Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

Haldun Dormen 70. sanat yılını kutladı

Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden Haldun Dormen’in 70. sanat yılı, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen geceyle kutlandı.

Haldun Dormen’in 70. sanat yılı, görkemli bir geceyle kutlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı (İBB Kültür) tarafından düzenlenen etkinlik, CRR ve Vehbi Koç Vakfının desteğiyle gerçekleşti.
Tiyatro, sinema ve televizyon dünyasında iz bırakan usta sanatçının 70 yıllık yolcuğunda birlikte çalıştığı, sahneyi paylaştığı ve yetiştirdiği birçok ünlü isim etkinlikte sahne aldı.
Programda Dormen’in çocukluğundan, Amerika’da Yale Üniversitesi’ndeki eğitim hayatına, tiyatro ve sinema macerası ile dostluklarına dair anılar paylaşıldı, müzikal sahne gösterileri yapıldı.
Gecenin sonunda sahneye çıkıp teşekkür eden usta oyuncu Dormen, “Harikasınız. 70 yıl geçtiyse sizlerin sayesinde geçti. Sizler olmasaydınız, ailem, seyircim olmasaydı imkan var mıydı? O yüzden herkese teşekkür ederim.” dedi.
Haldun Dormen’in oğlu Ömer Dormen, çocukluk anılarını, babasının hayatını nasıl kurtardığını, kalabalık sofraları ve ailesiyle anılarını anlattı. Ömer Dormen, usta oyuncunun herkesle beraber çalışıp, paylaşmayı sevdiğini söyledi.
Oyuncu İzzet Günay sahnede, tiyatroda Dormen’in ilk yıllarına tanıklık ettiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Haldun’dan gözümü ayırmıyordum. Her gün bir şey öğreniyordum. Haldun’un konuşmasına gerek yoktu. Yanında olduğunuz zaman çok şey öğreniyorsunuz. Turnelerde dekor taşıyordum. Yeri geliyor perdeyi açıyor, kapıyor her şeyi yapıyordum. Haldun’a çok şey borçlu olduğumu biliyorum. Onunla hiç ayrılmadık. Hep birlikte olduk. Benim üniversitem oldu. Nice sağlıklı yıllar diliyorum. Bütün gençleri etrafında görünce gözlerim yaşarıyor. 23 yaşım aklıma geliyor. Gençleri çok seviyorum. Stabil bir tiyatroya hareket getiren insan oldu. Hepimiz onun öğrencileriyiz. Onunla gurur duyuyoruz.”
Oyuncu Suna Keskin, Dormen’in 70 yıllık sanat hayatının 60 yılına şahit olduğunu belirterek, “Dormen Tiyatrosunda oyuncu olduktan sonra çok güzel dostluk kardeşlik, arkadaşlıkla bugünlere gelebilmek gerçekten çok değerli. Hayallerimin kapısını açtığı için sevgili Haldun Dormen’e minnettarım. 70. yılında onu yüreğimle kucaklıyorum. Yürekten söylüyorum minnettarım.” şeklinde konuştu.
Oyuncu Mustafa Alabora ise Dormen’in çok güzel dostluklar kurduğuna değinerek, şu bilgileri verdi:
“Dostluğumuzun başlaması 46 senedir. Haldun kalabalıkları çok sever. Onun evinde kalmayan aktör kalmamıştır. Haldun Dormen’le gerçekten büyük dostluk sürdürdüm. Ben bir gün ona ‘Haldun sen benim dostumsun.’ dedim. Çok kızdı bana. Öyle söylenmez dedi. ‘Ne yapacağız?’ dedim. ‘Ben senin dostunum, diyeceksin.’ dedi. O günden beri kavga ederiz, o mu benim dostum, ben mi onun dostuyum?”
Sanatçı Erol Evgin, “Hep Böyle Kal” isimli parçayı seslendirdikten sonra şunları kaydetti:
“3 Mart 1980’de açtık perdelerimizi. Şan sinemasıydı o zaman. Tiyatro değildi. Haldun Dormen’in yazıp yönettiği bir müzikal, Egemen Bostancı prodüksiyonu. Ben iyi bir tiyatro izleyicisiyim ama tiyatro sahnelerinde rol almadım. Türkiye’nin en büyük aktörleri, aktrisleriyle oynayacağım. Çok heyecanlıyım. Adile Naşit, Turgut Boralı, Nevra Serezli… Mehmet Ali Erbil o zaman daha genç, Asuman Arsan, Ayşen Gruda, birçok tiyatro sanatçısı. ‘Ben bilmiyorum bunları.’ dedim. Bir gün topladım bunları. Şarkı söylüyorum. Bana yardım edin. Ben de size yardım ederim şarkılarla. Öyle anlaştık ve iki yıl, 400 oyun oynadık. Çok güzel anılarımız var.”
Dormen ile 44 yıllık dostluğu olduğunu dile getiren Evgin, “1980’den bugüne dostuz. Ona sağlık ve huzurlu yıllar diliyorum. Hisseli Harikalar Kumpanyası’nın bir aşk teması vardı. Hep öyle kaldı. Atatürk’ün sahneye çıkarttığı ilk Müslüman kadın sanatçı Bedia Muvahhit, belki 10 kez gelmişti oyunumuza.” ifadelerini kullandı.
-“BU AKŞAM SAHNEDE GÖRDÜĞÜMÜZ DEĞERLİ OYUNCULARIN HEPSİ DORMEN’İN ÖĞRENCİSİ”
Oyuncu ve seslendirme sanatçısı Göksel Kortay, 7-8 kişilik dost grubuyla seyahat ettiklerini, o gezilerin her zaman keyifli geçtiğini dile getirdi. Dormen ile anılarını paylaşan Kortay, Londra’da gerçekleşen “Dünya Tiyatro Festivali”nde sahne alma sürecine de değindi.
Kortay, Dormen’in gençlere verdiği öneme değinerek, “Gençlere olan merakı, ilgisi, onları yetiştirmek istemesi, onlarla çalışması… Bu akşam sahnede gördüğümüz değerli oyuncuların hepsi Haldun Dormen’in öğrencisi. Kuşlar müzikalinin bestecisi Terry Davies aramızda. O zaman genç bir yabancı besteci arıyordu. Bize Londra’dan bir müzisyen yolladılar. Kuşları besteledi. Şimdi dünya çapında bir orkestra şefi, besteci ve aranjör oldu. Hollywood, İngiltere ve Almanya koşuşturması arasında buraya geldi. 40 yıldır dostuz, çok vefalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Geceye katılan isimler arasında İBB Kültür Dairesi Başkanı T. Volkan Aslan, Rahmi Koç, Müjdat Gezen, Halil Ergün, Meltem Cumbul, Mehmet Turgut, Ayşe Kökçü, Salih Güney, Tilbe Saran, Işıl Kasapoğlu, Betül Arım, Nedim Saban, Ayça Bingöl, Gürkan Uygun, Neslihan Yeldan, Mert Turak, Atılgan Gümüş, Yosi Mizrahi, Fırat Tanış ve Dormen Akademisi öğrencileri yer aldı.
Oyuncu ve şarkıcı Ayça Varlıer “Jekyll and Hyde” ile “Sokak Kızı Irma”, Halit Ergenç ise “Sen ve Ben” isimli şarkıyı gecede yorumladı.
Read More

Taylor Swift'ten turne ekibine milyon dolarlık jest

Çıktığı dünya turnesiyle rekor üstüne rekor kıran ve şarkıları müzik listelerinin zirvesinden inmeyen Taylor Swift, ekibindeki tüm çalışanlara büyük bir jest yaptı.

Forbes’un “En Güçlü Kadınlar” listesinde beşinci sırada yer alan ve Time dergisi tarafından “Yılın Kişisi” seçilen Taylor Swift, bu yıl dünya turnesiyle adından söz ettirdi.
Müzik kariyeri boyunca aldığı ödüllerle tarihe geçen ABD’li şarkıcı Taylor Swift, “Eras” adlı dünya turnesiyle rekor üstüne rekor kırdı.
Şarkıcının turnesinin 2 milyar dolardan fazla hasılat ettiği açıkladı.
People dergisi, Swift’in bu gelirin 197 milyon dolarını turne çalışanlarına, maaşlarının yanı sıra, ikramiye olarak dağıttığını açıkladı.
197 milyon dolar, turneden elde edilen toplam hasılatın neredeyse yüzde 10’u.
Eras Turnesi’nde çalışan herkesin bu ikramiyeden yararlandığı belirtiliyor. Kamyon şoförleri, yemek tedarikçileri, enstrüman teknisyenleri, ışık, ses, prodüksiyon çalışanları ve asistanları, marangozlar, dansçılar, orkestra, güvenlik, koreograflar, donanımcılar, saç, makyaj, stilist, fizyoterapistler ve video ekibi bu ikramiyeden yararlandı.
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında şarkıcı, ekibine 55 milyon dolar ikramiye vermişti.
149 konserlik stadyum turnesi Pazar gecesi Vancouver’da sona erdi. Swift, sahnede ekibine olan takdirini dile getirdi.
2024 boyunca dünya çapında en çok dinlenen şarkılar açıkladı. Listenin zirvesinde kırdığı rekorlarla adından söz ettiren Taylor Swift var. 
Dünyaca ünlü müzik platformu Spotify, en çok dinlenen sanatçı, şarkı, albüm ve podcast’leri duyurdu. Taylor Swift Spotify’da dünya çapında en çok dinlenen sanatçı oldu.
Dünya çapında 26,6 milyardan fazla dinlenmeyle Taylor Swift, üst üste ikinci kez Spotify’ın globalde en çok dinlenen sanatçısı oldu.
Onu sırasıyla The Weeknd, Bad Bunny, Drake ve Billie Eilish takip etti.
Read More

Adile Naşit aramızdan ayrılalı 37 yıl oldu

Yeşilçam filmlerinde sık sık Münir Özkul ve Kemal Sunal ile başrolleri paylaşan ve unutulmaz filmlerde rol alan Adile Naşit ölüm yıl dönümünde anılıyor. Usta oyuncu Adile Naşit’in vefatının üzerinden 37 yıl geçti.

Yeşilçam’ın Hafize Ana’sı Adile Naşit ölüm yıl dönümünde anılıyor. “Hafize Ana” ya da “şevkatli anne” karakterini canlandırdığı Yeşilçam filmlerinde, sık sık Münir Özkul ve Kemal Sunal ile başrolleri paylaşan ve unutulmaz filmlerde rol alan oyuncu Adile Naşit’in vefatının üzerinden 37 yıl geçti.
İşte Yeşilcam’ın dev isimlerinden olan, Adile Naşit’in hayatı ve hakkında bilinmeyenler…
Gerçek adı Adela Özcan olan sanatçı, Münir Özkul, Tarık Akan ve Kemal Sunal ile başrolleri paylaştığı Yeşilçam filmlerinde, şefkatli anne rollerini başarıyla canlandırdı.
Usta sanatçı, Türk tiyatrosunun “Komik-i Şehir” unvanlı tuluat ustası Naşit Bey ile sonradan Emel adını alan Amelya Hanım’ın kızı olarak, 17 Haziran 1930’da İstanbul’da dünyaya geldi.
Dedesi kemani Yorgo Efendi, anneannesi ise zamanın meşhur kantocularından biri olan sanatçı, usta oyuncu Selim Naşit’in de kardeşiydi.
Naşit Bey’in Muhsin Ertuğrul’a oyuncu olması için götürdüğü sanatçı, babasının 1943’te vefat etmesinin ardından oyuncu olmaya karar verdi ve 1944’te çocuk oyunlarıyla tiyatroya başladı
Sanatçı, ilk ve orta öğrenimini bitirdikten sonra 14 yaşında okuldan ayrıldı.
Sinemaya, 1947’de “Yara” filmiyle adım atan Naşit, 1950 yapımı müzikal film, “Lüküs Hayat”taki rolüyle dikkati üzerine çekti.
Adile Naşit, 1948’den 1951’e, komedi oyuncuları Aziz Basmacı ve Vahi Öz’le kurdukları toplulukla çalıştı.
Tiyatro sanatçısı Ziya Keskiner’le 1950’de evlenen sanatçının oğlu Ahmet 1952’de dünyaya geldi ancak kalbindeki delik nedeniyle 16 yaşında hayata veda etti.
Usta oyuncu, 1954’te girdiği Muammer Karaca Tiyatrosunda yaklaşık 6 sene görev yaptı. Sanatçının eşi ve kardeşiyle 1961’de kurduğu Naşit Tiyatrosu, bir süre sonra dağıldı. Adile Naşit, 1963-1975’te Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü tiyatrosunda yer aldı.
Tiyatroya 1970’li yıllara kadar daha çok ağırlık veren sanatçı, Yeşilçam’ın en çok ağlatan filmlerinden 1975 yapımı “Bizim Aile”de rol aldı. Sanatçı, 1976’da “İşte Hayat” filmindeki rolüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.
Naşit’in eşi Ziya Keskiner 1982’de vefat etti. Sanatçı 16 Eylül 1983’te Cemal İnce ile evlendi.
Oğlu Ahmet’in vefatının ardından çocuklara yönelen Naşit, 1980’de TRT Ankara Televizyonu prodüktörlerinden İlhan Şengün’ün yapımcısı olduğu “Uykudan Önce” adlı çocuk programını sunmaya başladı. Programın ardından daha çok sevilen sanatçı, “masalcı teyze” diye anılmaya başladı.
Usta oyuncu, daha çok Ertem Eğilmez ve Kartal Tibet filmlerinde rol aldı. Sanatçının, Münir Özkul ve Kemal Sunal ile oynadığı filmler halen Türk televizyonlarının en çok izlenen yapımları arasında yer alıyor.
Canlandırdığı rollere verdiği ruh kadar jest ve mimikleriyle de Türk halkının beğenisini toplayan sanatçı, “Hababam Sınıfı”nda haylaz öğrencilere arka çıkan Hafize Ana ve aile temalı filmlerde çocukları için her şeyi göze alan anne karakterleriyle hafızalarda yer edindi. Tiyatro ve sinemada canlandırdığı anne tiplemesi, kendine has üslubu ve kahkahası, onu Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasına yerleştirdi.
Canlandırdığı anne karakterleri nedeniyle 1985’te “Yılın Annesi” seçilen unutulmaz oyuncu, kalın bağırsak kanseri sonucu 11 Aralık 1987’de İstanbul’da vefat etti ve cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
Adile Naşit’in sanatla iç içe geçen 43 yıllık kariyerinde rol aldığı filmlerden bazıları şöyle:
“Yara” (1947), “Lüküs Hayat” (1950), “Abbas Yolcu” (1959), “Vur Patlasın Çal Oynasın” (1970), “Beyoğlu Güzeli” (1971), “Sev Kardeşim” (1972), “Oh Olsun” (1973), “Canım Kardeşim” (1973), “Gariban” (1974), “Hasret” (1974), “Yüz Liraya Evlenilmez” (1974), “Mavi Boncuk” (1974), “Minik Cadı” (1975), “Ah Nerede” (1975), “Çapkın Hırsız” (1975), “İşte Hayat (1975), “Delisin” (1975), “Didar, Bitirimler Sınıfı” (1975), “Haydi Gençlik Hop Hop” (1975), “Pembe Panter” (1975), “Bizim Aile: Merhaba” (1975), “Hababam Sınıfı” (1975), “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” (1975), “Süt Kardeşler” (1976), “Hababam Sınıfı Uyanıyor” (1976), “İşte Hayat” (1976), “Gel Barışalım” (1976), “Aile Şerefi” (1976), “Tosun Paşa” (1976), “Şabanoğlu Şaban” (1977), “Sakar Şakir (1977), “Gülen Gözler” (1977), “Hababam Sınıfı Tatilde” (1977), “Kibar Feyzo” (1978), “Sultan” (1978), “Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor” (1978), “Neşeli Günler” (1978), “Köşe Kapmaca” (1979), “Vay Başımıza Gelenler” (1979), “Doktor” (1979), “Renkli Dünya” (1980), “Huzurum Kalmadı” (1980), “Beş Parasız Adam” (1980), “Gırgıriye” (1981), “Hababam Sınıfı Güle Güle” (1981), “Şabancık” (1981), “Adile, Deliler Koğuşu” (1981), “Talih Kuşu” (1982), “Görgüsüzler” (1982), “Buyurun Cümbüşe” (1982), “Adile Teyze” (1982), “Şıngırdak Şadiye” (1982), “Şaşkın Ördek” (1983), “Kuzucuklarım” (1986), “Milyarder” (1986), “Aile Pansiyonu” (1987).”
Read More

Yönetmen Şerif Gören son yolculuğuna uğurlandı

Birbirinden unutulmaz birçok yapıma imza atan ünlü yönetmen Şerif Gören hayatını kaybetti. Usta yönetmen için Atlas Sineması’nda tören düzenlendi. Törene Gören’in meslektaşları, yakınları ve ailesi katıldı. Gören’in cenazesi, Hüseyin Ağa Camii’nden kılınan cenaze namazının ardından Kozlu Mezarlığı’na defnedildi.

22 Kasım’da evinin merdivenlerinden düşüp başını çarpan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan yönetmen Şerif Gören dün hayatını kaybetti.
80 yaşında vefat eden yönetmen için Beyoğlu Atlas Sineması’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan oyuncu Halil Ergün, çok üzgün olduğunu belirterek, “Biraz fazla duygusallaştım çünkü sinema hayatım boyunca her zaman yanımda dost, arkadaş, ustam ve yönetmenim olarak var oldu.” dedi.
Ergün, Yeşilçam sinemasının çok derin bir macera olduğunu dile getirerek, “Türk halkının toplumsallaşmasında çok önemli bir işlev yerine getirmiş bir süreçtir, bir büyük rüzgardır. Bu rüzgarın en önemli kahramanlarından biri de Şerif Gören’di” ifadesini kullandı.
Gören’in cenazesi, Hüseyin Ağa Camii’nden kılınan cenaze namazının ardından Kozlu Mezarlığı’na defnedildi.
Şerif Gören, Cannes Film Festivali’nde ödül kazanan ilk Türk filmi olan Yol’un (1982) yönetmeni. Senaryosu Yılmaz Güney tarafından yazılan, Yılmaz Güney ve Şerif Gören tarafından yönetilen 1981 yapımı filmde Tarık Akan, Şerif Sezer, Halil Ergün, Necmettin Çobanoğlu, Meral Orhonsay gibi isimler rol aldı.
Toplumsal gerçekçilik akımının ikinci kuşağının önde gelen isimlerinden olan Şerif Gören, 14 Ekim 1944’te Yunanistan’ın İskeçe şehrinde dünyaya geldi.
Usta yönetmen Şerif Gören, Tomruk, Sen Türkülerini Söyle, Kurbağalar, Yılanların Öcü gibi önemli yapımlara imza attı.
Read More

Oyunculuğu beğenilmedi! Selena Gomez: Elimden geleni yaptım

Yer aldığı projeler ve müzik listelerinde zirveye yerleşen şarkılarının yanı sıra özel hayatıyla da adından söz ettiren Selena Gomez, “Emilia Perez” adlı filmle gündemde. Cannes ödüllü oyuncu, filmdeki oyunculuğuna dair yapılan olumsuz yorumlara yanıt verdi.

Sosyal medyada en çok takip edilen isimlerden biri olan oyuncu ve şarkıcı Selena Gomez, “Emilia Pérez” filmindeki rolüyle Cannes’da ödüle layık görülmüştü.DÖRT KİŞİYE VERİLDİEmilia Perez filminin dört kadın oyuncusu, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü paylaşarak festival tarihine geçti. Jacques Audiard imzalı filmin oyuncuları Zoe Saldana, Selena Gomez, Karla Sofía Gascón ve Adriana Paz, En İyi Kadın Oyuncu ödülünün sahibi oldu.
Oyuncu Eugenio Derbez, Gomez’in filmdeki oyunculuğunu eleştirdi. Derbez, Gomez’in filmde İspanyolca konuşmasının “Filmdeki her sahnesinde arkadaşlarımla birbirimize dönüp ‘Bu ne böyle?’ dedik ” sözleriyle eleştirdi.
Ana dili İspanyolca olmayan Gomez, Jacques Audiard imzalı fimde Jessi del Monte karakterini canlandırıyor.
Eleştirilerin hedefi olan Gomez, TikTok’ta “Nereden geldiğini anlıyorum. Bana verilen sürede elimden gelenin en iyisini yaptığım için üzgünüm. Bu filme ne kadar emek verdiğim gerçeğini değiştirmiyor” yanıtını verdi.
Eugenio Derbez, Gomez’in açıklamasının ardından yaptığı yorumların “savunulacak bir tarafı olmadığını” söyledi ve oyuncudan özür diledi.
Meksika’da geçen filmde avukat Rita, beklenmedik bir teklif alır. Herkesin korktuğu bir kartel patronuna işinden emekli olmakta ve her zaman hayalini kurduğu kadına dönüşmekte yardım etmelidir.
Altın Palmiye ödüllü Jacques Audiard imzası taşıyan film 9 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı. Yönetmen, 2015 yılında Deephan filmiyle Altın Palmiye ödülünü kazanmıştı.
Öte yandan, oyuncu ve şarkıcı Selena Gomez geçtiğimiz haftalarda resmen milyarder statüsüne ulaştı. Bloomberg Milyarderler Endeksi’ne göre, Gomez’in toplam serveti 1,3 milyar dolar.
Gomez, milyarder statüsüne ulaşmasıyla ilgili duygularını dile getirdi.
Çok mutlu olduğunu belirten yıldız, “Ben aslında paradan bahsetmenin çok hoş olmadığını düşünüyorum ama bu statüyü, güzellik ürünlerimi satın alan insanlara borçluyum” dedi.  Şarkıcı sözlerine “Hayallerimi gerçekleştiren kişiler onlardır. Bu yüzden gerçekten çok onur duyuyorum ve mutluyum” diye devam etti.
Read More

İstanbul Modern 20. yılında ziyaretçi rekoru kırdı

Kurulduğu 11 Aralık 2004’ten bugüne kadar 10 milyon ziyaretçiyi ağırlayan, 1 milyonu aşkın çocuk ve genci ücretsiz sanat eğitimleriyle buluşturan İstanbul Modern, 20. yılını rekor ziyaretçi sayıları ve prestijli ödüllerle kutluyor.

Kurulduğu 11 Aralık 2004’ten bugüne kadar 10 milyon ziyaretçiyi ağırlayan, 1 milyonu aşkın çocuk ve genci ücretsiz sanat eğitimleriyle buluşturan İstanbul Modern, 20. yılını rekor ziyaretçi sayıları ve prestijli ödüllerle kutluyor. İstanbul Modern’den alınan bilgilere göre, açılışından bu yana 9 koleksiyon sergisi, 84 süreli sergi, 45 fotoğraf sergisi ve 17 yurt dışı sergisi gerçekleştiren müzede, bir milyona yakın çocuk ve genç, binin üzerinde ücretsiz eğitim programına katıldı. Farklı disiplinlerden 3 bin 500 etkinliğin düzenlendiği müzenin sinemasında ise 4 bine yakın film gösterimi yapıldı. Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, “20 yıl önce hayalini kurduğumuz, önünde kuyrukların oluştuğu ve dünyaca ünlü bir mimarın imzasını taşıyan bir sanat müzesini ülkemize kazandırmış olmak, bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Sanatçılarımızın eşsiz katkılarıyla müzemiz, 20 yıldır Türkiye’nin çok kültürlü birikimine ve evrensel değerlerine ev sahipliği yapıyor. Yenilikçi ve çok yönlü bir müze deneyimi sunarak, her yıl sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmaya çalışıyoruz. 20 yaşındaki genç müzemizin, dinamizmi ve yenilikçiliğiyle, geleceğe katkılarını artırarak sürdüreceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. İSTANBUL MODERN’İ BU YIL BİR MİLYON KİŞİ ZİYARET ETTİ İstanbul Modern’de 2024 yılı, genç sanatçılara alan açan “Zamansız Meraklar” sergisiyle başladı. Sanatçı Olafur Eliasson’un “Senin beklenmedik karşılaşman” sergisi ise 20. yıla özel olarak sanatseverlerle buluştu. Fotoğraf Galerisi, yılın başında Ozan Sağdıç’ın “Fotoğrafçının Tanıklığı” sergisini ağırlarken, yılın sonunda ise İzzet Keribar’ın “Renklerin Yolculuğu” sergisine ev sahipliği yaptı. Türkiye-Japonya ilişkilerinin 100. yılı vesilesiyle Japon sanatçı Chiharu Shiota’nın “Dünyalar Arasında” başlıklı özel bir yerleştirmesi sergilendi. Müze, 2024’ün 11 ayını bir milyon ziyaretçi ile kapatarak, 20 yılın rekorunu kırdı. EĞİTİME ÖZEL ALANLAR İstanbul Modern’in yeni müze binasında özel eğitim alanları da hayata geçirildi. Müze koleksiyonundaki sanatçıların yapıtlarından ilham alınarak tasarlanan Keşif Alanı, doğa ve geri dönüşüm temalı atölyelerin bulunduğu Eco Art Lab ve bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik odaklı eğitim anlayışıyla gençleri ve yetişkinleri sanatla buluşturan Stüdyo STEAM, disiplinlerarası öğrenme alanı olarak tasarlandı. Bir müze çatısı altında kurulan ilk sinema olan İstanbul Modern Sinema, 20 yılda 428 program ile 4 bine yakın film gösterimini sinemaseverlerle buluşturdu. Sinema tarihine ve güncel sinema kültürüne dair gösterim, yayın ve söyleşilerin de düzenlendiği sinema, “Yüzyıllık Aşk” ve “Ustasız Usta: Lütfü Akad” başlıklı sinema sergilerine de ev sahipliği yaptı. İSTANBUL MODERN, ULUSAL VE ULUSLARARASI 46 ÖDÜLE DEĞER GÖRÜLDÜ

Müze, 2004’ten bu yana ulusal ve uluslararası 46 ödülün sahibi oldu. Yeni müze binası ve programları da son bir yılda pek çok prestijli ödüle layık görüldü. Architectural Digest, İstanbul Modern’i “2024’ün Harika Eserleri” listesine dahil etti. National Geographic ise müzeyi “En İyi 20 Kültürel Mekan” arasında gösterdi. ArchDaily’nin kültürel mimari kategorisinde “Yılın Binası” ödülünü kazanan müze, Architecture MasterPrize’da “En İyilerin En İyisi” unvanını, Dünya Mimarlık Festivali’nde (WAF) “Tamamlanmış Yapılar-Kültür” kategorisinde birincilik ödülünü aldı. Müze ayrıca “Bir Hayalin İzinde” başlıklı eğitim programı ile Uluslararası Modern Sanat Müzeleri ve Koleksiyonları Komitesi (CIMAM) tarafından verilen “Üstün Müzecilik Uygulama Ödülü”ne değer görüldü. 20. YILA ÖZEL KİTAP HAZIRLANIYOR

Müzenin 20 yılına özel, kuruluş hikayesini ve yolculuğunu belgeleyen “Bir Müze Hikayesi İstanbul Modern” adlı kitap hazırlanıyor. Yazar Mehmet Altun’un kaleme aldığı eser, müzenin kuruluş sürecini, Türkiye’nin modern sanatına kattığı dönüşümü ve kültür-sanat dünyasına yaptığı katkıları ele alıyor. Kuruculardan sanatçılara, küratörlerden müze çalışanlarına kadar pek çok kişinin anlatımıyla zenginleşen kitabın, müzenin kolektif belleğine ışık tutması amaçlanıyor.

İSTANBUL MODERN HAKKINDA Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in Galataport içindeki yeni binası, müzenin kurucu sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu ve ana sponsoru Doğuş Grubu-Bilgili Holding’in ortak katkısıyla inşa edildi. İstanbul Modern’in yeni binası, dünyadaki simge kültür sanat kurumları ve müzelerin mimarisinde imzası olan Renzo Piano’nun liderliğindeki ekip tarafından tasarlandı.

Read More

Yönetmen Şerif Gören için Atlas Sineması'nda tören düzenlendi

Birbirinden unutulmaz birçok yapıma imza atan ünlü yönetmen Şerif Gören hayatını kaybetti. Usta yönetmen için Atlas Sineması’nda tören düzenlendi. Törene Gören’in meslektaşları, yakınları ve ailesi katıldı.

22 Kasım’da evinin merdivenlerinden düşüp başını çarpan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan yönetmen Şerif Gören dün hayatını kaybetti.
80 yaşında vefat eden yönetmen için Beyoğlu Atlas Sineması’nda tören düzenlendi.
Törende konuşan oyuncu Halil Ergün, “Onu kaybettik. Işıklar içinde uyusun. Çok etkilendim.Uğurlar olsun ne diyeyim hep beraber uğurlayalım “dedi.
Şerif Gören, Cannes Film Festivali’nde ödül kazanan ilk Türk filmi olan Yol’un (1982) yönetmeni. Senaryosu Yılmaz Güney tarafından yazılan, Yılmaz Güney ve Şerif Gören tarafından yönetilen 1981 yapımı filmde Tarık Akan, Şerif Sezer, Halil Ergün, Necmettin Çobanoğlu, Meral Orhonsay gibi isimler rol aldı.
Toplumsal gerçekçilik akımının ikinci kuşağının önde gelen isimlerinden olan Şerif Gören, 14 Ekim 1944’te Yunanistan’ın İskeçe şehrinde dünyaya geldi.
Usta yönetmen Şerif Gören, Tomruk, Sen Türkülerini Söyle, Kurbağalar, Yılanların Öcü gibi önemli yapımlara imza attı.
Törenin ardından Şerif Gören’in cenazesi, son yolculuğuna uğurlanacağı Beyoğlu Hüseyin Ağa Camii’ne götürüldü.
Read More

Bella Hadid oyuncu oldu! Hayranlarına sürpriz yaptı

Gözlerden uzak bir hayat yaşamayı tercih eden ve modelliği bırakan Bella Hadid geçtiğimiz aylarda podyumlara geri dönmüştü. Dünyaca ünlü model, Yellowstone adlı diziye konuk oyuncu olarak dahil oldu.

Günümüzde podyumların en çok aranan modellerinden biri olan olan Bella Hadid uzun bir süredir sessizliğini koruyordu. Modelin yıllardır savaştığı Lyme hastalığı için tedavi gördüğü ortaya çıkmıştı.
Podyumlardan uzak kalan model, “10 yıl modellik yaptıktan sonra, kariyerime o kadar çok enerji, sevgi ve çaba harcadığımı ve uzun vadede bunun karşılığını görmediğimi fark ettim” demişti.
28 yaşındaki model, yaklaşık 2 yıllık aranın ardından eylül ayında düzenlenen Paris Moda Haftası’nda ortaya çıktı. Hadid, Saint Laurent markasının defilesinde yürüdü.
Maskülen bir stil ile podyumda boy gösteren Hadid, siyah bir takım elbise giydi. Hadid, son olarak 2022 Ekim’de bir defilede yürümüştü.
Gözlerden uzak bir yaşam sürdüren yıldız, Yellowstone adlı diziye konuk oldu. Hadid, dizinin 5. sezonunda Travis Wheatley adlı karakterin kız arkadaşı Sadie’yi canlandırdı.
Diziye konuk olarak hayranlarına sürpriz yapan Hadid’in 5. sezon finalinde yer alıp almayacağı henüz bilinmiyor.
John Linson ve Taylor Sheridan imzası taşıyan dizide Kevin Costner, Luke Grimes ve Kelly Reilly gibi isimler rol alıyor.
Podyumlardan uzak kalan ve Teksas’ta yaşamaya başlayan model ile kovboy Adan Banuelous, 2023 Ekim’den beri birlikte. Sevgilisi ile daha sakin bir hayata adım atan model şu ifadeleri kullanmıştı:
“İlk defa sahte bir yüz takmıyorum. Kendimi iyi hissetmiyorsam dışarı çıkmam. Kendimi iyi hissetmiyorsam kendime zaman ayırırım. Ve daha önce hiç bunu yapma veya söyleme fırsatım olmadı.”
Öte yandan, Hadid’in sevgilisi Banuelos, modelin beş tekerlekli karavanına taşındığını açıklamıştı:
“Karavan yaşamına çok mutlu bir şekilde katıldı. Çok havalıydı. Beş tekerlekli karavan her zaman küçük hissettirir ve sonra, vakit geçirmekten hoşlandığın birini bulduğunda o karavan, bir anda malikaneye dönüşür.”
HADID EV SATIN ALDI
Adan, Bella’nın ilişkileri daha ciddi bir hal almadan önce onun yaşam tarzını anlamasının önemli olduğunu söyledi. Ayrıca Bella’nın tüm binicilik yarışmalarına kahvaltı getirmek için sabahın köründe uyandığını söyledi ve Hadid’in herkese yardım ettiğini belirtti.
Bir süre karavanda birlikte yaşadıktan sonra Bella Hadid, Teksas’ta kendi evini satın aldı. Banuelos, “Bir ev inşa etmek için çalışıyorum ama biraz zaman alacak ama Bella, kendisi için iyi bir yatırım olan bir şey satın aldı” dedi.
Ünlü modelden övgü dolu sözlerle bahseden kovboy “Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Ne kadar şanslı olduğumu anlatamam. Bu genç hanım, şimdiye kadar tanıştığım en nazik, en büyük kalpli ve en tatlı insanlardan biri” ifadelerini kullandı.
Adan ayrıca Bella’nın “en iyisini hak ettiğine” inandığını ve bu yüzden kendi hayatını düzene sokmaya çalıştığını söyledi ve “Bella benim bir numaralı önceliğim” diye ekledi.
Bella ile yaklaşık bir buçuk yıl önce Teksas’taki bir at gösterisinde tanıştıklarını belirten kovboy, “Bella her halime katlanıyor, beni seviyor ve ben de ona sırılsıklam aşığım” dedi.
Hadid son olarak Marc Kalman ile birlikteydi.
Read More

2024 yılında en çok bu filmler konuşuldu! IMDb'ye göre en popüler yapımlar

İnternet film veri tabanı IMDb, 2024 yılının en popüler 10 filmini sıraladı. Listede gişe rekoru kıran, film festivalinde ayakta alkışlanan veya beklentinin altında kalan birçok yapım yer aldı. İşte bu yılın popüler filmleri sıralaması…

10. Longlegs
Maika Monroe ile Nicolas Cage’in başrollerini paylaştığı Longlegs adlı korku filmi, 6 Eylül’de izleyiciyle buluştu ve eleştirmenlerden tam not aldı.
9.Maymunlar Cehennemi: Yeni Krallık
1968 yılından bu yana sinema tarihinin en ölümsüz serilerinden birine dönüşen Maymunlar Cehennemi’nin yeni filminin senaryosunu Josh Friedman, Rick Jaffa, Amanda Silver ve Patrick Aison kaleme aldı
Filmin başrollerini ise Owen Teague, Freya Allan, Kevin Durand, Peter Macon ve William H. Macy paylaşıyor.
8. Beterböcek  Beterböcek
Tim Burton’ın 1988’deki kült filmi Beetlejuice’un devam filmi “Beetlejuice Beetlejuice” da Michael Keaton, Winona Rider ve Catherine O’Hara‘nın yanı sıra Jenna Ortega, Monica Bellucci, Willem Dafoe ve Justin Theroux gibi isimler yer alıyor.
7. Civil War
Alex Garland’ın yönetmen koltuğunda oturduğu İç Savaş filminin başrollerinde Kirsten Dunst, Wagner Moura, Nick Offerman ve Jesse Plemons yer alıyor. 
Film,  Amerika Birleşik Devletleri’nin çöküşün eşiğinde olduğu yakın bir gelecekte geçiyor.
6. The Substance (Cevher)
Coralie Fargeat imzalı The Substance (Cevher) filminde Demi Moore ve Margaret Qualley başrolü paylaşıyor. Cannes’da 13 dakika boyunca ayakta alkışlanan film, filmdeki sahneleriyle çok konuşuldu.
5. Alien: Romulus
Alien: Romulus, kendilerini evrendeki en korkunç yaşam formuyla karşı karşıya bulan bir grup gencin yaşadıklarını konu ediyor.
Uzay sömürgecileri Rain, Andy, Tyler, Kay, Bjorn ve Navarro, görünüşte tamamen terk edilmiş gibi gözüken bir uzay istasyonunda bir şeyler bulma umuduyla arama yapar. Ancak onların gerçekte neler olup bittiğine dair hiçbir fikri yoktur. Çok geçmeden grup, dünyanın en korkutucu yaşam formu ile karşılaşacaktır.
4. Joker: İkili Delilik
Todd Phillips’in yönetmen koltuğunda oturduğu ve Joaquin Phoenix ve Lady Gaga’nın başrolleri paylaştığı Joker: İkili Delilik, yılın en çok konuşulan filmlerinden oldu.
3. Furiosa: Bir Mad Max Destanı
Başrolünde Anya Taylor-Joy’un yer aldığı Furiosa: Bir Mad Max Destanı filmi Cannes film Festivali’nde gösterildi. George Miller’ın yine yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, Charlize Theron’ın gençliğini Anya Taylor-Joy canlandırıyor
2. Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2
Başrollerini Timothée Chalamet ve Zendaya’nın paylaştığı, Amerikalı yazar Frank Herbert’ün çok satan romanından uyarlanan Dune’un devam filmi Dune: Çöl Gezegeni Bölüm 2’de Paul, Harkonnen ailesinin saldırısından kurtulduktan sonra, Fremenlerle birlikte yaşamaya başlar.
1. Deadpool ve Wolverine
Ryan Reynolds ile Hugh Jackman’ı bir araya getiren Deadpool ve Wolverine filmi 26 Temmuz’da vizyona girdi. ABD’deki ilk hafta sonunda 205 milyon dolar elde eden film, tüm zamanların sekizinci en yüksek açılış hasılatını elde etti.
18 yaş üstü filmler kategorisinde, film en yüksek açılış hasılatını elde etmeyi başardı.
Read More

CSO, Sinan'ın Gölgesi eserinin dünya prömiyerini yaptı

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), besteci Mesruh Savaş’ın “Sinan’ın Gölgesi” isimli eserinin dünya prömiyerini yaptı.

CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon’da, şef Cemi’i Can Deliorman yönetiminde düzenlenen konserde, Türkiye-Kore diplomatik ilişkilerinin 67. yılı dolayısıyla Güney Koreli genç piyanist Honggi Kim sanatseverlerle buluştu. Konserin ilk yarısında Honggi Kim, Pyotr İlyiç Çaykovski’nin 1875’te bestelediği ve “kişisel zaferi” olarak nitelendirdiği 1 numaralı piyano konçertosunu seslendirdi. Sanatçı, Çaykovski yorumuyla başkentli sanatseverlerin beğenisini kazandı. MİMAR SİNAN’DAN İLHAM ALINAN SENFONİK ESER

Konserin ikinci bölümünde CSO, genç kuşak bestecilerden Mesruh Savaş’ın “Sinan’ın Gölgesi” eserinin dünyadaki ilk seslendirilişini yaptı. Bestecinin, Mimar Sinan’ın hayatı ve eserlerindeki ahengi baz alarak iki kısma ayırdığı, rock, metal müzik türleri ve Asya ezgilerine de yer verilen eserin seslendirilmesinin ardından Savaş, sahneye çıkarak dinleyicilere teşekkür etti. Dünyanın sayılı orkestralarında eserleri seslendirilen Türk besteci Kamran İnce’nin 1994’te tamamladığı ve ilk kez ABD’nin Albany şehrinde dinleyiciye sunulan “Konstantinopolis’in Düşüşü” adlı iki numaralı senfonisi de konserde sanatseverlerle buluştu. Eserde, Osmanlı’nın 1453’te İstanbul’u fethetmesinden önce gelişen olaylar ve şehrin fethi melodik şekilde anlatılıyor. Şef Deliorman yönetimindeki konser, dakikalarca ayakta alkışlandı.

Read More