Bilim insanları, geliştirdikleri FALCON isimli yapay zeka teknolojisi sayesinde, uçakların türbülansa girmelerini engelleyen bir teknik geliştirdi. Türbülansa otomatik adaptasyonu mümkün kılan yapay zekanın, yapılan testler neticesinde rüzgar tünelinde aerofoilin dengesini koruyabildiği görüldü.
TÜRBÜLANS NEDİR?
Türbülans, uçakların sallanmasına neden olan hava basıncındaki değişikliklere verdiğimiz isimdir.
Türbülanslar, bir uçağın uçuşun ortasında hava basıncındaki değişikliklerden geçerken sarsıldığında ortaya çıkar.
Bu durum, çevrelerinde türbülansa neden olan değişiklikleri algılamak ve sorunsuz uçuşu sürdürmek için hızla uyum sağlamak üzere doğal bir yetenek geliştirmiş olan kanatlı hayvanlardan farklıdır.
Teknik, türbülansı telafi etmek üzere uçuşu otomatik olarak ayarlamak için FALCON adı verilen bir yapay zeka (AI) sisteminin kullanılmasını gerektiriyordu.
Buna karşın FALCON, her türlü koşula uyum sağlayabilmek için türbülansa neden olan temel ilkeleri anlamak üzere eğitildi.
Yapay zeka, verileri temsil etmek için karmaşık sinüs dalgalarını kullanan Fourier yöntemlerine dayanıyor.
Embry-Riddle Aeronautical Üniversitesi’nde havacılık ve uzay mühendisliği profesörü olan Hever Moncayo Live Science’a verdiği demeçte, “Temel türbülans modelini öğrendiği için gerçek zamanlı olarak uyum sağlamak üzere pekiştirmeli öğrenmenin kullanılması dikkate değer. Bu teknolojinin uygulanabilir olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.
Ekip, hava aracının basınç değişikliklerini algılamak ve dengeyi korumak için gerektiğinde eğimini ve sapmasını ayarlamak için kullandı.
Türbülansta rastgele dalgalanmalar yaratmak için rüzgar tünelinde kanadın üst tarafına hareketli bir silindir de yerleştirildi.
Moncayo, “Caltech’in rüzgar tüneli testleri, FALCON’un dakikalar içinde öngörebileceğini gösteriyor ve bu da daha büyük uçaklara ölçeklenebilirliği gösteriyor.” dedi.
Araştırmanın bir sonraki aşaması yapay zekanın öğrenme süresini azaltmayı amaçlıyor.
Türbülansa karşı pratik bir çözüm için çevresel koşullara hızla adapte olabilmek şart olduğundan, bu muhtemelen araştırmacıların temel zorluğu haline gelecektir.