Çin’in Chang’e-5 misyonuyla toplanan cam boncuklar, Ay’ın jeolojik tarihine dair yeni soruları gündeme getirdi. Başlangıçta volkanik aktivitelerle oluştuğu düşünülen boncukların, meteor çarpmaları sonucu meydana gelmiş olabileceği düşünülüyor. Bu bulgu, Ay yüzeyindeki volkanik süreçlerin zamanlamasına dair mevcut teorileri çürütebilir.
Yeni bir araştırma, Çin’in Chang’e-5 Ay misyonuyla toplanan küresel cam boncuklar hakkında yeni detaylar ortaya koyuyor.
Başlangıçta yaklaşık 120 milyon yıl önceki volkanik aktiviteler sonucu oluştuğu düşünülen bu cam boncukların, uzay cisimlerinin çarpmasıyla oluşmuş olabileceği düşünülüyor.
Eğer bu bulgu doğrulanırsa, Ay’ın son jeolojik tarihine dair anlayışımızı yeniden şekillendirebilir.
Araştırmacılar, “Ay’da antik volkanik aktivitelere dair kapsamlı jeolojik kanıtlar var, ancak bu volkanizmanın ne kadar sürdüğü belirsiz. Magma fışkırmaları volkanik camlar üretir ve bu camlar daha önce Ay yüzeyinden toplanan örneklerde bulunmuştu.” diye belirtti.
Çin’in Chang’e-5 aracı, nispeten taze lav düzlükleriyle bilinen bir bölgeden Ay malzemesi toplamayı başardı.
Bu örnekler, Apollo iniş bölgelerinde gözlemlenen volkanik patlama ürünlerine benzeyen cam benzeri parçacıklar içeriyordu.
Araştırmacılar başlangıçta bu parçacıkları modern tarzda volkanizmanın kanıtı olarak değerlendirdi.
Yaşı, Ay mantosunun erimiş kaya üretmeyi ne zaman bıraktığına dair uzun süredir kabul edilen görüşlere meydan okuyordu.
Araştırmanın baş yazarı Dr. Bi-Wen Wang, Çin Bilimler Akademisi Jeoloji ve Jeofizik Enstitüsü’nde bir uzmandır.
Dr. Wang ve ekibi, cam boncukların dağılımını dikkatlice inceledikten sonra farklı açıklamaları değerlendirdi. Ekip, iniş alanına yakın bir volkanik aktivite kaynağının olup olmadığını araştırdı.
Uzmanlar, Ay’daki piroklastik patlamaların tipik olarak belirgin izler bıraktığını belirtti. Apollo ekiplerinin gözlemlediği bazı eski patlamalar karanlık şeritler ve uzamış yarıklar oluşturmuştu.
Bilim insanları şimdi, Chang’e-5’in indiği bölgede taze bir Ay volkanına ait fiziksel izlerin eksik olup olmadığını sorguluyor.
Büyük meteor çarpmaları, şok dalgaları oluşturabilir ve Ay yüzey malzemesini eritecek kadar yoğun ısı açığa çıkarabilir.
Eritilen damlacıklar daha sonra volkanik cama benzeyen yuvarlak boncuklar haline gelebilir.
Araştırmacılara göre, bu tür şiddetli süreçler daha önce düşünülenden daha yaygın olabilir.
Belirgin bir vent (yanardağ bacası) bulunamaması durumunda ekip, bu boncukların yerel veya uzak çarpmalarla birikmiş olabileceği öne sürülüyor.
Birçok kişi, Chang’e-5 örneklerinin Ay’da daha geç dönemlerdeki volkanizmaya ışık tutmasını bekliyordu.
Araştırmalar, Ay’daki Oceanus Procellarum bölgesindeki bazı bazaltik düzlüklerin yaklaşık iki milyar yıl yaşında olduğunu gösteriyor.
Eğer bu yeni tanımlanan boncuklar gerçekten sadece 120 milyon yıl önceki bir volkanizma ile oluşmuşsa, bu, Ay’ın jeolojik olarak beklenenden çok daha uzun süre aktif kaldığını gösterir.
Tam zaman çizelgesi tartışılmaya devam etse de, son araştırma yayını, bu bölgedeki bir ventin eksik olabileceği olasılığını gündeme getiriyor.
Uzmanlar, gelecekteki görevlerde volkanik özelliklere benzeyen her birikimin sistematik olarak incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
Yörüngedeki uzay araçlarından gelen veriler, termal anomalileri ve morfolojik izleri ortaya çıkarabilir. Ayrıca cam benzeri malzeme içeren diğer Ay örneklerinin daha yakından incelenmesi çağrısında bulunuluyor.
Çarpma süreçlerinin Ay’ın üst katmanlarını krater ışınlarından devasa enkaz alanlarına kadar her şeyi yeniden şekillendirdiği düşünülüyor.
Farklı bölgelerden toplanan camların yaşlarını karşılaştırarak uzmanlar, Chang’e-5 boncuklarının bir çarpma senaryosuna mı uyduğunu yoksa başka bir açıklamanın mı öne çıktığını belirleyebilir.
Bilim insanları, “Bu Ay cam boncuklarının daha önce fark edilmemiş volkanizmayı mı yansıttığını yoksa Ay’ın çarpma tarihine dair yeni bir pencere mi açtığını belirlemek, Ay’ın nasıl evrimleştiğine dair temel anlayışımız için kritik öneme sahiptir.” diye konuştu.
Bu gizemin çözülmesi, Ay’daki magmatik aktiviteyi daha iyi anlamamızı, volkanizmanın geç dönemlerine dair belirsizlikleri netleştirmemizi ve çarpma olaylarıyla yüzey evrimi arasındaki ilişkiye ışık tutmamızı sağlayacak.
Bazı araştırmacılar, Chang’e-5 iniş bölgesinin 200 kilometrelik bir yarıçapında gizli bir volkanik kaynağın izlerini aramayı öneriyor. Uzun çukurlar veya taze yarıklar gibi özelliklerin bulunması umuluyor.
Eğer böyle bir kanıt ortaya çıkmazsa, çarpma süreçleri öncelik kazanabilir.
Bu bulguların Ay’daki volkanik aktiviteye dair genel görüşü değiştirip değiştirmeyeceği, takip eden görevler ve laboratuvar çalışmalarıyla ortaya çıkacak.
Daha önce incelenen Ay bazalt örnekleri, volkanizmanın uzun zaman önce azaldığını gösteriyordu. Yeni yüksek çözünürlüklü görüntüler, herhangi bir şüpheli vent çevresinde ince morfolojik ipuçları ortaya çıkarabilir.
Ayrıca gelişmiş kimyasal analizlerin özellikle kükürt ve diğer iz elementlerin bir patlama olayının daha keskin bir parmak izini sağlayabileceği umuluyor.
Çin’in yaklaşan robotik kaşifleri ve NASA’nın Artemis programı, keşfedilmemiş bölgelerden kayalar ve tozlar toplamaya devam edecek.
Bu yeni girişimler, son dönem volkanizmanın hiç var olup olmadığını ya da Ay’ın son dönemlerde büyük ölçüde kozmik çarpışmalarla mı şekillendiğini ortaya koyabilir.
Araştırmacılar, bu görevlerin Chang’e-5 bulgularını nasıl tamamlayacağını görmeyi dört gözle bekliyor.
Yaklaşan keşifler, gizemli cam boncukların kökenlerini çözmek ve Ay’ın karmaşık tarihine dair anlayışımızı derinleştirmek için nihayet gerekli kanıtları sağlayabilir.