi. Jeolog, Lecco’nun aksine ne Bobbio’da ne de Arezzo’da göl olmadığını da sözlerine ekledi: “Yani Lecco’da elimizde gerçekten mükemmel bir kanıt var.” Daha önceki Leonardo araştırması Kayalıklar Bakiresi’nin her iki versiyonunu da incelemeyi içeriyordu. Paris’teki Louvre’da bulunan ve Londra’daki Ulusal Galeri’de bulunan kopya. Ulusal Galeri 2010 yılına kadar bu resmin asistanlar tarafından yapıldığına inanıyordu ancak restore ettikten sonra Leonardo’nun resmin tamamını kendisinin yapmış olabileceğini açıkladı. Pizzorusso’nun merkezi figürlerin etrafındaki manzaranın bitki örtüsü ve jeolojisi üzerine yaptığı analiz tartışmayı yeniden canlandırdı. O, şu sonuca vardı: “Louvre versiyonundaki botanik mükemmeldir ve nemli, karanlık bir mağarada yetişebilecek bitkileri göstermektedir. Ancak Londra versiyonundaki bitkiler hatalı. Bazıları doğada mevcut değil.” Leonardo’nun öğrencilerine her zaman doğayı doğru tasvir etmenin önemini vurguladığını belirtti.

Read More

25. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'ne geri sayım: Adaylar belli oldu

Bu yıl 25’incisi düzenlenen “Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri”nin adayları belirlendi.

Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri“, 4 Haziran’da İstanbul Mustafa Kemal Merkezi Attila İlhan Sahnesi’nde gerçekleşecek törenle sahiplerine takdim edilecek.  Türker İnanoğlu adına ilk kez verilecek olan, “Türker İnanoğlu Vefa Ödülü” Yeşilçam oyuncuları İhsan Gedik ile Mehmet Uğur’un olacak.  Usta oyuncu Şener Şen ‘Sinema Onur Ödülü’, tiyatro sanatçısı Göksel Kortay “Tiyatro Onur Ödülü”, Serpil Tamur da “Çolpan İlhan Sanata Değer Katan Kadınlar” ödülünü alacak.

“Tiyatro Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” ödülü için yarışacak adaylar

– Burcu Gölgedar/ Nifas (Maaperform) – Defne Kayalar/Anne (Tiyatro.iN) – İpek Türktan/Bir Terennüm (Orchestra Theatre) – Nihan Doğa/ Disko Topu (Lemur Company) – Özlem Zeynep Dinsel/ Kızlar ve Oğlanlar (Oyun Atölyesi)

“Tiyatro Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülü için yarışacak adaylar

– Berkay Ateş/ Uykusuz bir Rüya, Salim (D22) – Gün Koper/ Uçurtmanın Kuyruğu (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları) – Onur Özaydın/Acındırma Propaganda Birimi (Oyun Atölyesi) – Serkan Keskin/ Saatleri Ayarlama Enstitüsü (484 Urban Garden) – Uğur Kanbay/ Kırlangıç (Oyun Atölyesi)

“Sinema Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” ödülü için yarışacak adaylar

– Asiye Dinçsoy/Dirlik Düzenlik – Defne Kayalar/Aniden – Ece Yüksel/Ela ile Hilmi ve Ali – Miray Daner/Hayat – Nurcan Eren/ Suna

“Sinema Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülü için yarışacak adaylar

– Ahmet Rıfat Şungar/Çilingir Sofrası – Ahmet Varlı/Kör Noktada – Berkay Ateş/Karanlık Gece – Ekin Koç/Okul Tıraşı – İsmail Hacıoğlu/Cem Karaca’nın Gözyaşları

Harika Uygur başkanlığındaki Tiyatro Seçici Kurulu’nda Aslıhan Sunal, Elçin Hanbay Kaya, Ersin Umulu, Eylem Yıldız, Hasibe Kalkan, Pervin Atamert, Refika Sezik, Şirin Kılavuz, Tijen Savaşkan, Yarkın Ünsal yer alıyor.  Fehmi Yaşar’ın başkanlık ettiği Sinema Seçici Kurulu ise Ayça Damgacı, Biket İlhan, Burak Göral, Bülent Vardar, Tülay Günal ve Vecdi Sayar’dan oluşuyor.

Read More

Leyla Gencer

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), 20. yüzyılın en önemli sopranolarından Leyla Gencer anısına “Don Giovanni” operasını sahneleyecek.

İDOB Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Caner Akgün, Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Sahnesi’nde yarın gerçekleştirilecek temsile ve İDOB’a ait arşiv çalışmasına ilişkin açıklama yaptı.

Akgün, Leyla Gencer‘in 16 yıl önce 10 Mayıs’ta hayata gözlerini yumduğunu belirterek, “Biz de bu vesileyle 9 Mayıs’taki ‘Don Giovanni’ temsilimizi kendisine adıyoruz. Bu tür görünürlükleri ve belirteçleri yapmak istiyoruz çünkü geçmişiyle ilişki kuran toplumlar ve kurumlar geleceğe de ışık tutuyor. Eğer biz değer verdiğimizi gösterirsek bizden sonraki kuşaklar da neden önemli olduğunu araştırmak ister” dedi. İDOB olarak sosyal medyayı etkin kullandıklarını ve arşiv fotoğraflarını sanatseverlerin beğenisine sunduklarını ifade eden Akgün, İDOB arşivinde çok farklı eserlerin bulunduğunu söyledi. “Elinizdeki bütün materyalleri getirin ve dijital arşivimize yükleyelim” Akgün, bilinçli opera seyircisinin doğru arşivleri gören insanlardan oluşacağına dikkati çekerek, “Bu bizim için çok önemli ve aslında bu işe başlama ana fikrimiz. Bu bilinçle 1960’ta başlayan serüvenimizi bugüne kadar taşımak ve dijital ortama yansıtmak istiyoruz. Sanatseverlere açık çağrı yapıyoruz, elinizdeki bütün materyalleri getirin ve İDOB bunları filtrelerden geçirip dijital arşivine yüklesin. Dijitalin yanı sıra fiziksel olarak da bu materyallerin burada yer edinmesini istiyoruz. İnsan aidiyet duyduğu yerde mutlu olur, aidiyet kurabilmek için de geçmişle ilişkili olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. İDOB’un uluslararası alanda önemli sanatçıların İstanbul’a gelmesini, Türk sanatçıların da uluslararası platformlarda yer almasını sağladığına vurgu yapan Akgün, şunları kaydetti: “Sanat ve sanatçı alışverişini yaptığımız sürece güncel kalacağız. Güncel kaldığımız sürece de geçmişimizin daha da parıldamasını sağlayacağız. AKM ile yeniden inşa edilen enerjiyle geçmişte aranan, talep edilen kurum özelliğimizi yeniden kazanıyoruz. Uluslararası bağlantıları sağlıklı bir şekilde yapan bir vitrinimiz olması büyük bir kazanç bizim için.”

ZEHRA YILDIZ’I DA YAD EDECEKLER İDOB solistlerinden 1997’de hayatını kaybeden soprano Zehra Yıldız’a da 1 Haziran’daki “Uçan Hollandalı” temsilini adayacaklarını belirten Caner Akgün, “Kendisi çok önemli işler yapmıştı. Kariyerinin zirvesindeyken maalesef talihsiz bir beyin kanamasıyla kendisini kaybettik. Onun anısına da bu olayı gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. Caner Akgün, haziranda gerçekleşecek 15. Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali’nin önemli bir görünürlük sağladığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Festivalde ‘Uçan Hollandalı’, ‘Madame Butterfly’, ‘Zorba’ balesi temsilleri, bale yarışması, çocuk oyunları, ‘Tan Sağtürk ile Bale Dünyası’ ve bizi çok heyecanlandıran ‘Carmina Burana’ temsili olacak. Carmina Burana’yı sahneleme şeklimiz gelecekteki yaklaşımımıza mercek tutuyor. Hem sanat eleştirmenleri hem sanat kuramı üzerine çalışanların ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Boşluk kullanarak kütleler daha çok sıyrılmış, ışıkla kavramsal ve dolaylı anlatımın daha fazla olduğu modern çizgide bir yaklaşım olacak. Herkesi bu festivale bekliyoruz. Sezon içerisinde de İDOB’un köklerinden beslendiği yeni eserleri ve değerlerini andığı yeni etkinlikleri takip etsinler. 7’den 70’e mesaj verirken ve geleceğe yüzünü tutmuş, ideal çizgiler için evrensel kültür sanat kriterlerini yerine getiren bir kurum olmak en büyük amacımız.”

Read More

İstanbul'da bu hafta hangi etkinlikler var?

Yeni hafta öncesi sanatseverlerin etkinlik araştırmaları başladı. İstanbul’da bu hafta birçok etkinlik sanatseverlerle buluşacak. İstanbul bu hafta, geniş bir yelpazede birbirinden farklı etkinliklerle yerli ve yabancı sanatçıların katılacağı konser, sergi, tiyatro gösterisi ve performanslara sahne olacak.

İstanbul Devlet Tiyatrosunda (İDT) 12 Mayıs’a kadar “Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı”, “Babamın Kelimeleriyle”, “Oyuncu” (Ben-Feuerbach), “Bir Ruhun Hikayesi”, “Meraklısı için Öyle Bir Hikaye”, “Bence Katil Öldürdü” oyunları tiyatroseverlerle buluşacak. İDT sahnelerinde ayrıca “Küçük Korku Dükkanı” müzikali ve “Çöp Canavarı” adlı çocuk oyunu sahnelenecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatrolarında 9-12 Mayıs’ta “Kedi” ve “Şafakta Buluş Benimle”, “Hayvanat Bahçesi Öyküsü”, “Yarın ya da Yarın”, “İkinci Perdenin Başı”, “Diktat”, “Biri, Hiçbiri, Binlercesi” ve “İkinci Perdenin Başı” oyunları izleyicinin beğenisine sunulacak. Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yarın “Hayrola Karyola”, 10-11-12 Mayıs’ta “Bella Figura” oyunları sahnelenirken, Zeytinburnu Kültür Sanat’ta 12 Mayıs’ta “Çalışkan Karıncalar” çocuk tiyatrosu sergilenecek. Zorlu PSM’de yarın “Kel Diva”, 9-10 Mayıs’ta “Balina”, 11-12 Mayıs’ta “Toz” oyunları, Maximum Uniq Hall’de ise bugün “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”, 10 Mayıs’ta “Şakşakçılar”, 13 Mayıs’ta “Kel Diva” oyunları izlenebilecek. HAFTANIN KONSERLERİ AKM’de yarın Levent Yüksel’in “30. Yıl Senfonik Konseri”, İstanbul Devlet Opera ve Balesinin (İDOB) “Stabat Mater” konseri sanatseverlerle buluşacak. AKM’de 10 Mayıs’ta “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası DenizBank Konserleri Gala Konseri”, 11 Mayıs’ta ise “Les Femmes En Pantolon” konserleri müzikseverlerin beğenisine sunulacak. Zorlu PSM’de 9 Mayıs’ta “Üç Yıldız, Bir Prömiyer” konseri, Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda – 10 Mayıs’ta “Henri Texier Trio”, 11 Mayıs’ta “CRR Türk Müziği Topluluğu” ve “Gabor Tarkövi” konserleri İstanbullularla buluşacak. Zeytinburnu Belediyesi 11 Mayıs’ta Merkezefendi Darulkurrasında, “Nağmedar: Enstrümantal Hicaz ve Nihavend Eserler” konserine ev sahipliği yapacak. DEVAM EDEN SERGİLER Kuveyt Türk Katılım Bankası katkılarıyla hazırlanan ve koleksiyoner Bekir Kantarcı’nın koleksiyonundan oluşturulan “Gılaf-ı Reyya: Osmanlı’dan Günümüze Koku Şişeleri” sergisi, Sultanahmet’teki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde (TİEM) 22 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’ndeki “Yazan-Çizen Latif Demirci” sergisinde, sanatçının eserleri ve çizgi karakterlerin maceraları kronolojik ve tematik bir düzen içinde sunuluyor. Macaristan Ulusal Film Enstitüsünün hazırladığı ve Macar sinemasının 120 yılını anlatan “Geniş Açı” sergisi, Macar Kültür Merkezi’nde görülebilecek.

Read More

Yüzüklerin Efendisi ve Titanik filmlerinin İngiliz aktörü Bernard Hill hayatını kaybetti

Yüzüklerin Efendisi filminde Kral Theoden, Titanik filminde ise Kaptan Edward Smith rolleriyle tanınan İngiliz aktör Bernard Hill 79 yaşında yaşamını yitirdi. İngiliz aktörün ölüm nedeni açıklanmadı. Hill, kariyeri boyunca 130’a yakın yapımda yer aldı.

Dünyaca ünlü İngiliz aktör Bernard Hill (79) vefat etti.

Hill’in menajeri Lou Coulson, aktörün dün sabah öldüğünü duyurdu.

Manchester’da 1944’te doğan Hill, Titanik filminde geminin kaptanı Edward Smith’e hayat vermişti.

Hill, en çok Oscar Ödülü kazanan yapım olan Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde ise Kral Theoden rolünde oynamıştı.

İngiliz aktörün ölüm haberinin ardından sevenleri sosyal medyada üzüntülerini paylaştı.

Yüzüklerin Efendisi hayranları, filmde ölenlerin ardından söylenen “İyi ol. Git sen, git sen” paylaşımıyla üzüntülerini ifade etti.

Read More

İzmir Sanat ve Antika Fuarı sona erdi

Resim, heykel, rölyef ve cam sanatlarında çok sayıda eser ile antikaların sergilendiği İzmir Sanat ve Antika Fuarı, sona erdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Fuarcılık İştiraki İZFAŞ ve Demos Fuarcılık tarafından Fuar İzmir’de, 1 Mayıs’ta açılan fuar sanatseverlerden ilgi gördü.
Fuarda bin 500 civarında sanatçının 5 bin eseri ile antika objeler yer aldı.
Eserleri ile fuara katılan ressam ve illüstratör Cansu Altun, sanatseverlerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Resimlerini tuval üzerinde kumaş ve alçıyı dondurarak oluşturduğunu anlatan Altun, daha çok dijital sanatla ilgilendiğini, fuarda dijital eserler yer almadığı için tuval üzerine yaptığı resimlerini sergilediğini anlattı.
Eserlerinin içeriğine ilişkin de bilgi veren Altun, “Hayat Ağacı” ismini verdiği resminin hayatın karanlık ve aydınlık yanlarını gösterdiğini ifade etti.
Kadın portrelerinde kadınların gözlerini kapalı olarak çizdiğini aktaran Altun, bunda da resmi görenlerin eksik kısmı zihinlerinde canlandırmasını amaçladığını belirtti.
Çok sayıda sanatseverin ziyaret ettiği fuar, sona erdi.
Read More

Falstaff Operası AKM'de sahnelenecek

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) tarafından Giuseppe Verdi’nin önemli eserlerinden “Falstaff Operası” Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak.

İDOB’dan yapılan açıklamaya göre, Sırp bariton Zeljko Lucic ile Grammy ödüllü tenor Bülent Bezdüz’ün de sahne alacağı eser, 8, 11 ve 18 Mayıs’ta sergilenecek. Lucic, “Sir John Falstaff” rolünde 11 Mayıs’ta, Bezdüz ise “Fenton” rolünde 8 ve 18 Mayıs’ta operaseverlerin karşısında olacak. FALSTAFF OPERASI HAKKINDA Librettosu Arrigo Boito’ya ait eseri, Renato Bonajuto sahneye koydu. Eserde Tolga Atalay Ün yönetimindeki İDOB Orkestrası da sahnede olacak.

Eserde Işık Belen, Zeljko Lucic, Caner Akgün, Alper Göçeri, Bülent Bezdüz, Ufuk Toker, Çağrı Köktekin, Anıl Önder, Hazal Ata, Bahadır Özkoca, Erdem Sakarya, Ali Haydar Taş, Esra Abacıoğlu Akcan, Şebnem Kışlalı, Sevim Ateş, Özgecan Gençer, İpek Zehra Evre, Deniz Likos, Barbora Hitay ve Elif Tuğba Tekışık dönüşümlü rol alacak.

İtalyanca seslendirilecek eserin koro şefliğini Paolo Villa üstlenecek. Eserin dekor tasarımını Efter Tunç, kostüm tasarımını Ayşegül Alev, ışık tasarımını ise Yakup Çartık hazırladı.

Read More

Kolombiya turnesi kapsamında son gösterisini başkent Bogota’da gerçekleştiren “Anadolu Ateşi” sanatseverlerden büyük beğeni topladı.Mustafa Erdoğan’ın Genel Sanat Yönetmenliğini yaptığı dans topluluğu Anadolu Ateşi, Medellin’in ardından son gösterisini Bogota’daki “Astor Plaza Tiyatro Salonunda” gerçekleştirdi. Gösterinin final kısmında Türkiye ve Kolombiya milli bayraklarının perdede birlikte yansıtılması izleyicilerden alkış aldı. Gösteriyi izleyen Türkiye’nin Bogota Büyükelçisi Beste Pehlivan Sun, AA muhabirine yaptığı açıklamada Anadolu Ateşi’ni ilk kez Kolombiya’da görmekten mutlu olduklarını söyledi. Sun, Kolombiyalı sanatseverlerin salonu doldurduğuna dikkati çekerek, “Anadolu Ateşi ülkemizin kültürünün tanıtımında ciddi katkı veriyor. Burada güzel bir intiba bırakacaklarından şüphemiz yok, onlara başarılar diliyorum.” ifadesini kullandı. İzleyicilerden Jessica Calderon, Anadolu Ateşi…

Read More