NASA astronotları Barry Wilmore ve Suni Williams, Starliner kapsülünde yaşanan sorunlar nedeniyle Şubat 2025’e kadar Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) mahsur kalmış durumda. Haziran ayından beri uzayda yaşayan astronotların uzun süreli kalışı, radyasyona maruz kalma risklerini de akıllara getirdi. Bu durumun kanser ve diğer sağlık sorunlarına yol açabileceği kaydedildi.
İki NASA astronotu Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) aylarca sürecek plansız kalışlarına hazırlanırken, radyasyona maruz kalma risklerini de arttırıyor olabilirler.
Boeing’in Starliner’ının ilk mürettebatlı test uçuşunu gerçekleştiren Barry Wilmore ve Suni Williams, 5 Haziran’da ISS’e doğru yola çıktılar ve uzayda sadece bir hafta kalmaları gerekiyordu.
Ancak uzay aracında ortaya çıkan bazı sorunlar, Space X’in Crew-9 Dragon uzay aracıyla dönüşlerini Şubat 2025’e erteledi.
Uzay radyasyonu Dünya’da yaşanan radyasyondan farklıdır. NASA’ya göre uzayda üç farklı radyasyon türü bulunuyor.
Bunlar; Dünya’nın manyetik alanında hapsolmuş parçacıklar, güneş patlamalarından kaynaklanan parçacıklar ve galaktik kozmik ışınlar.
Dünya, manyetosfer adı verilen ve insanları zararlı uzay radyasyonundan koruyan bir manyetik alan sistemi ile çevrilidir.
Bununla birlikte, bir kişinin irtifası ne kadar yüksekse, maruz kaldığı radyasyon dozu da o kadar yüksek olur.
Cleveland’daki Case Western Reserve Üniversitesi Tıp Fakültesi dekanı Dr. Stanton Gerson ABC News’e verdiği demeçte “Bu normal büyüklükte bir mertebe. NASA’ya göre, uzun süreli maruziyet nedeniyle astronotlar radyasyon hastalığı için önemli bir risk altında olabilir ve yaşam boyu kanser, merkezi sinir sistemi etkileri ve dejeneratif hastalıklar açısından daha yüksek bir riske sahip olabilirler. ISS’nin bulunduğu alçak dünya yörüngesinde astronotlar, Dünya’yı derin uzayın radyasyon maruziyetinden koruyan manyetosfer tarafından en azından kısmen korunmaktadır,” diye konuştu.
ALTI AYDA 80 İLA 160 MSV RADYASYON ALIYOR
2017 NASA raporuna göre, ISS’teki mürettebat altı aylık kalış süresince ortalama 80 Milisievert (mSv) ila 160 mSv radyasyon alıyor.
Milisievert (mSv), vücut tarafından ne kadar radyasyon emildiğini gösteren bir ölçü birimidir.
Federal uzay ajansı, radyasyonun türü farklı olsa da, 1 mSv uzay radyasyonunun kabaca üç göğüs röntgeni çekmekle aynı olduğunu söyledi.
NASA, buna kıyasla, Dünya’daki bir kişinin her yıl sadece arka plan radyasyonundan ortalama 2 mSv aldığını söyledi.
Gerson, NASA’nın astronotlar Dünya’ya döndükten sonra onları kontrol etme konusunda iyi bir iş çıkardığını, çünkü ajansın ve diğer araştırmacıların radyasyonun vücudu nasıl etkilediği ve hangi işaretlerin aranması gerektiği konusunda daha fazla şey öğrendiğini de sözlerine ekledi.
Dr. Baylor College of Medicine’ın Uzay Sağlığı için Translasyonel Araştırma Enstitüsü’nde baş bilim sorumlusu olarak görev yapan Dr. Rihana Bokhari ise, “Astronotlar, ISS yörüngesinde sıkışmış radyasyon alanlarından geçtiği için Dünya’dakilerden daha fazla radyasyona maruz kalıyorlar. Butch ve Suni, ISS’te bulundukları için vücut sistemleri üzerinde ciddi etkilere neden olacak kadar radyasyona maruz kalmayacaklar, ancak Dünya’dakinden daha fazla radyasyona uzun süre maruz kalmak kanser riskinde artışa neden olabilir.” dedi.