Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

El Hamra Sarayı ile Ulu Cami motifleri aynı panoda bir araya geldi

Kastamonu’da yaşayan marangoz Çetin Küçük, İspanya’daki Endülüs Emevi Devleti’nden kalma El Hamra Sarayı ile Bursa’daki erken dönem Osmanlı eseri Ulu Cami’den motifleri ahşap panoya işliyor.

Bursa’da yaşayan avukat Yasin Yener, İspanya gezisi sırasında Endülüs İslam mimarisinin bugüne ulaşan en önemli eserleri arasında yer alan El Hamra Sarayı’nı da ziyaret etti. Saraydaki ahşap işçilikten çok etkilenen Yener, sarayın duvarları ile sütunlarına Arapça olarak işlenen “Allah’tan başka galip yoktur” yazısı ile Bursa’daki Ulu Cami‘de bulunan süslemelerin yer aldığı ahşap bir pano yaptırmaya karar verdi. Yener, panoyu yaptırmak için Kastamonulu marangoz Çetin Küçük’e ulaştı. Küçük, el işçiliğiyle 222 santimetre boyunda, 113 santimetre genişliğindeki ahşap panoyu yapmak için 4,5 aydır emek veriyor.Panonun kenarına El Hamra Sarayı‘ndaki Arapça “Allah’tan başka galip yoktur” ifadesi ile bazı motifler, iç kısmına da Ulu Cami’deki işlemeler yapılıyor. Yener, El Hamra Sarayı ile Ulu Cami’nin sanatsal güzelliğinden etkilendiğini söyleyerek, “Bu ikisini birleştirmek istedim. Ciddi el işi olduğu için bu işi yapacak kişiyi bulmakta zorlandım. Kastamonu’da Çetin ağabeye ulaştık. O da bizi kırmadı” dedi. Sanatın insan yaşamında önemli bir yerde bulunması gerektiğine inandığını dile getiren Yener, “Sonuçta bu sanatı icra ettiğimiz şey bir odun parçası. Çıplak haliyle bir değeri yok ama iyi bir ustanın elinde işlendiğinde sanat eseri oluyor. Bu, beni çok etkilediği için böyle bir şey yaptırmak istedim” ifadelerini kullandı.

Çetin Küçük ise Kastamonu El Sanatları Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak görev yaptıktan sonra 2016’da emekli olduğunu, ardından evinin altındaki küçük atölyede çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Farklı modellerde ahşap ürünler yaptığına işaret eden Küçük, “Yasin Yener, El Hamra Sarayı’ndaki işlemeleri beğenip cep telefonuyla fotoğrafını çekti. Bir arkadaşım vasıtasıyla bana ulaştı, ‘Bunu yapabilir miyiz?’ diye sordu. Yaklaşık 45 gün çizimleri sürdü. Sonra çizimleri ahşaba geçirdik ve başladık oymaya” diye konuştu. “TOPLU İĞNEYLE KUYU KAZMAK GİBİ”

Çalışmalarını 4,5 aydır sürdürdüğünü vurgulayan Küçük,  “Bitmesine yaklaşık 1 ay daha var. ‘La galibe illallah’ yazısıyla dönen bir çerçevesi var. 24 tane oyduk çerçeveye. En az 2 ay sadece ‘La galibe illallah’ yazısına uğraştım. İçinde de Selçuklu yıldızı dediğimiz yıldız var, bize ait modeller. 15 yıllık sanat hayatımda bu kadar uzun süren bir iş yapmamıştım. Gerçekten çok emek verdim. Zor işçilikti. Gözlerimden yaş geliyor bazen. Toplu iğneyle kuyu kazmak gibi. Basit bir iş değil” dedi. Atölyesinde yalnız çalıştığını, eserin büyük olması nedeniyle çevirmek gerekirse yoldan geçenlerden yardım istediğini belirten Küçük, “Bu yazıyı yazarken aynı zamanda zikrediyorum. Bu zikirle tokmak ve çekici vurduk. İnşallah asıldığı yere de bize de bir faydası olur” dedi.

Read More

Ayşen Gruda’nın unutulmaz filmleri

Ünlü tiyatrocu ve sinema sanatçısı Ayşen Gruda, üç yıl önce bugün, 74 yaşında pankreas kanserinden hayata gözlerini yumdu. İlk rolünü 1962’de canlandıran Türk sinema camiasının ‘domates güzeli’, ardında çok sayıda film bıraktı. İşte ölümünün 3. yıl dönümünde anılan Ayşen Gruda’nın unutulmaz filmleri…

Hababam Sınıfı (Yarışma Sunucusu) 1975Gariban Şakir 1975Delisin (Şaziment) 1975Bizim Aile Bizim Aile (Feride) 1975Bitirimler Sınıfı (Cevriye) 1975
Bir Araya Gelemeyiz (Neriman Kıraç) 1975Ve Silahlara Veda  1966
Güngörmüşler (Hizmetçi Fatoş) 1976Gülşah Küçük Anne (Ebe Hanife) 1976Arabacının Aşkı (Nahide Şerbet) 1976Aile Şerefi(Ayşe) 1976Ah Dede Vah Dede (Alev Sururi Seslendirmesi) 1976Vay Anasına 1975Televizyon Çocuğu (Recep’in Eşi) 1975Hanzo (Feride) 1975
Süt Kardeşler (Emine) 1976
Tosun Paşa (Tellioğlu Zekiye) 1976
Gülen Gözler (Fikret) 1977Öyle Olsun (Ayşe Huyugüzel) 1976
Seyahatname 1977Sarmaş Dolaş (Müjgan) 1977Hababam Sınıfı Tatilde (Ayşe) 1977
Çöpçüler Kralı  (Hacer) 1977
İbo ile Güllüşah (Nazlı) 1977
Şabanoğlu Şaban  (Safinaz) 1977
Avanak Apti (Nevin Şenses) 1978
Doktor (Hemşire Sabahat) 1979Neşeli Günler (Nilgün) 1978
Şark Bülbülü (Fethi’nin Kız Kardeşi) 1979
Renkli Dünya  (Ayşe Güngören) 1980
Davaro (Ayşo ) 1981Yedi Kocalı Hürmüz (Havva) 1980
Gırgıriye (Sevim) 1981
Adile Teyze (Ayşe) 1982Hababam Sınıfı Güle Güle (Melahat) 1981
Doktor Civanım (Şadiye) 1982Buyurun Cümbüşe (Zehra) 1982
Görgüsüzler (Ayşegül) 1982Dolap Beygiri (Hacer) 1982
Gırgıriyede Büyük Seçim (Sevim) 1984Şekerpare (Peyker) 1983Neşeli Kuklalar 1983Şıngırdak Şadiye (Dilber) 1982Çiçek Abbas (Şükriye) 1982
Fakir Milyoner (Fehamet)1985Deliye Hergün Bayram (Ayşe) 1985Bir İlkbahar Sabahı 1985Aşık Oldum (İnci) 1985Namuslu (Naciye) 1984Lodos Zühtü (Selma) 1984Kızlar Sınıfı (Ayten Hoca) 1984
Şendul Şaban (Ayşen) 1985
Çileli Damat (Gül’ün Annesi) 1985
Yeter Be (Fatma) 1985
Uyanıklar Dünyası (Ayşe) 1985Sarı Öküz Parası (Ayşe) 1985Mavi Muammer 1985Köşeyi Dönenler 1985Gazino Bülbülü (Fatma) 1985
Kocamın Nişanlısı (İdamlık Seher) 1986Kiralık Ev (Ayşe) 1986Karım Beni Aldatırsa (Zuhal) 1986Karamanın Koyunu (Ayşe) 1986Huysuz (Nazlı) 1986Hayroş 1986Aşk Dediğin Laftır 1986Ağa Bacı (Kadırgalı Leyla) 1986Ayşe ile Ali (ayşem) (Ayşe) 1986
Felekten Bir Gün 1987Etme Bulma 1987Banko Altılı Ganyan/Gönüllü Kahraman 1987Aile Pansiyonu (Hacer) 1987Yaygara 86 1986Olacak O Kadar 1986Neşeye Bak Neşeye 1986Mavi Muammer 3 1986Lotto Kralı (Ayşe) 1986
Güzel Bir Gün İçin 1989Süper Baba (Edalı) 1988Hisseli Harikalar Kumpanyası (Prenses Mehtap) 1988Şam Fıstık (Safinaz) 1987Çantada Keklik 1987Seyyar Kamil (Gülbahar)Gönlübol (Emine) 1987
Kızlar Sınıfı 1994Kaygısızlar (Sabriye Kaygısız 1994 – 1998)
İnsanlık Hali 1993Üçüzler (Aynur) 1993Rumuz Sev Beni (Zekiye) 1993Ana (Ana) 1991Bir Milyara Bir Çocuk 1990Yarı Şaka Yarı Ciddi 1989
İlişkiler (Seher) 1997Kılıbıklar Mahallesi 1997Hayvanlara Dokunduk 1997Ana Kuzusu (Cevriye Hanım) 1997Çılgın Bediş 3. Sezon (Tarih Öğretmeni) 2001Mesela Dedik 1996Palavra Aşklar 1995Şenlik Var (Aynur) 1994İnce İnce Yasemince 1994
Cennet MahallesiCennet Mahallesi (Hatice) 2004Yeşilçam Denizi (Dometes Güzeli) 2003Sultan Makamı (Dursun) 2003Hababam Sınıfı: Merhaba (Ayşe Hanım) 2003Yarı Şakı Yarı Ciddi 2000Tersine Dünya a 2000Bana Babamı Anlat (Bedia) 2000Evimiz Olacak mı? (Zevahir) 1999Salacak Öyküleri 1998
İki Aile (Rukiye) 2006Fırtına (Feraye) 2006Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu (Safiye Ana) 2006Ömer Seyfettin: Perili Köşk (Babaanne)2005 Ömer Seyfettin: Fon Sadristsyn Karısı ve Oğlu (Hala) 2005Çılgın Yuva va (Güllü) 2005Sen misin Değil misin?(Leman) 2005Keloğlan Kara Prens’e Karşı (Sultan) 2005Güz Yangını (Rukiye) 2005Çemberimde Gül Oya 2004Perili Ev (Latife) 2004Dayı (Muazzez) 2004
Huzurum Kalmadı (Hanım Ağa Dilber) 2011Kukuriku – Kadın Krallığı 2010Gecekondu (Kendisi) 2010Zoraki Başkan (Sebahat) 2009Aile Reisi (Domates Güzeli) 2009Sevgili Düşmanım 2008Peri Masalı (Müzeyyen) 2008Mert ile Gert (Servet Hala) 2008Kötüler Konağı (Emine) 2008Kağıt (Şahane Hanım) 2008Gece Gündüz (Hayriye) 2008Fesupanallah (Yüksel Teyze ) 2007Cumhur Cemaat 2007
Çılgın Dersane Üniversitede (Nevra) 2014Seni Seviyorum Adamım (Anneanne)Ruhumun Aynası (mehpare) 2014Pek Yakında (Remziye Güneş) 2014Meleklerin Mucizesi (Şazer Teyze) 2014Çakma HayatÇakma Hayat 2013Qüfür (Anukyan) 2013Hoştanlı Kalaylı Saray (Süt Anne) 2013Bebek İşi (Hayriye) 2013İbret-i Ailem 2012Krem 2012Ya SonraYa Sonra (Safiye Hanım) 2011Pazarları Hiç Sevmem (Fevziye) 2011Leyla ile Mecnun 3. Sezon (Hidayet’in Annesi) 2012
Sevgili Komşum 2018Babamın Ceketi (Ayşen) 2018Bizim Hikaye (Yedi Bela Aysel) 2017
Mahrumlar (Nefize Teyze) 2016Dedemin Fişi (Darende Teyze) 2016İlişki Durumu: Karışık (Nacinin Annesi Kudret) 2015Sucu Kamil (Sevgi) 2015Kötü Kedi ŞerafettinEv sahibi Hasene / ses) (2015Güvercin Uçuverdi (Hamiyet Taşkın) 2015Beş Kardeş (Mukadder) 2015Altın Horoz 2015
Read More

Notre Dame'ın Kamburu balesi yeniden sahnede

Çingene kızı “Esmeralda” ile kambur kilise zangocu “Quasimodo”nun aşkını anlatan “Notre Dame’ın Kamburu” balesi, İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından şubat ve mart aylarında yeniden sahnelenecek.

İzmir Devlet Opera ve Balesinden yapılan açıklamaya göre, üç sezondur seyirciyle buluşan ve beğeni toplayan “Notr Dame’ın Kamburu” balesi Victor Hugo’nun aynı adlı romanından esinlenerek sahneye uyarlandı. Balenin müziklerine Cesare Pugni, müzik düzenlemesine Bujor Hoinic imza attı. “Notre Dame’ın Kamburu” balesinin koreografisi ve librettosunu ise Göksel Armağan Davran ile Ahmet Volkan Ersoy hazırladı.

Orkestra şefinin Tolga Taviş olduğu eserde, dekor tasarımını Çağda Çitkaya, kostüm tasarımını ise Gülay Korkut üstlenecek. Eserde, birçok fiziksel eksikliğe ve çirkinliğe sahip olmasıyla karakterize edilen zangoç Quasimodo’nun üç saat süren makyajı ve eserin dönemine uygun görkemli dekorları da izleyicinin beğenisine sunulacak. “Notre Dame’ın Kamburu” 1, 3, 6, 8, 10 Şubat ve 2, 4, 6 Mart’ta Bornova Kültür ve Sanat Merkezi Necdet Aydın Sahnesi’nde izlenebilecek

Read More

Ata Demirer 3 yıl aradan sonra yeni gösterisiyle sahnelere dönüyor

Komedyen, oyuncu ve müzisyen Ata Demirer, 3 yıl aranın ardından “Ata Demirer Gazinosu” adlı gösterisiyle 16 Şubat’ta izleyicilerle buluşacak.

Ata Demirer, 3 yıl aradan sonra yeni gösterisiyle sahnelere dönüyor.

Türk sanat müziğinden operaya, türküden pop müziğine, tavernadan arabeske kadar geniş bir repertuvar ve stand up gösterisiyle sahneye çıkacak Demirer’e, müzisyen Taşkın Sabah yönetimindeki orkestra eşlik edecek.

Ata Demirer, daha önce “Tek Kişilik Dev Kadro 1” ve “Tek Kişilik Dev Kadro 2” adlı stand up gösterisiyle 16 yıla yakın seyirci karşısına çıkmıştı. “Ata Demirer Gazinosu”nun ilk etkinliği 16 Şubat’ta Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde (PSM) gerçekleştirilecek. Demirer, ardından 22 Şubat ve 15 Mart’ta Zorlu PSM’de, 20 Mart’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde, 1 Nisan’da Zorlu PSM’de, 22 ve 23 Mart’ta ise Ankara Congresium’da sahne alacak.

Read More

Evrim Demirel ile klarnet ustası Vasilis Saleas aynı sahneyi paylaşacak

Besteci, piyanist ve akademisyen Evrim Demirel, Yunanlı klarnet ustası Vasilis Saleas ile 7 Mart’ta müzikseverlerle buluşacak.

Sanatçı Evrim Demirel, “Makamsız Project” ve “Kadim” albümlerinden oluşan repertuvarıyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne alacak. Eserlerinde Türk müziği ile cazı birleştiren Demirel, müzikal hayatına ve çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, müziğe olan sevgisinin çocukluk yıllarında başladığını söyledi. İzmir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’ndeyken piyano çalmaya başladığını dile getiren Demirel, “Daha sonra kompozisyona merak saldım. Lise yıllarında da caza çok meraklıydım. Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde kompozisyon okudum. Oradan Hollanda’ya geçtim, hem caz piyano hem kompozisyon okudum. Hollanda’ya giderek müzik hayatımda önemli bir merhale kat etmiş oldum” dedi. Demirel, yüksek lisans öğrenimini Amsterdam Konservatuvarında Theo Loevendie ile kompozisyon dalında tamamladığını belirterek, “2007’de Türkiye’ye döndüm. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarında doktoramı yaptım. Akademik kariyerim bir yandan devam etti. 2017’de İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında caz bölümünü açtık. 2021’de profesörlüğümü aldım. Şu anda Caz Ana Sanat Dalı Başkanı olarak görev yapıyorum” diye konuştu.

Hem besteci hem de caz piyanisti olarak aktif bir sanat hayatının olduğunu aktaran başarılı müzisyen, “Bugüne kadar sahne müzikleri, opera, senfonik yapıtlar, oda müzikleri besteledim. Eserlerim çok çeşitli ülkelerde seslendirildi, özellikle Avrupa ülkelerinde. 2022’de ‘Avrupa Bestecilik Ödülü’nü kazandım. Yakın zamanda Gedik Filarmoni Orkestrası için bir piyano konçertosu besteledim. Bir yandan caz çalışmalarım devam ediyor. Şu ana kadar çeşitli albümlerim yayınlandı. En son yayınlanan albümüm ‘Kadim’ ve ‘Makamsız Project’. CRR’de de bu albümlerin konserini yapacağız. Çeşitli müzisyenlerle iş birliği ile konserler vermeye devam ediyorum” dedi.

Türk müziğinden oldukça etkilendiğinin altını çizen Demirel, “Bu alanı tanımaya çalışıyorum. Bu alanda aktif olan yakın arkadaşlarım var. Onlarla iş birliği yapmak beni çok besliyor. Çünkü Anadolu toprakları her anlamda, müzikal anlamda da çok zengin. Bu mirastan yararlanmayı kendime hak görüyorum ve Türk müziği, caz ve klasik müzikle ilgili işleri birleştiriyorum” değerlendirmesini yaptı.

Evrim Demirel, son çıkan albümlerine ilişkin “Kadim, aslında Anadolu topraklarında antik dönemden bu yana olan seslerin bana iletilmesi diyebilirim. İçerisinde bana ait 5 beste var. Birincisi Kadim, ikincisi Ziggurat, İlk Peşrev, Meddah ve Su eserleri. Bunların hepsinde derinlemesine bir Türk müziği var. Burada önemli bir isim de var; Murat Tırnak. Tırnak, Türk müziği nefesli sazlarını virtüöz düzeyinde çalabilen bir duayen ve çeşitli çalgıları çalıyor albümde. Mesela Kadim’de duduk, Ziggurat’ta zurna, İlk Peşrev’de ney var. Bir yandan da içinde caz müzisyenleri var, Kaan Yıldız ve benim gibi. Bu albümde çeşitli müzisyenler ortak bir alanda buluşup, yeni bir söylem peşinde koşuyor. Makamsız Project de caz ve Türk müziğini bir araya getiren dünya müziği projesi. Bu dünya müziği projesine çok önemli bir konuk getiriyoruz. Vasilis Saleas, makamsal klarnet ekolünün önemli temsilcilerinden birisi. Makamsız Project ile onu ağırlamak çok heyecan verici. 7 Mart’ta yapacağımız konser, Vasilis’in katkılarıyla daha da ilgi çekici olacak” ifadelerini kullandı. Makamsız’ın kendisinin ortaya koyduğu bir kavram olduğuna işaret eden Demirel, “Hatta Alman müzikolog Martin Greve, yıllar sonra ‘Makamsız’ isminde, Türk müziğini incelediği bir kitap yazdı. Orada da benim makamsız kavramıma gönderme yaptı. O yüzden çok mutluyum. Makamsız aslında 2006 yılında Kalan Müzik’ten ilk defa yayınladığım albümün ismi. Orada Türk müziği ile çağdaş müzik arasında bir dünya yaratmaya çalışmıştım. Yıllar sonra Türkiye’de vizyonumu anlayacak ve onu paylaşabilecek müzisyenlerle karşılaştıktan sonra ‘Makamsız Project’, yani onun caz dünyasındaki karşılığını ürettim. Müzisyenlik hiç bitmeyen bir iş. Bizim için istikrar, çalışmak, üretmek, devamlılık her şeyden daha önemli” ifadelerini kullandı.

“TARİHTEN ÇOK ETKİLENİYORUM”

Demirel, yeni konser rotası için önemli festivallerle görüşme halinde olduklarını kaydederek, eserlerinde ilham aldığı noktalara dair şunları söyledi: “Tarihten çok etkileniyorum. Bu topraklara dair konularla ilgileniyorum ve bunlara dair eserler ortaya koyuyorum. Bunlardan birisi ‘Ninatta’. 2017’de İstanbul Devlet Opera ve Balesi bu operamı sahneledi. Librettosu Ahmet Ümit’e ait. Beraber çalıştık. Başka bir operam Freiburg’da sahnelendi. Onun da ismi ‘Europa’. Fenikeli bir kadının kaçırılması, Zeus’un boğa kılığında onu Avrupa’ya taşımasıyla ilgili. Ninatta da Hititlerle ilgili. Bu tarihi konular cezbediyor ve bu tip çalışmalara devam ediyorum.” Cazın içerisinde doğaçlama bir müzik olduğunun altını çizen Demirel, “O anda hislerinizi filtresiz olarak sunabiliyorsunuz. Bu çok çekici. Orada müthiş bir özgürlük alanı olduğunu düşünüyorum” dedi. Seneye sahnelenmesi planlanan bir müzikal üzerine çalıştığını aktaran müzisyen Demirel, Kudsi Ergüner, Okay Temiz ve Erkan Oğur’un aralarında olduğu müzisyenlerle birlikte çalışmanın sanat hayatına önemli izler bıraktığını sözlerine ekledi.

Read More

Barış Manço vefatının 25. yıl dönümünde anılıyor

Gülpembe, Dağlar Dağlar, Unutamadım, Arkadaşım Eşek gibi şarkılarıyla hafızalara kazınan usta sanatçı, çocukların ‘Barış Ağabeyi’ Barış Manço vefatının 25. yıl dönümünde anılıyor. İşte Anadolu rock türünün kurucuları arasında sayılan, modern zamanların ozanı Barış Manço hakkında bilgiler ve bilinmeyen fotoğrafları…

Türkiye’nin efsane sanatçılarından biri olan, 1 Şubat 1999 yılında kaybettiğimiz Barış Manço vefatının 25. yıl dönümünde anılıyor…
2 Ocak 1943 yılında İstanbul’da doğan Barış Manço, Türkiye’de rock müziğin öncüleri arasındadır. Manço’nun müziğe başlangıcı ise Galatasaray Lisesi’nde oldu.
ilk 45’liği Grafson Plak etiketiyle 1962 yılında yayınlandı. Barış Manço, Eylül 1963’te Belçika Kraliyet Akademisi’nde yüksek öğrenim görmek için Türkiye’den ayrıldı.
1970 yılının Kasım ayında, Dağlar Dağlar adlı plağını yayınladı. 700.000’den fazla satan Dağlar Dağlar’la birlikte yıldızı parladı. Dağlar Dağlar, Manço’ya Platin Plak Ödülü’nü kazandırdı.
1981 yılının sonlarına doğru “Sözüm Meclisten Dışarı” albümünü çıkaran Manço, müzikal kariyerinin zirve noktalarından birini yaşadı. Aynı yıl ilk kez baba olma heyecanını tattı.
Bestelediği 200’ün üzerindeki şarkısı, kendisine on iki altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandırdı.
Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Almanca , Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca ve Yunanca olarak yorumlandı.
Hazırladığı televizyon programıyla Dünya’nın pek çok ülkesine giden Manço 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı Unvanı’na layık görüldü. Manço, 1 Şubat 1999 tarihinde, 56 yaşındayken Kadıköy’deki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.
Ünlü sanatçının küçük oğlu Batıkan Manço, geçtiğimiz yıl babasına olan özlemini dile getirmişti. Barış Manço’nun vefat ettiği sırada 15 yaşında olan oğlu Batıkan Manço, ölüm haberi ile hayatının altüst olduğunu, “Kamyon çarpmışa döndüm” sözleriyle anlatmıştı.
“HİÇ TANIMAYANLAR ŞARKILARINI EZBERE SÖYLÜYOR”
Müzikle uğraşan Doğukan Manço’nun yanı sıra Batıkan Manço, ailenin kameralara daha uzak duran en küçük ferdi. 18 yıl boyunca babasına olan saygı ve sevginin hiç eksilmeden devam ettiğini bundan da büyük gurur duyduğunu belirten Manço; “Bu yıl 18 yıl olacak. Fakat hiçbir zaman dinmeyen bir sevgi alaka gördük her zaman. En çok gururlandığımız kısımda Barış Manço’yu hiç tanımamış çocuklar bile şarkıları ezbere söylüyorlar ”demişti.
“BABAMIZI KISKANDIK”
Müzikle uğraşmasının yanısıra yaptığı televizyon programlarıyla çocukların sevgilisi olan Barış Manço’yu, küçük oğlu o dönemlerde çok kıskandığını anlatmıştı. Batıkan Manço programdaki çocuklardan babasını kıskandığı için programa başvuru yaptığı dönemi şu sözlerle anlatmıştı; “Adam Olacak Çocuk programı ilk başladığı zamanlarda ben ve abim boykot edermişiz hiç televizyonu açmazmışız. Abim odayı terk edermiş ben arkamı dönermişim ama yine de dinlermişim.”
“OTURUR ONU İZLERDİM”
“Benim babama her zaman hayranlığım vardı. Ne zaman televizyonda görsem radyoda duysam oturur izlerdim dinlerdim. Adam olacak çocuğa katılma talebinde bulundum. Doğukan’ın yaşı kurtarmıyordu ama ben katıldım. Geçenlerde kaydını izlemiştik. Domates biber patlıcan şarkısını domates biber salça diye değiştirmiştim. Programa katılacak kadar şanslıydım.”
Sanatçının yaşadığı ev ise 2010 yılında Kadıköy Belediyesi ve Manço ailesi iş birliği ile müzeye dönüştürüldü.
Read More

Modern Dans Topluluğu Winterreise eserini sahneleyecek

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Modern Dans Topluluğu MDTistanbul, “Winterreise” (Kış Yolculuğu) eseriyle 17 Şubat’ta, Kadikoy Belediyesi Süreyya Opera Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak.

İDOB’dan yapılan açıklamaya göre topluluk, Avusturyalı besteci Franz Schubert’in bestelediği, Alman şair Wilhelm Müller’in kaleme aldığı 24 parçalık şiir dizisi Winterreise eserini yorumlayacak. Dramatik bir yolculuğu anlatan eser, aşkı kaybederek yalnız yaşayan yolcunun, köyünü ve sevdiklerini geride bırakarak, kendi varoluşunu ve yaşamın anlamını sorgulamasını işliyor. Deniz Özaydın, Evrim Akyay, Emre Karaca, Huri Murphy, İsmet Köroğlu, Mert Öztekin ve Tuğçe Göncü’nün koreograf olarak yer aldığı eserin librettosu ve yönetimi Mert Öztekin’e ait. Eser, bariton Kevork Tavityan ile yaylı çalgılar dörtlüsü Aslı Ceren Gürkan, Pınar Gizem Korkmaz, Verda Gül ve Gözde Öcal Güvemli’nin eşliğinde sahnelenecek. Kağıt israfına dikkati çekmek ve geri dönüşüme katkı sağlamak amacıyla farklı kurumlardaki atık kağıtların kullanıldığı etkinliğin dekor ve kostüm tasarımını Olcay Engin Kaymaz, görsel ve ışık konseptini Burhan Yücel üstlendi. Eser, 20 Şubat’ta Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde, 5 Mart ve 2 Nisan’da Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Sahnesi’nde yeniden sahnelenecek.

Read More

Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ödülü'nü kazanan belli oldu

İngiliz Doğa Tarihi Müzesi tarafından düzenlenen, Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı yarışmasında kazanan belli oldu. Dünyanın dört bir yanından yaban hayatı fotoğrafçılığı ve doğa tutkunlarının oyladığı 25 fotoğraf arasında buz kütlesinin üzerinde uyuyan kutup ayısı fotoğrafı yarışmayı kazandı. İşte
Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ödülleri’nde finale kalan fotoğraflar…

1- Buzdağı üstünde uyuyan kutup ayısı (Nima Sarıkhani)
75 bin kişinin katıldığı oylamada, Norveç’te çekilen bu poz birinci oldu. Doğa Tarihi Müzesi müdürü Dr Douglas Gurr, “Sarıhani’nin nefes kesici ve dokunaklı görüntüsü, gezegenimizin güzelliğini ve kırılganlığını görmemize olanak sağlıyor” dedi.
Yarışmada finale kalan diğer 4 fotoğrafçı ve eserleri şöyle:
2- Ebeveynleri tarafından yalanarak temizlenen yavru aslan (Mark Boyd)
25 eserin oylandığı yarışmada, ikinci sırayı Kenya’da çekilen bu fotoğraf aldı.
3- Kuzey Işıkları ve denizanası (Audun Rikardsen)
Yarışmada ilk beşe giren eserlerin 30 Haziran’a kadar İngiltere’deki Doğa Tarihi Müzesi’nde sergileneceği açıklandı.
4- Gülümseyen kaplumbağa (Tzahi Finkelstein)
5- Sığırcık sürüsü (Daniel Dencescu)
Read More

Johnny Deep-Prens Selman dostluğu: Ünlü aktör Kaşıkçı cinayetini sordu

Karayip Korsanları filmleriyle ününe ün katan, Amerikalı oyuncu Johnny Depp’in, Suudi Arabistan’ın “Kültür Elçisi” olmayı değerlendirdiği iddia edildi. Geçtiğimiz yıl özel davetle Suudi Arabistan’da sık sık zaman geçiren Depp’in, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la da derin bir arkadaşlık bağı kurduğu ve Veliaht Prens’e, “Cemal Kaşıkçı’ya ne olduğunu” sorabildiği iddia edildi.

Dünyaca ünlü oyuncu Johnny Depp ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın yakın bir arkadaşlık bağı kurduğu iddia edildi. Depp’in rekor bir sözleşmeyle Suudi Arabistan’ın Kültür Elçisi olabileceği öne sürülüyor. Popüler kültür dergisi Vanity Fair, ikili arasındaki dikkat çeken dostluğu yazdı.  Habere göre Depp, son bir yıl içinde, 7 haftadan fazla bir süre Suudi Arabistan’da vakit geçirdi. Kraliyet saraylarında kaldı, ülkeyi yat ve helikopterle gezdi. Hatta Prens’in özel uçağıyla Londra’da bir konsere gitti ve geri döndü.  Suudi Arabistan’ın Kültür Bakanı olan, Muhammed bin Selman’ın kuzeni Prens Badr bin Farhan Al Saud aracılığıyla tanışan ikilinin derin bir dostluk bağı kurduğu belirtiliyor.

CEMAL KAŞIKÇI SORUSU Hatta ikili arasındaki arkadaşlık o kadar ilerledi ki, Johnny Depp’in Veliaht Prens’e, “Cemal Kaşıkçı’ya ne olduğunu” sorabildiği iddia edildi. Habere göre Prens, Depp’in sorusunu rahatlıkla cevapladı. Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın düşmanlarıyla birlikte çalışan bir casus olduğunu söyledi. Prens Selman, Kaşıkçı hakkında yalnızca gözaltı emri verdiğini ancak bu talimatın, Kaşıkçı’nın öldürülmesi halinde kendisinin mutlu olacağına inanan bazı Suudi yetkililer tarafından yanlış anlaşıldığını iddia etti. Cinayet emri vermediğini dile getiren Prens Selman, yine de sorumluluğu üstlendiğini belirtti. 

“KÜLTÜREL DEVRİMİ BİRİNCİ ELDEN TECRÜBE ETTİM” Dergiye konuşan Johnny Depp ise Suudi Arabistan deneyimini değerlendirdi. Önceleri Suudi Arabistan hakkında bilgisiz olduğunu söyleyen Depp, “Ancak sonra orada yaşanan kültürel devrimi birinci elden tecrübe ettim.” ifadelerini kullandı. Amerikalı aktörün, Suudi Arabistan’ın “kültürel rönesansını” tanıtmak için yıllık 7 basamaklı bir sözleşmeyi değerlendirdiği iddia ediliyor. Suudi Arabistan, Prens Selman’ın “Vizyon 2030” hedefleri kapsamında, madencilikten gayrimenkule, spordan turizme kadar pek çok alanda yüklü yatırımlar yapıyor. Riyad yönetimi, yeni gelir kaynakları ile petrole olan bağımlılığı ortadan kaldırmaı hedefliyor.

Read More

SİYAD Onur ve Emek ödüllerinin sahipleri belli oldu

Sinema Yazarları Derneğince (SİYAD) 56. SİYAD Ödülleri’nde verilecek onur ve emek ödülleri belirlendi.

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından verilen “SİYAD Ödülleri“nde “Onur” ve “Emek” ödüllerinin sahipleri açıklandı. SİYAD’dan yapılan açıklamaya göre, bu yıl 4 Mart’ta düzenlenecek törenle yönetmen Tomris Giritlioğlu ile oyuncu ve şarkıcı Lale Belkıs‘a “Onur Ödülü”, oyuncu Necmettin Çobanoğlu‘na da “Emek Ödülü” verilecek. Türkiye’nin yakın tarihine odaklanan yönetmen Tomris Giritlioğlu, toplumsal ve siyasi olayların insanların hayatını nasıl etkilediğini sinemada ustaca anlattı. Oyunculuğu kadar şarkıcılığıyla da Türk sinemasına önemli katkılar sunan Lale Belkıs, Sophia Loren, Ava Gardner ve Cahide Sonku’ya sesini verdi. Altın Palmiye ve Oscar ödülü alan filmlerde rol alan Necmettin Çobanoğlu ise “Katırcılar”, “Mülteci”, “Küçük Özgürlük”, “Kuzu”, “Karşılaşma”, “Eve Dönüş”, “Saklı Düşler” ve “Güz Sancısı” gibi yapımlarda oynadı.

Read More