Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

Okan Bayülgen'in kaleme aldığı Drakula oyunu ilk kez sahnelendi

Okan Bayülgen’in yeniden kaleme aldığı “Drakula” oyunu, Mart 2025’e kadar sahnelenecek.

İrlandalı ünlü yazar Bram Stoker’ın unutulmaz eseri “Drakula” romanındaki karakterlerden hareketle Okan Bayülgen’in yeniden kaleme aldığı ve yönettiği “Drakula” oyunu izleyicilerle buluştu. BKM ve Kabare Dada’nın ortaklığında sahnelenmeye başlanan ve prömiyeri Maximum Uniq Hall’da gerçekleştirilen oyuna yoğun ilgi gösterildi. Bayülgen’in Drakula’yı, bugüne kadar birçok sinema filmine de konu olan vampir avcısı “Van Helsing” karakterini Hayko Cepkin’in canlandıracağı oyunun gelecek yıl marta kadar olan biletleri satışa çıktı. Şef Kemal Alpan’ın yönetimindeki oyundaki orkestrada ünlü caz piyanisti Uraz Kıvaner, caz davulcusu Ayhan Öztoplu, gitarist Sertan Küley ve Kurtalan Ekspres’in bas gitaristi Ahmet Güvenç yer alıyor.

KADRODA KİMLER VAR? Bayülgen, Drakula’yı yeniden yazarken hikayeyi romanın 77 yıl sonrasına taşıyor. Oyunda ayrıca Gizem Erdem, Nihal Usanmaz, Gökşen Ateş, Devrim Özder Akın, Korhan Başaran, Cüneyt Üstün, Su Sonia Herring, Onur Şenol, Dilay Yıldız ve Gürdal Tak rol alıyor. Oyunun izleyicilerle buluşacağı diğer tarihler şöyle: “Bugün Maximum Uniq Hall, 6-8 Aralık Maximum Uniq Hall, 16-17 Aralık Bursa Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu, 21-23 Aralık Ankara Congresium, 15-16 Ocak 2025 ile 22-23 Ocak 2025 Maximum Uniq Hall, 27 Ocak 2025 Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM), 10, 11 ve 27 Şubat ile 12, 13 ve 27 Mart Maximum Uniq Hall.”

Read More

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'ndan

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası (ADSO), Antalya Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda gerçekleştirdiği konserle Rus romantik dönem müziğinin devlerini Antalyalı sanatseverlerle buluşturdu.

Şef Gürer Aykal yönetimindeki konserde, neslinin önde gelen keman virtüözlerinden ve George Enescu Keman Yarışması birincisi Valery Sokolov, Piyotr İlyiç Çaykovski’nin Keman Konçertosunu ADSO eşliğinde başarıyla seslendirdi. Konserin ikinci yarısında ise ulusal halk müziğini yücelten büyük Rus besteci Vasily Kalinnikov’un 2. Senfonisi, Antalya’da ilk kez dinleyicilerle buluştu. Gürer Aykal, konser sonunda izleyicilerin yoğun alkışları eşliğinde orkestradaki enstrüman gruplarını ayrı ayrı selamlamaya davet ederek, sanatçıları tebrik etti. Yaptığı konuşmada, hazırlanması ve seslendirilmesi büyük emek gerektiren konsere katılımları için izleyicilere teşekkür eden Aykal, gelecek hafta düzenlenecek “Öğretmenler Günü Konseri”ne sanatseverleri davet etti.

ADSO’nun 25. yıl periyodik konserleri kapsamında, 22 Kasım Cuma akşamı saat 20.30’da AKM Aspendos Salonu’nda düzenlenecek konserde, Gürer Aykal yönetimindeki Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Devlet Çoksesli Korosu ile birlikte, Türk müziğinin büyük ustası Ahmed Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu”nu seslendirecek.

Konserde, Soprano Mine Kurtoğlu, Alto Aylin Ateş, Tenor Ufuk Toker ve Bas Tuncay Kurtoğlu solist olarak yer alacak. 150 orkestra ve koro sanatçısının yer alacağı konser, sanatseverlere unutulmaz bir müzik şöleni sunacak.

Read More

Görsel Şahitler: Zamanı Durduran Ustalar sergisi açıldı

Fotoğraf sanatçısı Deniz Kalaycı’nın “Görsel Şahitler: Zamanı Durduran Ustalar” sergisi sanatseverlerle buluştu. Sergi, 28 Kasım’a kadar görülebilecek.

Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’ndeki sergi açılışında, “Fotoğrafın Renkli Yüzü” Güler Ertan, “Objektifin Bilgesi” Ozan Sağdıç ve “Fotoğrafın Sessiz Şairi” İbrahim Zaman başlıklarıyla, sanatçıların evlerindeki en doğal hallerini konu alan belgesel gösterimi yapıldı. Esenler Belediyesinin destekleriyle gerçekleştirilen ve 41 fotoğrafın yer aldığı serginin açılışına, üç usta sanatçının yanı sıra çok sayıda sanatsever katıldı. “BELKİ HAYATIM BOYUNCA YAŞAYAMAYACAĞIM ANLAR OLDU” Kalaycı, Türkiye’nin fotoğraf tarihine ışık tutan Prof. Dr. Güler Ertan, İbrahim Zaman, Ozan Sağdıç’ın hayatlarını, fotoğrafa olan tutkularını, eşleriyle olan iletişimlerini, aşklarını, sevgilerini ve şiirlerini fotoğraflara yansıtmaya çalıştığını söyledi.

Kalaycı, projenin farklı bir çalışma olduğuna işaret ederek, “Bugüne kadar hep hocalarımızın yaptığı çalışmalar sergileniyordu. Ben onların o deklanşörün arkasında kalan tutkularını fotoğraflarımda yansıtmaya çalıştım. Aynı zamanda belgesel çalışmasını kısa röportajlar halinde hazırladım. Belgeseli hazırlarken inanılmaz mutlu oldum. İnanılmaz tecrübeler yaşadım. Belki hayatım boyunca yaşayamayacağım anlar oldu.” dedi. Fotoğraflarda insan hikayeleri anlatmayı sevdiğini belirten Kalaycı, “Hocalarımın da söyleşilerine katıldığımda onların hayatlarını merak ettim. Nasıl yaşadılar? Nasıl bu noktaya geldiler? Nasıl bu kadar iyi pozisyonlarda olabildiler? Nasıl Türkiye tarihine fotoğraf alanında ışık tutabildiler? Bunu merak ettiğim için araştırmalara başladım. Sonra ilk Güler hocamla başladım. Sonra İbrahim Hocamı ve Oğuz Hocamı çektim.” diye konuştu. Ozan Sağdıç ile proje başındaki diyaloglarını aktaran Kalaycı, şunları kaydetti: “Projemizden bahsettiğimde, ‘ben Ankara’da oturuyorum gelebilir misin’ dedi. Ben de ona ‘hocam siz Van’da da olsanız, ben sizi çekerim’ dedim. Birlikte çok keyifli, çok güzel anlar yaşadık. Aynı zamanda hocaların eşlerini de çektiğim için inanılmaz derecede farklı ve güzel bir çalışma oldu. Tamamen günlük akış içerisinde yemek yemelerinden, Güler Hoca’nın kendi kıyafetlerini kendi tasarlayıp dikmesinden, İbrahim Hoca’nın o heyecanından, evdeki rutininden, yine aynı şekilde Ozan Hocamız eşiyle, çocuğuyla olan ilişkisini fotoğraf karelerine yansıtmaya çalıştım.” “BU SÜRPRİZİ ÇOK BEĞENDİM” Ozan Sağdıç da sergi için Ankara’dan geldiğini dile getirerek, “Sergiyi herkes gibi ben de ilk defa görüyorum. Deniz Hanım’ın bir süre önce gelip Ankara’da tespit ettiği hayatımla ilgili fotoğraflar var burada. Benim için de sürpriz oldu. Bu sürprizi çok beğendim. Gayet güzel fotoğraflar var. Kendisini tebrik ediyorum. Benim için de çok değerli şey oldu.” ifadelerini kullandı. Sergiyi ziyaret edenlerin, hakkında fikir sahibi olacağını aktaran Sağdıç, şöyle devam etti: “‘Duayenler’ diye bir laf vardır. Uydurulmuş o laf. Çünkü duayen bir tek kişiye denir. Yani bir mesleğin en büyüğüne denir. Şu anda yaş bakımından ve müktesebat bakımından ben gerçek bir duayenim Türkiye’de. Çünkü yaşım 90. 70 yıllık bir fotoğraf tecrübem var. Cumhuriyet’in 101. yılında böyle bir manzara arz ediyoruz. Görenlere, bakanlara, seyredenlere mutluluklar diliyorum. Güzel bir sergi olmuş.” “SEVGİ OLDUĞU ZAMAN HER ŞEY BİR BÜTÜN OLARAK ORTAYA ÇIKAR” Güler Ertan ise Deniz Kalaycı’nın sergiyle sanat dilini ortaya koyduğunu söyleyerek, “Sevgi olduğu zaman her şey bir bütün olarak ortaya çıkar. Deniz Hanım’ı 15 senedir tanırım. Fotoğraf sanatını nereden nereye getirdiğini, bunun da sevgiyle olduğunu, her işi sevgiyle yaptığına inanıyorum. Kendini canı gönülden kutluyorum.” şeklinde konuştu. İbrahim Zaman da fotoğrafın, dijital sanatın ve yapay zekanın gelişimini anlatarak, fotoğrafın sadece sanat olmadığını bir araya gelmenin de önem kazandığını dile getirdi. “Görsel Şahitler: Zamanı Durduran Ustalar” sergisi, 28 Kasım’a kadar görülebilecek.

Read More

Anadolu Opera ve Bale Festivali 7 Aralık'ta başlıyor

İlk kez düzenlenecek Anadolu Opera ve Bale Festivali, 7 Aralık’ta Şırnak’ta başlayacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünce Anadolu’yu sanatın birleştirici gücüyle buluşturmak amacıyla düzenlenecek festival, Türkiye’nin dört bir yanında kültürel zenginlikleri evrensel sanatlarla harmanlayacak. Anadolu Opera ve Bale Festivali, 2024-2025 sanat sezonunda 23 farklı şehirde ücretsiz olarak düzenlenecek ve operadan baleye, müzikalden modern dansa, çocuk oyunlarından konserlere geniş bir yelpazede temsiller sunacak. Festival, 2024’te 5 şehirde 14 temsil ve 2025’te 18 şehirde vereceği temsillerle sanatseverlerle bale, opera ve çok sesli müziği buluşturacak. İLK DURAK ŞIRNAK

İlk olarak 7-8 Aralık 2024 tarihlerinde Şırnak’ta perdelerini açacak festival, 8-10 Aralık’ta Erzincan, 12-13 Aralık’ta Kırklareli, 13-14 Aralık’ta Ardahan ve 15-17 Aralık’ta Hatay’da düzenlenecek temsillerle izleyicilere ulaşacak. Bu kapsamda bale, müzikal, modern dans, çocuk oyunları ve konserlerin bulunduğu 13 eser, 14 temsille sanatseverlerle buluşacak. YETENEK TARAMALARI YAPILACAK

Festival kapsamında “Yetenek Her Yerde” sloganıyla her şehirde yetenek taramaları da gerçekleştirilecek. Çocuk ve genç yeteneklerin keşfedilmesi amacıyla düzenlenecek etkinliklerle, genç sanatçılara eğitim ve atölye imkanı sunulacak. Festivale ilişkin detaylar, 18 Kasım Pazartesi günü Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Ankara Opera Binası Sahnesi’nde düzenlenecek tanıtım toplantısıyla kamuoyuyla paylaşılacak. Anadolu Opera ve Bale Festivalinin tanıtımını, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk yapacak.

Read More

İDOB, Giuseppe Verdi'nin Requiem eseriyle AKM'de konser verecek

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), İtalya Büyükelçiliği ve İtalyan Kültür Merkezi iş birliğiyle Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu’nda konser verecek.

Giuseppe Verdi’nin unutulmaz eseri “Requiem”in seslendirileceği konser, yarın müzikseverlerle buluşacak. Andrea Francesco Solinas yönetimindeki İDOB Orkestrası ile Paolo Villa yönetimindeki İDOB Korosuna, İtalyan opera sanatçısı Ferruccio Furlanetto eşlik edecek.

Konserde, soprano Mine Kurtoğlu, mezzosoprano Ezgi Karakaya ve tenor Efe Kışlalı da solo seslendirecek. “BU PARÇAYI SESLENDİRMEK BENİM İÇİN BÜYÜK BİR AYRICALIK”

AA muhabirine konuşan İtalyan opera sanatçısı Furlanetto, 1990’lı yıllarda İstanbul’da konser verdiğini ve bu muhteşem şehre geri dönmüş olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Giuseppe Verdi’nin sansasyonel eseriyle AKM’de sahne alacaklarını belirten Furlanetto, şunları kaydetti: “Böylesine etkileyici bir eserle burada olmak benim için çok anlamlı. Verdi, benim yüreğime hitap eden bir besteci. Kendisi çok dindar bir insan olmasa da böylesine saf insan sesi için, başka hiçbir şeyle daha iyi ifade edilemeyecek bir eser yaratmayı başarmış. Bu eseri hissedebilmek için öncelikle onu kendi bedeninizde, sözlerde ve seslerde yaşamalısınız. Bu parçayı uzun zamandır seslendirme şansına sahip oldum ve bu benim için büyük bir ayrıcalık. Bu ayrıcalığı burada bir kez daha yaşamaktan dolayı çok mutluyum.” “ÖNCELİKLE KENDİNİZE DÜRÜST OLMANIZ GEREKİYOR” Furlanetto, insanların kalbine ulaşmayı ve onlara sevgi, saflık, dostluk mesajı iletmeyi çok önemsediğinin altını çizerek, “Öncelikle kendinize dürüst olmanız gerekiyor. Bir şey söylediğinizde, sözleri güzel bir müzikle birleştiriyorsanız, bunu gerçekten içinizde hissetmelisiniz. Bunu yaparsanız, besteciye ve dinleyiciye tamamen dürüst bir şekilde yaklaşmış olursunuz. Bu insanların kalbine ulaşmanın tek yoludur.” dedi. İDOB Orkestrası ve Korosu hakkında da yorum yapan usta sanatçı, “Bu harika bir topluluk ve burada muazzam bir akustik bekliyorum. Sahnede duyduğumuz tınılar mükemmel olacak ve bu yeni opera salonu gerçekten muhteşem. İstanbul’daki insanların bu yeni opera salonunu çok beğeneceğine eminim. Çünkü gerçekten harika bir atmosfer sunuyor.” diye konuştu. “SANATSEVERLERİ BAŞKA BİR DÜNYAYA GÖTÜRECEĞİZ” İDOB Korosu şefi Paolo Villa ise müzikseverleri çok güzel bir konserin beklediğine dikkati çekerek, “Requiem, Verdi’nin çok büyük bir eseri ve benim için çok önemli. Çünkü koro burada önemli bir role sahip. Hepimiz için çok zor bir eser, çok uzun ve konsantrasyon gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Villa, bas solist Ferruccio Furlanetto’yu kendi çocukluğundan beri tanıdığını belirterek, “Teatro alla Scala’da çok defa izledim. Bir konserde onunla çalışmak benim için bir hayaldi. Umarım çok seversiniz. Çok güzel ve derin bir eseri seslendirecek. Verdi, bu eseri meşhur yazar Alessandro Manzoni için yazmış. Sanatseverleri başka bir dünyaya götüreceğiz. Bu müzik başka bir dünyadan geliyor.” değerlendirmesini yaptı.

Giuseppe Verdi’nin “Requiem”i, klasik müzik otoritelerince yalnızca bir ağıt değil, aynı zamanda varoluşun derinliklerine inen destansı bir yolculuk olarak tanımlanıyor. Eserin melodileri ve güçlü orkestrasyonu, dinleyicileri ölüm ve ötesi üzerine düşünmeye davet ediyor.

Read More

Çatalhöyük'ten yurt dışına kaçırılan heykelcik, Konya'ya getirildi

Konya’da, 9 bin yıl öncesine ışık tutan Çatalhöyük’ten 1960’lı yıllarda yapılan kazılar sırasında bulunarak yurt dışına kaçırılan Ana Tanrıça Heykelciği, ait olduğu topraklarda sergilenmeye başlandı.

ABD’deki Shelby White koleksiyonunda bulunan heykelcik, Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle yeniden Türkiye’ye getirildi. Bir süre Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen heykelcik, ardından Konya Müzesi’nde yerini aldı. Heykelcik, Uluslararası Kültür Varlığı Yasadışı Kaçakçılığıyla Mücadele Günü kapsamında, Karatay Medresesi Çini Eserler Müzesi’nde sergilenmeye başlandı. Konya Müzeler Müdürü Ömer Faruk Türkan, sergi açılışı öncesi gazetecilere, Anadolu topraklarının çok özel olduğunu söyledi. Anadolu topraklarında yaşayan uygarlıkların miras olarak bıraktığı eserleri korumanın önemli olduğunu vurgulayan Türkan, “Bugün sergimizde bir eserimiz, Çatalhötük’ten 1960’lı yılların sonunda kazılar sırasında kaçırılmış. Büyük mücadelelerle ABD’den getirildi.” dedi. Türkan, Ana Tanrıça Heykelciğinin yanı sıra, jandarma ve polis tarafından ele geçirilen bazı eserlerin de müzede sergilendiğini dile getirdi. Konuşmanın ardından davetliler ve vatandaşlar sergiyi gezdi.

Read More

Squid Game için dişlerinden oldu! Dizinin yaratıcısından itiraf

Son dönemin popüler dizilerinden olan Güney Kore yapımı Squid Game’in yaratıcısı, dizi çekimleri esnasında stresten dişlerinin döküldüğünü söyledi.

Tüm dünyayı saran Squid Game dizisinin merakla beklenen 2. sezonu için geri sayım başladı. Dizinin yeni sezonu 26 Aralık 2024’te izleyiciyle buluşacak.
Yönetmen, yazar ve baş yapımcı Hwang Dong-hyuk, BBC’ye dizinin ilk sezonu hakkında konuştu. 2022 yılında Variety’e konuşan Hwang Dong-hyuk, ilk sezon çekimleri esnasında 6 dişini kaybettiğini açıklamıştı.
Hwang Dong-hyuk, verdiği son röportajda dizinin ilk sezonun kendisinde yarattığı stres nedeniyle 8-9 dişini kaybettiğini söyledi.
Dizinin stres seviyesi ve sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle Hwang, bir noktada başka bir sezon yapmaktan vazgeçtiğini söyledi ncak yeni bir sezonun ona ne kadar kazandırabileceğini düşündüğünde fikir değiştirdi.
Hwang Dong-hyuk” İlk sezon küresel çapta büyük bir başarı elde etmiş olsa da dürüst olmak gerekirse çok fazla para kazanamadım. Bu yüzden ikinci sezonun yapmak, birincinin başarısını telafi etmeme de yardımcı olacak” diye ekledi.
Squid Game’i kazanmasının üstünden üç yıl geçen Oyuncu 456, oyunun ardındaki insanları bulmaya ve hain oyunlarına bir son vermeye kararlıdır. Kazandığı serveti bu arayışa yatıran Gi-hun, işe akla gelen ilk yerden başlar ve metroda ddakji oynayan takım elbiseli adamın peşine düşer. Ancak çabaları nihayet sonuç verdiğinde, oyunu sona erdirmeye giden yolun sandığından daha ölümcül olduğu ortaya çıkar: oyunu bitirmek için oyuna yeniden girmesi gerekmektedir.
74. Primetime Emmy Ödülleri’nde Drama Dizisi dalında En İyi Yönetmen ödülünü kazanan ilk Asyalı olarak tarihe geçen Hwang Dong-hyuk bir kez daha dizinin yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını üstleniyor.
Lee Jung-jae, Lee Byung-hun, Wi Ha-jun ve Gong Yoo ilk sezondaki rolleriyle geri dönerken yeni sezonun renkli karakterlerden oluşan oyuncu kadrosuna katılan isimler arasında Yim Si-wan, Kang Ha-neul, Park Gyu-young, Lee Jin-uk, Park Sung-hoon, Yang Dong-geun, Kang Ae-sim, Lee David, Choi Seung-hyun, Roh Jae-won, Jo Yu-ri ve Won Ji-an yer alıyor.
Read More

Ara Güler’in İstanbul Uyanıyor sergisi kapılarını açtı

Ara Güler’in henüz 18 yaşındayken kaleme aldığı “İstanbul’da Sabah” yazısından ilham alan ve şehrin geceden gündüze dönüşümünü gözler önüne seren “İstanbul Uyanıyor” sergisi, 9 Kasım’da Ara Güler Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu.

Ara Güler’in Beyoğlu Güler Apartmanı’ndaki karanlık odasında ürettiği baskılar, kendisine ait fotoğraf makineleri, agrandizör ve diğer karanlık oda ekipmanlarıyla birlikte arşivden efemeranın sergilendiği “İstanbul Uyanıyor” sergi seçkisi Sultanahmet, Eminönü, Haliç, Galata, Taksim, Polonezköy, Paşabahçe, Ayvansaray ve Arnavutköy’e kadar uzanan İstanbul’a geniş bir bakış sunuyor.
Sergideki fotoğrafların yarısı ise Ara Güler arşivinden ilk kez izleyici karşısına çıkıyor.
“İstanbul Uyanıyor” sergisi, Ara Güler’in şehri geceden gündüze ve gündüzden geceye dönüşümünü ne kadar ustalıkla yakaladığını gözler önüne seriyor.
Beyoğlu’ndaki karanlık odasında bastığı fotoğraflarla izleyiciye kimi zaman gözden kaçan anları ve mekânları yeniden keşfetme fırsatı sunan bu seçki, İstanbul’un ruhuna dokunuyor.
Ara Güler’in objektifinden çıkan fotoğraflar, İstanbul’un yalnızca tanıdık silüetlerine değil, aynı zamanda gecenin sabaha bağlandığı saatlerdeki sessizliğine de bir pencere açıyor. İstanbul’un uyanışını ele alan bu kareler, şehrin ilk saatlerinde atılan adımların izini sürerken, aynı zamanda İstanbul sakinlerinin içsel yolculuğuna da işaret ediyor.
“İstanbul Uyanıyor”, Ara Güler’in şehrin ışığını takip ederek insanı ve gündelik yaşamı şiirsel bir görsellikle anlattığı, zamansız bir koleksiyonu sanatseverlerle buluşturuyor.
Kültür ve sanat alanında uzun soluklu pek çok sosyal sorumluluk platformu ve projesine destek veren Doğuş Grubu’nun Ara Güler iş birliğiyle 2016 yılında hayata geçirdiği Ara Güler Müzesi’nin bu yeni sergisi, 9 Kasım 2024 – 4 Mayıs 2025 tarihleri arasında, Pazartesi günleri hariç Salı-Cumartesi 10.00-18.00, Pazar günleri ise 12.00-18.00 saatlerinde Yapı Kredi bomontiada’da ziyaretçilerini bekliyor.
Read More

2024'ün yaşayan en seksi erkeği John Krasinski seçildi

“The Office” dizisiyle akıllarda eden Amerikalı oyuncu John Krasinski, People dergisi tarafından “Yaşayan En Seksi Erkek” seçildi.

1985 yılından beri her yıl “dünyanın en seksi erkeği”ni seçen People dergisi, bu sene oyuncu John Krasinski’yi seçti.
45 yaşındaki ABD’li oyuncu, bu unvanı aldığı için People dergisine kapak oldu.
“Dünyanın en seksi erkeği” seçilmesiyle ilgili konuşan oyuncu “Belki de kandırılıyorumdur diye düşündüm. Sabahları uyandığımda ‘Bugün Yaşayan En Seksi Erkek olmam istenecek mi?’ diye düşünmem. Ve bugün öyle oldu! Benim için çıtayı gerçekten yükselttiniz” ifadelerini kullandı.
Kendisi gibi oyuncu olan Emily Blunt ile yaklaşık 14 yıldır evli olan aktör, iki kızı Hazel ve Violet ile Brooklyn’de yaşıyor. Eşinin, haberi aldığında “çok heyecanlı” olduğunu belirten aktör “Ona bu haberi verirken çok büyük bir mutluluk yaşadım” dedi.
Hatta aktörün eşi Emily Blunt, Krasinski eğer en seksi erkek seçilirse dergi kapağını çerçeveletip duvara asacağını söylemiş!
The Office dizisinde 9 yıl boyunca Jim Halpert karakterine hayat veren John Krasinski gönüllere taht kurdu.
Oyunu, Jack Ryan dizisinde ise bir CIA ajanını canlandırdı.
Oyuncu her ne kadar oyunculuk kariyeriyle bilinse de aynı zamanda bir yönetmen. Krasinki, eşi Blunt ile başrolünü paylaştığı A Quiet Place (2018) adlı filmin yönetmenmliğini üstlendi.
Krasinski’nin son projesi ise “IF” (Hayali Arkadaşlar) adlı film. Krasinki bu filmde ise Ryan Reynolds’ın başrolünü üstlendiği filmin senaristliğin, yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendi.
People dergisine konuşan yıldız, “Birisiyle evli olduğunuzda sürekli öğreniyor, değişiyor ve gelişiyorsunuz, bu inanılmaz bir şey. Ve tüm bunları onunla birlikte yaşadığım için çok şanslıyım” ifadelerini kulandı.
“En seksi erkek” ünvanının ise hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini savunan aktör, esprili bir şekilde “Bence daha fazla ev işi yapmama neden olacak” dedi.
1979 yılında Boston’da dünyaya gelen oyuncu, Gerçek Kahraman, Detroit, The Hollars, Aloha, Kayıp Umutlar, Sevimli Canavarlar Üniversitesi ve The Muppets gibi yapımlarla da tanınıyor.
YENİ PROJESİ YOLDA
Krasinski’nin merakla beklenen yeni projesi ise usta yönetmen Guy Ritchie imzalı “Fountain of Youth”.
Filmde Natalie Portman, Eiza Gonzalez ve Domhnall Gleeson gibi isimler yer alıyor.
Read More

Grammy ödüllü trompetçi Botti, CSO eşliğinde Ankara'da konser verdi

Grammy ödüllü trompet virtüözü, besteci Chris Botti, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) eşliğinde, Ankara’da müzikseverlerle buluştu.

Grammy ödüllü trompet virtüözü, besteci Chris Botti, Ankara’da konser verdi.CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon’da, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen konsere, sanatseverler yoğun ilgi gösterdi. Tüm biletlerin tükendiği konserde Botti, ünlü eserleri şef Cemi’i Can Deliorman yönetimindeki CSO eşliğinde seslendirdi.

Zaman zaman seyircilerle sohbet eden Botti’ye kemanda Caroline Campbell, bateride Lee Pearson, piyanoda Julius Rodriguez, saksafonda Chad Lefkowitz eşlik etti.

CHRIS BOTTI HAKKINDA Chris Botti, Sting, Paul Simon, Barbra Streisand, Lady Gaga, Tony Bennett, Frank Sinatra ve Aretha Franklin gibi müzik dünyasının önemli isimleriyle çalıştı. Sanatçı, 2012’de “Impressions” albümüyle “En İyi Pop Enstrümantal Albüm” kategorisinde 55’inci Grammy Ödülü’nün sahibi oldu.

Read More