Psikopatlık gibi karmaşık kişilik özelliklerini tespit etmek, uzman psikologlar için bile her zaman kolay olmayabilir. Ancak Torino Üniversitesi’nden araştırmacılar, bir kişinin ilişki durumu ile psikopatik eğilimleri arasında şaşırtıcı bir bağ keşfetti.
Aşk hayatınız, kişilik özellikleriniz hakkında sandığınızdan daha fazlasını söylüyor olabilir. Torino Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bekarlığın psikopatik ve manipülatif eğilimlerle bağlantılı olabileceğini ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarına göre, bekar bireylerin psikopatik ve “Makyavelist” özelliklerde evlilere göre daha yüksek puan aldığını ortaya koydu.
Psikopati, duygusal kopukluk ve başkalarının iyiliğini hiçe sayma gibi özelliklerle karakterize edilirken, Makyavelizm manipülasyon ve alaycılıkla ilişkilendiriliyor.
Buna karşılık, evli veya partneriyle yaşayan bireylerin bu olumsuz özelliklerde daha düşük puan aldığı belirlendi.
Baş araştırmacı Dr. Sara Veggi, “Kişilik özellikleri ve aşk tutumları, bireyleri ilişki istikrarına veya bekarlığa yatkın hale getirebilir” diyerek bulguların ilişki dinamikleri üzerindeki etkisini vurguladı.
Araştırma, kişilik bozukluklarını tanımlayan “Karanlık Üçlü”nün farklı yönlerini ele aldı. İlginç bir şekilde, narsisizm gibi özellikler daha yüksek ilişki potansiyeli gösterirken, psikopati ve Makyavelizm ilişki kurmayı zorlaştırıyor.
Narsistik bireylerin çekicilik ve özgüvenle ilişkilerin ilk aşamalarında başarılı olduğu, ancak uzun vadede büyüklenmecilik ve empati eksikliği gibi özelliklerin sorunlara yol açtığı belirtildi.
Araştırmaya katılan bin 101 yetişkinin aşk tutumları da incelendi. Uzun süreli ilişkide olanların yoğun çekim (Eros) ve özverili sevgi (Agape) düzeylerinde daha yüksek puanlar aldığı görüldü. Bekarların ise daha eğlenceli ve sahiplenici aşk türlerine (Ludus ve Mania) yatkın olduğu belirlendi.
Erkekler, eğlence odaklı Ludus aşk stilinde kadınlardan daha yüksek puan alırken, Agape’de daha yüksek puanlarla fedakarlık yapma isteklerini ortaya koydu.
Gelecekteki Araştırmalar için Yeni PerspektiflerDr. Veggi, bu bulguların klinik bağlamda olumsuz kişilik özelliklerini ele almak ve bireylerin sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olmak için kullanılabileceğini ifade ediyor. Araştırmacılar, özellikle şiddet veya cinsel suç failleri gibi grupların ilişki alışkanlıkları üzerine çalışmayı planlıyor.