Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

İstanbul Modern'den çocuklar için

Çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel üç gün sürecek “Müzede Oyun” şenliğine ev sahipliği yapıyor.

İstanbul Modern, “Müzede Oyun” şenliğine ev sahipliği yapıyor. Çocukları sanatla buluşturmanın amaçlandığı etkinlikte, çocuklar ve aileleri gün boyu müzenin farklı mekanlarında sanat aktiviteleri gerçekleştiriyor.

İstanbul Modern Eğitim ve Sosyal Projeler Yöneticisi Melda Tütüncüoğlu Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Modern Sanat Müzesi olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na çok önem verdiklerini söyledi. Demir, çocukların kendilerini sanatçı ve kaşif gibi hissetmelerini arzu ettikleri için bu programa imza attıklarını belirterek, “Farklı içerikler hazırladık. İlk içeriğimiz bir tur. Hazine haritası eşliğinde çocuklar hem yapıtları buluyor hem de sanatçılar nasıl çalışmış onları öğreniyorlar. Sanat alanımızda da portreler üreterek kendi portrelerini yapıyorlar.” dedi. Renk atölyesinde zerdeçal, kına, böğürtlen gibi malzemelerle çocukların renkleri üreterek keşfetmelerini sağladıklarını anlatan Demir, şunları kaydetti: “Masallarda Sanat isimli etkinlikle çocuklar, çok değerli tiyatro sanatçılarımızla birlikte dramalar eşliğinde okuyorlar. Bu sene velilerimiz için de Yaratıcılık Seminerleri kapsamında üç günde, üç farklı, alanında uzman eğitmen ve sanatçılarımızla ebeveynlerimize çeşitli deneyimler yaşatıyoruz. Çok yoğun bir talep var. Her türlü talebe yetişmeye çalışıyoruz elbette, onları geri çevirmemeye çalışıyoruz. Çok önceden kontenjanlarımız doldu ama biz yine de hiç kimseyi mağdur etmemeye çalışıyoruz.” “MÜZEDE OYUN” HAKKINDA

Etkinlik, sergi turlarını, “Renk Atölyesi” adlı sanat uygulamasını, “Masallarda Sanat” başlıklı drama etkinliklerini ve ebeveynler için “Yaratıcılık Seminerleri”ni kapsıyor. Yarım kalmış bir masal ile başlayan programın sergi turlarında, ait oldukları resimlerden çıkıp sergideki yerlerini kaybeden kahramanların maceraları anlatılıyor. Kendilerine verilen harita ve bulmacalar aracılığıyla ait oldukları resimleri arayan masal kahramanlarına yardım eden çocuklar, masalın mutlu sonla bitmesini sağlıyor. Çocuk şenliği kapsamında yürütülecek etkinliklere katılan çocuklar ve aileleri, İstanbul Modern Kütüphanesi’nde de üretimleriyle ilham veren oyuncularla buluşuyor. İstanbul Modern, şenlik süresince ebeveynlere uzman konuşmacılar yönetiminde bir seminer dizisi de sunuyor. Çocuk gelişimine odaklanan program, yol haritası çıkarabilmeleri için anne babalara katkı sunmayı amaçlıyor.

daha fazla oku

46. Moskova Uluslararası Film Festivali başladı

Rusya’nın başkenti Moskova’da 46. Moskova Uluslararası Film Festivali törenle başladı. İlk kez 1935’te düzenlenen Moskova Film Festivali 26 Nisan’da sona erecek.

Moskova’daki “Rusya” tiyatrosunda düzenlenen törene, Rusya Kültür Bakanı Olga Lyubimova’nın yanı sıra Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova Uluslararası Film Festivali Başkanı Nikita Mihalkov ve çok sayıda sanatçı ve sinemasever katıldı. Geçen ay Moskova’daki “Crocus City Hall” konser salonuna düzenlenen terör saldırısı sonucu hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşuyla başlayan törende, Bakan Lyubimova, festivalde yaklaşık 50 ülkeden 250’ye yakın filmin yer alacağını söyledi. Ünlü Rus yönetmen ve Moskova Film Festivali Başkanı Nikita Mihalkov, geleneksel olarak festivalin açılışını yaptı. Açılış öncesinde ünlü isimlerin kırmızı halıdan geçişi renkli görüntülere sahne oldu. Rus sinemasının önde gelen simalarının yanı sıra çeşitli ülkelerden festivale katılan oyuncu, yönetmen ve yapımcılar gazetecilere poz verdi. Jüri üyeleri arasında Türkiye’den yönetmen Hüseyin Karabey’in de yer aldığı festivalde Murat Düzgünoğlu’nun yönetmenliği yaptığı “Köpekle Kurt Arasında” filmi de yarışacak. İlk kez 1935’te düzenlenen Moskova Film Festivali 26 Nisan’da sona erecek. 

daha fazla oku

Kütahya'da Frig desenlerinin kıyafet, çini ve seramiklere işlendiği sergi açıldı

Kütahya’da Kültür ve Turizm Haftası dolayısıyla Frig medeniyetine ait desenlerin çeşitli objelere işlendiği “Zarafetin ve inceliğin kesiştiği yer Frigler” sergisinin açılışı yapıldı.

Kütahya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce kentteki bir alışveriş merkezinde açılan sergide, Kütahya ve Eskişehir Olgunlaşma Enstitüleri tarafından hazırlanan eserler sergilenmeye başladı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekeriya Ünal, birçok etkinlik düzenleyerek kültür ve turizm haftasını dolu dolu geçirmeye gayret ettiklerini belirtti Kütahya’nın tarih ve kültür şehri olduğunu dile getiren Ünal, “Tarihte bilinen en eski medeniyetlerden olan Friglerin izlerini taşıyan sergiyi açmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kültür ve turizm şehrimize değer katacak etkinlikleri inşallah hep birlikte düzenlemeye devam edeceğiz.” dedi.

Kütahya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Elif Telli, Eskişehir Olgunlaşma Enstitüsü ile ortak çalışmaya imza attıklarını ifade ederek, “İki komşu il olarak güçlü olduğumuz yönlerimizle çalışmalar yaptık. Frig temalı sergimizde günümüzde kullanılan objelerle inovasyon yaprak desenlerimizi kullandık.” diye konuştu. Sergi 22 Nisan Pazar akşamına kadar ziyaret edilebilecek.

daha fazla oku

Torunu Yeşilçam’ın usta oyuncusu Hulusi Kentmen’i anlattı

Türk sinemasında yaklaşık 500’e yakın filmde rol alan usta oyuncu Hulusi Kentmen’in torunu Melek Kentmen, yazdığı kitapta dedesini anlattı.

Yeşilçam’ın birçok filminde “iyi kalpli”, “tatlı-sert” ve “babacan” karakterleri canlandıran Hulusi Kentmen’in torunu Melek Kentmen, “Hulusi Baba” isimli kitabında dedesini anlattı. 

Hulusi Kentmen, 1912 yılında Bulgaristan’da doğdu. Ardından ailesi İzmit’e göç eden Kentmen, çocukluğunu burada geçirdi. 1919 yılında ilkokul 2’inci sınıfa giderken ilk tiyatro sahnesinde yerini alan usta oyuncu eğitimine devam ederek Deniz Kuvvetleri’nde astsubay oldu. Mesleğini icra eden usta oyuncu, gittiği bir tiyatro gösteriminde oyuncu eksikliği nedeniyle sahneye çıktıktan sonra kendisine Yeşilçam’ın kapısı açıldı. Tiyatroyla, deniz astsubaylığı görevini bir arada yürüten usta oyuncu emekliliğinin ardından Yeşilçam’da yerini aldı. Milyonların kalbinde taht kuran oyuncunun yaklaşık 500 filmi bulunuyordu.

20 Aralık 1993’te vefat eden usta oyuncunun torunu Melek Kentmen, dedesinin hayatını anlattığı “Hulusi Baba” kitabını çıkardı. Melek Kentmen, hayranlarının Hulusi Kentmen’in anılarının bulunduğu kitaba yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. “DEDEM YEŞİLÇAM’A, HULUSİ KENTMEN’İ KATTI”

Yeşilçam’ın unutulmayan aktörlerinden Hulusi Kentmen’in torunu Melek Kentmen, “Dedemde en sevdiğim özelliği disiplinli olmasıydı. Sanırım bu genetik, o huyu bana da geçmiş. Bende de ‘bir şey ya olmalı ya olmamalı’ ortası yok. Ters gittiği zaman bu benim gerçekten sinirlerimi bozuyor ve onu düzeltmek için gerçekten çok büyük bir uğraş veriyorum. Dedemin ben de en sevdiği özelliğim; beni sanırım biraz kendi gibi yetiştirdi. Disiplinli, işine bağlı ve hobileri olan biriydi. Benim de boş vakitlerimde ilgilendiğim hobilerim vardır. Evde onlarla uğraşırım. Onun soyadını taşıyor olmak, her zaman bana gurur vermiştir” dedi.

Dedesi için “Aynen filmlerindeki gibiydi. Tatlı sertti. Asabiydi ama o bakışlarındaki şefkati görebiliyordunuz” diyen torun Kentmen, “Pek onunla setlere gitmeye fırsatım olmuyordu. Dedemin en aktif çalıştığı dönemlerde ben yeni doğmuştum. Sonrasında ise onun sette olduğu dönemler ben okulda oluyordum. Benim uyuduğum zamanlarda o sette oluyordu. Mesai arkadaşları eve ziyarete gelirlerdi ve ‘baba’ derlerdi. Bunları saymak gerekirse; Tarık Akan, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın. Zaten çoğu filmi kendi evinde çekilmiştir. Özellikle Filiz Akın ile olanlar” şeklinde konuştu. 

“Bence Türkiye için Yeşilçam’ın silinip gitmesi çok büyük bir kayıp. Çünkü bunu kimden duyduysam, bize aile sevgisini, baba sevgisini ve bir olmanın güzelliğini anlatan çok güzel yapımlar yapmışlar. Şimdi görebiliyor muyuz? Belki kısmen görebiliyoruz. Çok da önyargılı davranmak istemiyorum. Keşke o sektör bitmeseydi” diyen Melek Kentmen, “Bence dedemin kıymeti bilinmedi. Yoksa Yeşilçam yapımcıları hala hayattalar, bu konuda en ufak bir girişimleri yok. Sizlerin sevgisi sayesinde dedem aslında bugün yaşıyor. Kaldı ki dedem Yeşilçam’a, Hulusi Kentmen’i kattı. Çok büyük bir değeri kattı ki bunun yanında tabii ki Adile Naşit, Münir Özkul gibi oyuncular için de aynı şey geçerlidir” dedi.

“MELEK KENTMEN OLARAK BİR KİTAP ÇIKARMIŞ OLSAYDIM BU KADAR İLGİ GÖRMEZDİ”

Dedesi Hulusi Kentmen’in anılarına yer verdiği “Hulusi Baba” isimli kitap hakkında konuşan Kentmen, “Kitapta aile yaşantısını anlattım. Mesai arkadaşları, hepsi sağ olsunlar röportajlar verdiler. Filmografisi, aile albümü, aile arşivi onun yanında benimle, annemle, babamla ve arkadaşlarıyla olan anıları bulunuyor. Kitaba tepkiler iyi. Bunun yanında üç fuara katıldım. Buradaki avantajım; belki ben Melek Kentmen olarak bir kitap çıkarmış olsaydım bu kadar ilgi görmezdi. Hulusi Baba kitabı çıktığı için ve Hulusi Kentmen de çok sevilen bir insan olduğu için ilgi gördü. Sevgi gördü” ifadelerini kullandı. “BABAANNEM, DEDEME ‘HULUM’ DİYE HİTAP EDERDİ”

Hulusi Kentmen’in anılarından da bahseden Melek Kentmen, “Bana annesinin adını koymuş. Uyumuyormuşum, annem ayağında sallarken ufaktan bir vurmuş. Dedem de annemle ‘Sen benim anneme hakaret ettin’ diye günlerce konuşmamış. Ben çok küçüktüm ancak bana anlatıldığı kadarıyla hafızamda yer etti. Benim genç kızlığım da onun yaşlılık dönemine denk geldi. Ben doğma büyüme Üsküdarlıyım. Normalde Bulgar göçmeniyiz. Dedem bebekken İzmit’e gelmiş. İzmit’ten de Üsküdar’a gelmiş. Üsküdar bizim vazgeçilmezimizdi. Hatta dedemin Kız Kulesi’ne bakarken röportajı vardı. Bastığı yerlerde olmak beni de duygulandırıyor. Ben aileyi dedemden öğrendim. Babaannemle çok güzel bir evlilikleri vardı. Ben o yaşımda bile hayret ederdim. Nasıl bu kadar birbirlerini anlıyorlar, hiç kavga etmiyorlar diye. Babaannem, dedeme çok düşkündü, ‘Hulum’ diye hitap ederdi. Dedem de babaanneme ‘tontonum’ derdi” şeklinde konuştu. HEM ASKER HEM OYUNCU

Yeşilçam oyuncusu Hulusi Kentmen’in ilk tiyatrosunu ilkokul 2. sınıfa giderken yaptığını ifade eden Kentmen, “Bir şekilde Hulusi Kentmen deniz astsubayı olarak orduya giriyor. Sonrasında tesadüfen halk evlerine tiyatro izlemeye giderken orada bir oyuncu noksanlığı var. Tam da dedemin karakterinde, tipinde bir oyuncu lazım. Dedeme teklif etmişler. Dedem de diyor ki; ‘Ben ordu mensubuyum, olmaz’. Halbuki asli görevini aksatmadığı sürece güzel sanatların herhangi bir dalıyla ilgileniliyormuş. Bu çok gün yüzüne çıkan bir şey değil. Dedem de bundan faydalanıyor ve ilgileniyor. Ama çok da gün yüzüne çıkarmak istemiyor. Mesleğinden ihraç edilme durumu var. Orduyla tiyatroyu bir arada yaparken tiyatro sahnesinde beğenilerek sinemaya geçiyor. İkisini bir arada yürütüyor. Emekli olduktan sonra tam çalışmaya başlıyor” diye anlattı.

“Dedem 1942 yılından yaklaşık 1980 yılına kadar devam etti sinemaya” diyen Kentmen, “Yaklaşık 500 filmi var. Bilindikleri gün yüzünde, onları da restore edip piyasaya sürüyorlar. 1942 yılında çevirdiği film gibi çoğu film büyük Haliç yangınında yanmış. Dedem 81 yaşında vefat etti. Diyeceksiniz ki cenazenin görkemi olur mu? Ben hayatımda bu kadar kalabalık bir cenaze töreni görmedim. Cenazesi Altunizade’deki büyük camiden kalkmıştı. Dedemin cenazesini ordu mensubu olduğu için ordu kaldırmıştı. Taksicilerin yolda araçlarından inip selam durduklarını hatırlıyorum. Ne verdiyse bilemiyorum çok seviliyordu. Onun gibi çok sevilmek benimde hayalim” diye konuştu.

daha fazla oku

Samsun’dan Cumhuriyet'e Yüzde 100 Resim Sergisi TBMM’de

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Eker’in eserlerinin yer aldığı “Samsun’dan Cumhuriyet’e Yüzde 100 Resim Sergisi” TBMM’de beğeni topladı.

Prof. Dr. Metin Eker’in Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı için hazırladığı “Yüzde 100” adlı resim sergisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde(TBMM) ve Meclis Başkanlığı himayelerinde Meclis Tören Salonunu’nda sergilendi.

Serginin açılışını Meclis Genel Sekreteri Talip Uzun yaparken, sergi milletvekilleri ve protokol tarafından yoğun ilgi gördü.

Sergi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Metin Eker, “2022 yılı sonlarında başladığım projeyi önemli bir kalp operasyonu geçirmeme ve sağlık sorunum nedeniyle ara vermeme rağmen projemi 2023 Ekim ayında bitirdim. İlk sergimi 27 Ekim 2023 tarihinde Samsun’da açarak 100. yıl ile projemi buluşturdum. Samsun sergimizden sonra hedefimiz olan Cumhuriyetimizin başkenti Ankara’da milli irademizin tecelligahı meclisimizde sergi açma çabamız olumlu sonuçlandı ve meclis çatısı altında yıl sonuna kadar sergilendi” dedi.

daha fazla oku

İstanbul'da sömestirin en eğlenceli adresleri

İstanbul, çocuklar için sömestir tatillerini değerlendirebilecekleri birbirinden eğlenceli, eğitici ve öğretici etkinliklere ev sahipliği yapıyor. İşte çocuklarla gidilebilecek yarıl yıl etkinliği adresleri…

Antik Çağ’dan Roma’ya ve Bizans’a, Selçuklu’ya Osmanlı’ya değin, bu topraklarda hüküm sürmüş ve iz bırakmış her medeniyetin kültürlerinden günümüze kalan zengin mimari mirası bir araya getiren Haliç’teki Miniatürk, masalsı bir yolculuğa çıkmak isteyen çocukları ağırlıyor.
Haliç’in kuzey yakasındaki Hasköy semtinde, yaklaşık 27 bin metrekarelik alana yayılan Rahmi M. Koç Müzesi, Mustafa Koç Binası, Tarihi Hasköy Tershanesi, Açık Hava Sergileme Alanı olmak üzere üç ana bölümden oluşuyor.
Çocuklara yönelik DNA, astronomi, matbaa ve matematik gibi birbirinden farklı eğitimlerin de verildiği atölyelerin bulunduğu müzede, tüm ülkelere ve geçmişten günümüze tüm dönemlere ait, endüstri ve mühendislikle ilgili objeleri ve belgeleriyle çocukların beğenisini topluyor.
Şair ve yazar Sunay Akın tarafından kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi’nde, 1700’lü yıllardan günümüze oyuncak tarihinin en gözde örnekleri sergileniyor.
Akın’ın 20 yılda 40’ı aşkın ülkedeki koleksiyonerlerden, antikacılardan ve açık artırmalardan satın aldığı oyuncaklarla kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi, dünya tarihini daha eğlenceli, daha akılda kalıcı bir öğrenme yöntemi ile ziyaretçilere sunuyor.
Esenyurt’taki Çikolata Müzesi, çikolataya düşkünlükleri dolayısıyla hiç kuşkusuz çocukların ilgiyle gezecekleri müzelerin başında geliyor.
Bu müzede, çikolatadan yapılan Türk İslam sanatının şaheserlerini, dünya sanatının başyapıtlarını, masal kahramanlarını, ünlü efsaneleri, şelaleleri yer alıyor.
Müzenin ana salonunda, gerçek boyutlu çikolata ev, Nuh’un Gemisi, çikolatanın tarihini anlatan tablolar bulunuyor.
İstanbul Salonu’nda Galata Kulesi’nden Sultan Ahmet Camisi’ne, Kız Kulesi’nden 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne ve İstanbul’u temsil eden birçok tarihi yapıtlara, Medeniyetler Salonu’nda ise dünya tarihinde yer almış Hitit, Antik Yunan, Bizans, Osmanlı devlet ve milletlerini sembolize eden tablolar ile geçmişe çikolata tadında yolculuk yapmak mümkün.
Dünyanın en ünlü balmumu heykel müzesi Madame Tussauds’da, tarihi ve kültürel kahramanlar ile geçmişten bugüne sanat, spor ve siyaset dünyasının yaklaşık 60 ünlü ismi yer alıyor.
Müzede, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde tarihi bir gezinti yapılırken, Türkiye’den birçok ismin yanı sıra çok sayıda uluslararası müzik, spor ve film yıldızının balmumu heykellerini görmek mümkün.
Müzede tarih ve liderler bölümünde Mustafa Kemal Atatürk, Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet, müzik bölümünde Zeki Müren, Madonna, Beyonce, MFÖ, Barış Manço, bilim ve kültür bölümünde Mona Lisa, Albert Einstein, Leonardo da Vinci, spor bölümünde Maria Sharapova, Rafael Nadal’ın da aralarında yer aldığı çok sayıda ünlünün heykeli bulunuyor.
Türkiye’nin ilk özel hayvanat bahçesi olan Darıca Hayvanat Bahçesi’ni ziyaret edenler, aslandan maymuna, timsahtan boz ayıya, farlı türlerde kuşlardan sürüngenlere kadar çok sayıda canlıyı görme imkanı bulacak.
Beykoz’un Zerzevatçı köyündeki İstanbul Kelebek Çiftliği’nde ise doğanın rengarenk ve narin üyelerini gözlemlemek mümkün. 450 kelebeğin barındığı çiftlikte, kelebeğin yumurta, tırtıl, pupa ve erişkinlik dönemlerinin her biri gözlemlenebiliyor.
Bir alışveriş merkezinin içinde yer alan Torium Snowpark da İstanbul’un ortasında kayak keyfi yaşatıyor. Kayağın yanı sıra snowboard ve snowtubbing (kızak) yapılabiliyor. Profesyonel hocalardan ders alınarak, sıfırdan kayak öğrenilebiliyor ya da kayma deneyimi artırılabiliyor.
Yaklaşık 100 futbol sahası büyüklüğündeki 600 dönümlük arazi üzerinde kurulan Vialand, masalsı bir dünyaya yolculuk yapmak isteyen çocukları, bayram tatilinde de bekliyor.
Girişinde büyük bir şatonun yer aldığı Vialand, “Oyun Dünyası”, “Efsaneler Dünyası” ve “Macera Dünyası” bölümlerinden oluşuyor.
“Macera Dünyası” bölümünde, Adalet Kulesi (Tower Ride), Çılgın Nehir (Rafting Ride), Viking (Splash Coaster), Jetski, King Kong, 360, Maceraperest (Family Coaster), Nefeskesen (Roller Coaster), Hayal Perdesi gibi 50’den fazla ünite yer alıyor.
Ahşap evleri, cumbalarıyla “Bir Zamanlar İstanbul Sokağı” eski İstanbul mahalle hayatını ve kültürünü yaşatıyor.
Açık hava oyun parkı ise çocukların keyifli anlar geçireceği Minik Kaşifler, Atlıkarınca, Hayal Makinesi, Küçük Madenciler, Neşeli Çiftlik, Uçan Çocuklar, Mini Kule, Çarpışan Arabalar, Kahraman İtfaiyeciler, Minik Yarışçılar ünitelerinden oluşuyor.
Eğitimle eğlenceyi birleştiren konseptini Türkiye ile tanıştıran Jurassic Land, sadece görsel bir şölen yaratmakla kalmıyor, küçük büyük herkesin ilgisini çekiyor.
Deneyimli rehberler eşliğinde gerçekleştirilen turlarda tüm ziyaretçiler efsanevi dinozorları hem yakından tanıyor hem de dönem hakkında bilgi sahibi oluyor.
Legoland, İstanbul’da ailelerin 3-10 yaş arasındaki çocukları ile yaratıcılık dünyasını keşfedip eğlenebileceği kapalı eğlence merkezlerinden biri.
Eğlence ve rengarenk lego parçaları ile dolu Legoland’da çocuklar, Space Missions’da uzayın derinliklerini, Miniland’da Galata Kulesi, Ayasofya, Sultanahmet Camisi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile İstanbul’un ve dünyanın simge haline gelmiş ünlü yapılarını keşfetme imkanı bulurken, uzmanından binaların, ilginç hayvanların ve güçlü kahramanların nasıl oluşturulduğunu öğrenebilecek.
Çocukların ülkesi KidZania’da, çocuklar, birlikte doya doya eğlenirken yeni şeyler öğreniyor. KidZania’da, 4 -14 yaş arasındaki çocuklar, birbirinden eğlenceli 65 aktivite alanında hem motor becerilerini hem de fiziksel ve sosyal becerilerini geliştirme olanağı buluyor.
Çocuklar burada 100’den fazla mesleği deneyimleyerek, seçim yapma özgürlüğünü elde ediyor, yaratıcılıklarını kullanıyor.
Sokakları, binaları olan ve çocuklar tarafından yönetilen Minopolis Şehri’ne ise çocuklar, gerçek bir uçağın kokpitinin monte edildiği havaalanından giriş yapıyor.
daha fazla oku

Samsun'da kültür ve sanat kurslarına yoğun ilgi

Samsun Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı, düzenlenen kurs ve etkinliklerle kentin kültürel ve sosyal hayatına katkı sunmaya devam ediyor. Konservatuvarda düzenlenen çocuk ve yetişkin tiyatro ile çocuk ve genç koro kursları ilgi görüyor.

Samsun Büyükşehir Belediyesi kentin kültürel ve sosyal yaşamına ışık tutmaya devam ediyor. Açıldığı günden bu yana kendi yeteneğinin peşinden giden binlerce çocuğun, gencin ve yetişkinin hayatına dokunan Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’nda, düzenlenen kültür-sanat kursları büyük ilgi görüyor. Kültür- sanat kurslarına her yaş grubundan toplam 373 öğrenci katılıyor.

En çok ilgi gören kursların başında ise tiyatro ve koro kursları geliyor. Yetişkin tiyatroda 25, çocuk tiyatroda 70, çocuk koro grubunda 25, genç koro grubunda ise 15 öğrenci eğitim alıyor. “ÖZGÜVENLERİ GELİŞİYOR”

Çocuk Tiyatro Kursu Eğitmeni Seda Gül, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz verilen eğitimlere çocukların çok yoğun bir ilgi gösterdiklerini belirterek, “6 -13 yaş grubunda öğrencilerimiz eğitim alıyor. 70 öğrencimize drama eğitimi veriyoruz. Hep birlikte tiyatro eseri ortaya çıkaracağız. Bu kurs çocuklarımızın özgüvenini geliştiriyor, sosyal ilişkilerini güçlendiriyor, dışarıya çıktıkları zaman biriyle iletişim kurmalarını güçlü hale getiriyor. Çünkü burada tanımadığı kişilerle birlikteler ve bir grup olup bir şeyler yapmayı öğreniyorlar” diye konuştu. “MART AYINDA GÖSTERİLER BAŞLAYACAK”

Yetişkin Tiyatro Kursu Eğitmeni Erdem Sarıoğlu ise kursların ücretsiz olarak verilmesinin talebin artmasına etki ettiğini söyleyerek “Gerek tiyatronun çocuk bölümü gerek yetişkin bölümü olsun derslerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor. Biz de bu yoğun çalışmaların sonucunda mart, nisan ve mayıs aylarında gösterilerimiz, konserlerimiz ve sunumlarımız olacak. Biz tiyatro ile insanımızın sosyal yaşamında birkaç adım daha öne çıkmasını sağlıyoruz. Kendini rahatlıkla ifade edebilen bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda da çok verimli sonuçlar aldık” şeklinde konuştu.

daha fazla oku

Başkan filmine ünlü yıldızlarla dolu gala

Seri komedi filmi olarak yola çıkan “Başkan” filminin galası önceki gün yapıldı. Kadrosunda Diren Polatoğulları, Necip Memili, Büşra Pekin, Nursel Köse, Şerif Sezer, Füsun Demirel, Bülent Çolak, Sinan Demirel ve Salih Kalyon’un bulunduğu film, 5 Ocak’ta gösterime girecek.

Yılın komedisi olarak iddiasını ortaya koyan ve seri film olarak yola çıkan “Başkan” filminin gala gecesi önceki gün yapıldı.
Tüm oyuncuların ve kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı gecede, kahkahalar havada uçuştu. 
Tüm oyuncular filmi ilk kez gala gecesinde izlerken, sonunda da birbirlerini kucaklayarak tebrik etmeyi ihmal etmediler.
Filmin oyuncu kadrosunda Diren Polatoğulları, Necip Memili, Büşra Pekin, Nursel Köse, Şerif Sezer, Füsun Demirel, Bülent Çolak, Sinan Demirel ve Salih Kalyon’un yanı sıra ayrıca Muttalip Müjdeci, Sadık Gürbüz, Gürberk Polat, Sercan Batık, Gözde Kaya, Nil Eray, Ataberk Tufan, Pamir Kurt, İbrahim Yıldırım, Fatih Yücebağ, Cavit Özer, Sevcan Aldatmaz ve Yunus Emre Orhan yer alıyor.
Film, 5 Ocak’ta gösterime girecek.
Ovacık Belediye Başkanlığı için adaylıklarını ilan eden Fikri (Diren Polatoğulları) ve Zeynel‘in (Necip Memili), başkanlık yarışının komedi lisanı yüksek bir dille anlatıldığı filmin senaristi ve yönetmeni Ulaş Bahadır.
Filmin yapımcılığını Hale Algan ve Lale Algan üstlendi.
Didem ve Necip Memili
Nursel Köse
Diren Polatoğulları, Atilla Dorsay
Lale Algan, Nursel Köse
Atilla Dorsay, Şerif Sezer
Diren Polatoğulları, Nursel Köse
Nursel Köse, Atilla Dorsay
Nursel Köse, Ulrich Mertin
Hale Algan, Nil Eray
daha fazla oku

Lohusa filminin fragmanı yayınlandı: Gupse Özay başrolde

Kıvanç Baruönü yönetmenliğindeki Lohusa filminin fragmanı yayınlandı. Eltilerin Savaşı, Görümce, Deliha filmleriyle milyonlara ulaşan başarılı oyuncu ve senarist Gupse Özay’ın başrolünde yer aldığı film, 19 Ocak’ta vizyona girecek. Kadroda Gupse Özay, Onur Gürçay, Hazal Türesan, Esra Ruşan ve Servet Pandur gibi isimler yer alıyor.

daha fazla oku

Kars'taki interaktif müzeye yoğun ilgi

Türkiye’deki üç interaktif müzeden biri olan Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’ni 2023 yılında 50 bin 448 yerli ve yabancı turist ziyaret etti.

Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’nde girişinde bulunan ve Osmanlı Rus Savaşı’nda Sarıkamış’ta eksi 40 derece soğukta Türk askerlerinin giydiği çarıkların yer aldığı bölüm ziyaretçilere duygusal anlar yaşatıyor.

Osmanlı Devleti tarafından doğu sınırlarının korunması için yapılan ve Osmanlı-Rus Savaşı’nda bir tabur askerin şehit olması nedeniyle literatüre “Kanlı Tabya” olarak geçen Kafkas Cephesi’nden adını alan Harp Tarihi Müzesi, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

2 Aralık 1914 tarihinde başlayan ve 90 bin kahraman Osmanlı askerinin donarak ve hastalanarak hayatını kaybettiği Sarıkamış Harekatı’nda askerlerin ayaklarında bulunan çarıklar ışıklandırılarak şehitlerin sonsuza kadar anılması için bir görüntü oluşturulmuş. Çarıkların olduğu bölümü ziyaret edenler ise gözyaşlarına boğuyor.

daha fazla oku