Biyografi türündeki filmler, gerçekte yaşanan olayları her zaman olduğu gibi yansıtmayabilir, birkaç ayrıntı göz ardı edilebilir. Bir film için “Gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır” ibaresi kullanılsa da asla yüzde 100 doğru olmaz… Ancak bir hikayeye gerçeği çarpıtmadan anlatmakla, doğrudan yalan söylemek arasında fark var. Şimdiye kadar yapılan bazı popüler biyografik filmler ya dramatik ayrıntıları abartıyor ya da tamamen uydurma bir gerçeklik üzerine kurulu. İşte o filmlerden bazıları…
Arama: Kadın & Moda
Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Borusan Sanat ve La Scala Tiyatrosu Akademisi tarafından organize edilen “10. Leyla Gencer Şan Yarışması”nın başvuruları açıldı.
İKSV’den yapılan açıklamaya göre, “10. Leyla Gencer Şan Yarışması“nın başvuruları 3 Mayıs‘a kadar devam edecek. Jüri başkanlığını Stephane Lissner’in üstleneceği yarışmanın ön elemeleri mayıs, haziran aylarında final serisi ise 22-27 Eylül’de İstanbul’da gerçekleştirilecek. 10. Leyla Gencer Şan Yarışması’nın bu yılki jürisinde ayrıca La Scala Tiyatrosu Cast Direktörü Alessandro Galoppini, İngiliz Kraliyet Operası Jette Parker Genç Sanatçılar Programı Sanat Direktörü David Gowland, tenor Tiflis Devlet Opera ve Balesi Sanat Direktörü Badri Maysuradze ve Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Sanat Yönetmeni ve sürekli şefi Carlo Tenan yer alıyor. Leyla Gencer’in onuruna ve 2008’deki vefatına kadar bizzat kendisinin katılımıyla gerçekleştirilen yarışmada, adaylar canlı ön elemelere katılmak yerine başvuru sırasında video kayıtlarını internet üzerinden yükleyerek de ön elemeye katılmayı seçebilecekler. Ön eleme sonuçları ise yarışmanın sitesinden 1 Temmuz’da açıklanacak. Tüm ses gruplarından 18-32 yaş arası şancılara açık olan yarışmada birinciye 7 bin 500, ikinciye 4 bin ve üçüncüye 2 bin 500 Euro ödülü verilecek. 1500 Euro değerindeki Leyla Gencer Halk Ödülü’nün sahibi ise finalde dinleyicilerin oylarıyla belirlenecek. La Scala Tiyatrosu Akademisi’nden üç aylık eğitim bursu ödülü, La Scala Tiyatrosu Akademisi Özel Ödülü de yarışmada sahibini bulacak. Yarışma kapsamında aynı zamanda Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası Özel Ödülü verilecek olan kişi, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde bir konser vermeye hak kazanacak. İngiliz Kraliyet Operası Jette Parker Genç Sanatçılar Programı Özel Ödülü’nün sahibi olacak finalist ise İngiliz Kraliyet Operası’nda bir hafta boyunca en az beş eğitim seansı almaya hak kazanacak. Deutsche Oper Berlin ve Tiflis Devlet Opera ve Balesi’nin Özel Ödülleri ile de birer finalist bu operaların bir yapımında rol alacak.
Modern Türk şiirinin önde gelen isimlerinden Nazım Hikmet, doğumunun 122’nci yıldönümünde Prag’da anıldı.
Usta şair Nazım Hikmet Prag’da anıldı. Anma töreninde bir konuşma yapan Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, “Türkçemizi en güzel şekilde mısralaştıran Şair Nazım Hikmet’i sürgün yıllarının bir döneminde yaşadığı Prag’da sıkça vakit geçirdiği Slavia Cafe’de onuruna düzenlenen edebiyat ve müzik gecesinde andık. Eşim Beyhan hanımla birlikte bu gecede Nazım’ın ve Türk edebiyatının dostları ile birlikte olmaktan onur duyduk. Nazım Hikmet’in 20’nci yüzyılın en büyük şairlerinden biri olarak dünya çapında tanındığı konusunda herkes hem fikirdir” dedi.
Etkinlikte sanatçı Roksan Mandel ve Suriyeli müzisyen Marwan Alsolaiman, Nazım’ın şiirleriyle bestelenen eserleri icra ederken, Çek sanatçı Hana Malthauserová şairin Çekçe’ye çevrilen şiirlerini seslendirdi.
Gecede Büyükelçi Egemen Bağış ve eşi Beyhan N. Bağış yakın bir zaman önce Cumhuriyetin 100’üncü yılı dolayısı ile Türk-Çek ilişkileri ve Prag’daki Türk Büyükelçiliğinin resmi konutu ile ilgili yayınlanan kitabın bir nüshasını Slavia Cafe’nin sahibi Jozef Onderka ve eşi Petra Onderkova’ya hediye ederek, kitapta Nazım’ın Türk-Çek ilişkilerinde oynadığı yapıcı role de atıf yaptıklarını vurguladılar.
2024 BAFTA Ödülleri adayları açıklandı. Chrishopher Nolan imzalı Oppenheimer filminin 13 adaylık zirveye yerleşirken Emma Stone’un başrolünde yer aldığı Poor Things (Zavallılar) 11 adaylık kazandı. Ödüller 18 Şubat’ta sahiplerini bulacak. İşte BAFTA adayları…
Satışa çıkmasının 6. saatinde tüm biletleri tükenen konserin ardından oluşan yoğun talep üzerine Scorpions, 25 Mayıs Cumartesi gecesi bir kez daha Epifoni organizasyonuyla ve STAR TV medya sponsorluğunda KüçükÇiftlik Park’ta hayranlarıyla buluşacak. Biletlerin kısa sürede tükenmesi üzerine konserleri düzenleyen organizasyon şirketi açıklama yaptı.
Dünya çapında üne sahip Alman heavy metal grubu Scorpions, “Love at First Sting” albümünün 40. yılı dolayısıyla düzenleyeceği turne kapsamında 23 Mayıs’ta Türkiye’de konser vereceğini açıklamıştı. Biletlerin hemen tükenmesi üzerine grup konser sayısını ikiye çıkardı. Türkiye’de en son 2016’da konser veren heavy metal grubu Scorpions, 23 Mayıs 2024’te Küçükçiftlik Park’ta konser verecek. Biletleri saatler içinde tükenen konserin ikincisi 25 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşecek.
AÇIKLAMA YAPILDI
Biletlerin yoğun talep sonucu kısa sürede tükenmesi üzerine yapılan haberlere organizasyon şirketi Epifoni açıklama yaptı:
“Sevgili müzikseverler. 8 senedir Epifoni olarak birçok yerli ve yabancı sanatçıyı sizlerle buluşturduk. Dünyaca ünlü Scorpions grubunun da ülkemizde çok sevildiğini düşünerek 23 Mayıs 2024 Perşembe gününe bu konseri organize ettik. Konserin perşembe gününe denk gelmesi bizim seçimimizden değil, grubun rotası ve üst üste konser yapmak istememesinden kaynaklanmaktadır. 15 Aralık’ta satışa açılan ve 6 saat içerisinde biletleri tükenen Scorpions konseri bir sürprize imza atmış ve grubun Türkiye’deki en hızlı bilet satışı gerçekleşmiştir. Bu esnada bilet alamadığı için hayalkırıklığı yaşayan müzikseverler ise bu durumu karaborsacılıkla ilintilendirmişlerdir. Oysa konserin tüm biletleri yalnızca Biletix, Passo, Bubilet, Biletino ve Biletinial platformları üzerinden satılmıştır.
İlk konsere bilet alamayan müzikseverlerin yoğun ilgisine karşılık verebilmek adına ikinci konserin konuşmaları başlatılmıştır. Scorpions, ikinci günü açabilmek için 26 Mayıs Gürcistan konserinin tarihini değiştirmiş ve 25 Mayıs Cumartesi tarihini bize vermiştir. İkinci gün satışları sabit bir fiyat üzerinden, kişi başı alım hakkı 6 bilet ile sınırlandırılarak resmi satış platformları üzerinden satışa açılmış, yine çok kısa sürede biletleri tükenmiştir. Bilet fiyatları hakkında yapılan eleştirilere karşılık olarak belirtmek isteriz ki; Epifoni bugüne kadar tüm konser satışlarını, dünya genelinde uygulanan, kademeli avantajlı dönem yöntemiyle ve her döneme baştan kota belirleyerek gerçekleştirmiştir. Bu konser özelinde de avantajlı dönem bilet fiyatları, grubun kaşesi ve toplam maliyetler hesaplanmış, fiyatlar Scorpions grubunun da onayından geçerek belirlenmiştir. Son olarak sosyal medyada ve farklı ilan sitelerinde gördüğünüz karaborsa bilet satışlarına itibar etmemenizi rica ederiz. Scorpions konser biletlerinin sadece resmi satış platformları üzerinden satılmış olduğunu yineleriz. Müzik dolu günlerde görüşmek üzere!”
Daha önce birçok kez Türkiye’de sahne alan grup en çok “Still Loving You”, “Wind of Change”, “Rock You Like a Hurricane”, “Send Me an Angel” ve “Always Somewhere” şarkılarıyla tanınıyor. Her biri rock tarihine geçmiş, nesiller boyunca dinlenmiş, dillere pelesenk olmuş efsanevi şarkıları arka arkaya dinleyebileceğiniz konserde Alman grup Scorpions unutulmaz bir performans sergileyecek!
Mili İstihbarat teşkilatı (MİT), gizli takiplerde ve casuslara karşı kullandığı tarihi cihazlarını sergiledi. İlk kez halkın bilgisine sunulan cihazlar arasında gizli kameralı robot kravatlar, ayak topuklarına gömülü gizli ses kayıt cihazları, tuğlalara gizlenmiş kameralar var. Sergiyle MİT’in, İngiliz casus, Arabistanlı Lawrence’a bir motorsiklet ile takip evraklarını da arşivinde bulundurduğu anlaşıldı.
Kastamonu’da yaşayan marangoz Çetin Küçük, İspanya’daki Endülüs Emevi Devleti’nden kalma El Hamra Sarayı ile Bursa’daki erken dönem Osmanlı eseri Ulu Cami’den motifleri ahşap panoya işliyor.
Bursa’da yaşayan avukat Yasin Yener, İspanya gezisi sırasında Endülüs İslam mimarisinin bugüne ulaşan en önemli eserleri arasında yer alan El Hamra Sarayı’nı da ziyaret etti. Saraydaki ahşap işçilikten çok etkilenen Yener, sarayın duvarları ile sütunlarına Arapça olarak işlenen “Allah’tan başka galip yoktur” yazısı ile Bursa’daki Ulu Cami‘de bulunan süslemelerin yer aldığı ahşap bir pano yaptırmaya karar verdi. Yener, panoyu yaptırmak için Kastamonulu marangoz Çetin Küçük’e ulaştı. Küçük, el işçiliğiyle 222 santimetre boyunda, 113 santimetre genişliğindeki ahşap panoyu yapmak için 4,5 aydır emek veriyor.Panonun kenarına El Hamra Sarayı‘ndaki Arapça “Allah’tan başka galip yoktur” ifadesi ile bazı motifler, iç kısmına da Ulu Cami’deki işlemeler yapılıyor. Yener, El Hamra Sarayı ile Ulu Cami’nin sanatsal güzelliğinden etkilendiğini söyleyerek, “Bu ikisini birleştirmek istedim. Ciddi el işi olduğu için bu işi yapacak kişiyi bulmakta zorlandım. Kastamonu’da Çetin ağabeye ulaştık. O da bizi kırmadı” dedi. Sanatın insan yaşamında önemli bir yerde bulunması gerektiğine inandığını dile getiren Yener, “Sonuçta bu sanatı icra ettiğimiz şey bir odun parçası. Çıplak haliyle bir değeri yok ama iyi bir ustanın elinde işlendiğinde sanat eseri oluyor. Bu, beni çok etkilediği için böyle bir şey yaptırmak istedim” ifadelerini kullandı.
Çetin Küçük ise Kastamonu El Sanatları Eğitim Merkezinde usta öğretici olarak görev yaptıktan sonra 2016’da emekli olduğunu, ardından evinin altındaki küçük atölyede çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Farklı modellerde ahşap ürünler yaptığına işaret eden Küçük, “Yasin Yener, El Hamra Sarayı’ndaki işlemeleri beğenip cep telefonuyla fotoğrafını çekti. Bir arkadaşım vasıtasıyla bana ulaştı, ‘Bunu yapabilir miyiz?’ diye sordu. Yaklaşık 45 gün çizimleri sürdü. Sonra çizimleri ahşaba geçirdik ve başladık oymaya” diye konuştu. “TOPLU İĞNEYLE KUYU KAZMAK GİBİ”
Çalışmalarını 4,5 aydır sürdürdüğünü vurgulayan Küçük, “Bitmesine yaklaşık 1 ay daha var. ‘La galibe illallah’ yazısıyla dönen bir çerçevesi var. 24 tane oyduk çerçeveye. En az 2 ay sadece ‘La galibe illallah’ yazısına uğraştım. İçinde de Selçuklu yıldızı dediğimiz yıldız var, bize ait modeller. 15 yıllık sanat hayatımda bu kadar uzun süren bir iş yapmamıştım. Gerçekten çok emek verdim. Zor işçilikti. Gözlerimden yaş geliyor bazen. Toplu iğneyle kuyu kazmak gibi. Basit bir iş değil” dedi. Atölyesinde yalnız çalıştığını, eserin büyük olması nedeniyle çevirmek gerekirse yoldan geçenlerden yardım istediğini belirten Küçük, “Bu yazıyı yazarken aynı zamanda zikrediyorum. Bu zikirle tokmak ve çekici vurduk. İnşallah asıldığı yere de bize de bir faydası olur” dedi.
Ünlü tiyatrocu ve sinema sanatçısı Ayşen Gruda, üç yıl önce bugün, 74 yaşında pankreas kanserinden hayata gözlerini yumdu. İlk rolünü 1962’de canlandıran Türk sinema camiasının ‘domates güzeli’, ardında çok sayıda film bıraktı. İşte ölümünün 3. yıl dönümünde anılan Ayşen Gruda’nın unutulmaz filmleri…
Çingene kızı “Esmeralda” ile kambur kilise zangocu “Quasimodo”nun aşkını anlatan “Notre Dame’ın Kamburu” balesi, İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından şubat ve mart aylarında yeniden sahnelenecek.
İzmir Devlet Opera ve Balesinden yapılan açıklamaya göre, üç sezondur seyirciyle buluşan ve beğeni toplayan “Notr Dame’ın Kamburu” balesi Victor Hugo’nun aynı adlı romanından esinlenerek sahneye uyarlandı. Balenin müziklerine Cesare Pugni, müzik düzenlemesine Bujor Hoinic imza attı. “Notre Dame’ın Kamburu” balesinin koreografisi ve librettosunu ise Göksel Armağan Davran ile Ahmet Volkan Ersoy hazırladı.
Orkestra şefinin Tolga Taviş olduğu eserde, dekor tasarımını Çağda Çitkaya, kostüm tasarımını ise Gülay Korkut üstlenecek. Eserde, birçok fiziksel eksikliğe ve çirkinliğe sahip olmasıyla karakterize edilen zangoç Quasimodo’nun üç saat süren makyajı ve eserin dönemine uygun görkemli dekorları da izleyicinin beğenisine sunulacak. “Notre Dame’ın Kamburu” 1, 3, 6, 8, 10 Şubat ve 2, 4, 6 Mart’ta Bornova Kültür ve Sanat Merkezi Necdet Aydın Sahnesi’nde izlenebilecek
Komedyen, oyuncu ve müzisyen Ata Demirer, 3 yıl aranın ardından “Ata Demirer Gazinosu” adlı gösterisiyle 16 Şubat’ta izleyicilerle buluşacak.
Ata Demirer, 3 yıl aradan sonra yeni gösterisiyle sahnelere dönüyor.
Türk sanat müziğinden operaya, türküden pop müziğine, tavernadan arabeske kadar geniş bir repertuvar ve stand up gösterisiyle sahneye çıkacak Demirer’e, müzisyen Taşkın Sabah yönetimindeki orkestra eşlik edecek.
Ata Demirer, daha önce “Tek Kişilik Dev Kadro 1” ve “Tek Kişilik Dev Kadro 2” adlı stand up gösterisiyle 16 yıla yakın seyirci karşısına çıkmıştı. “Ata Demirer Gazinosu”nun ilk etkinliği 16 Şubat’ta Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde (PSM) gerçekleştirilecek. Demirer, ardından 22 Şubat ve 15 Mart’ta Zorlu PSM’de, 20 Mart’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde, 1 Nisan’da Zorlu PSM’de, 22 ve 23 Mart’ta ise Ankara Congresium’da sahne alacak.