Kıvanç Baruönü yönetmenliğindeki Lohusa filminin fragmanı yayınlandı. Eltilerin Savaşı, Görümce, Deliha filmleriyle milyonlara ulaşan başarılı oyuncu ve senarist Gupse Özay’ın başrolünde yer aldığı film, 19 Ocak’ta vizyona girecek. Kadroda Gupse Özay, Onur Gürçay, Hazal Türesan, Esra Ruşan ve Servet Pandur gibi isimler yer alıyor.
Arama: Kadın & Moda
Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.
Türkiye’deki üç interaktif müzeden biri olan Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’ni 2023 yılında 50 bin 448 yerli ve yabancı turist ziyaret etti.
Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi’nde girişinde bulunan ve Osmanlı Rus Savaşı’nda Sarıkamış’ta eksi 40 derece soğukta Türk askerlerinin giydiği çarıkların yer aldığı bölüm ziyaretçilere duygusal anlar yaşatıyor.
Osmanlı Devleti tarafından doğu sınırlarının korunması için yapılan ve Osmanlı-Rus Savaşı’nda bir tabur askerin şehit olması nedeniyle literatüre “Kanlı Tabya” olarak geçen Kafkas Cephesi’nden adını alan Harp Tarihi Müzesi, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.
2 Aralık 1914 tarihinde başlayan ve 90 bin kahraman Osmanlı askerinin donarak ve hastalanarak hayatını kaybettiği Sarıkamış Harekatı’nda askerlerin ayaklarında bulunan çarıklar ışıklandırılarak şehitlerin sonsuza kadar anılması için bir görüntü oluşturulmuş. Çarıkların olduğu bölümü ziyaret edenler ise gözyaşlarına boğuyor.
Anadolu Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Birimi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren 60+ Tazelenme Üniversitesi 4’üncü sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan Mandala Sergisi açıldı.
Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Fuaye Alanı’nda gerçekleştirilen Mandala Sergisi’nin açılışına Anadolu Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal, Tazelenme Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Emre Birinci, Mandala dersi eğitmeni Fatma Doğruoğlu ve çok sayıda öğrenci katılım gösterdi. “TAZELENME ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ AKTİF ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR”
Serginin açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal sergiye dair, “Sizlerle bugün böyle bir sergide yer aldığım için oldukça mutluyum. Tazelenme Üniversitesi öğrencileri olarak sizlerin aktif çalışmalarda yer alıyor olması oldukça gurur verici” dedi. “BU SERGİ, ÖĞRENCİLERİMİZE MOTİVASYON KAYNAĞI OLDU”
Tazelenme Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Emre Birinci, “Tazelenme Üniversitesi dördüncü sınıf öğrencilerimiz güz döneminde 12 hafta boyunca Mandala dersi aldılar. Bu sergideki amacımız ise, 12 hafta boyunca almış oldukları eğitimler ile harmanlamış oldukları ürünlerin bir şekilde sergilenmesi. Hem öğrencilerimize moral ve motivasyon sağlamak hem de yapmış oldukları çalışmaların diğer insanlarla da buluşturulması amacıyla bu sergiyi organize ettik” şeklinde konuştu.
1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunun Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak için başlattığı Sarıkamış Harekatı’nda şehit düşen askerler, harekatın 109’uncu yılında anılacak. Etkinlikler kapsamında yapımına başlanılan kardan heykellerde çalışmalar devam ediyor.
Ünlü seri Game of Thrones’un yazarı George R.R. Martin bir blog yazısında, son derece popüler seriyi temel alan üç animasyon projesi üzerinde çalıştığını paylaştı.
Dünyanın her yerinde geniş yankı uyandıran Game of Thrones serisinin yazarı George R.R. Martin, seriyi temel alan üç yeni animasyon üzerine çalıştığını paylaştı. Ünlü yazar dizinin yayınlandığı HBO kanalı ile birlikte “A Song of Ice & Fire” dünyasında geçen animasyon projeleri olduğunu duyurdu.
Yazar, “Henüz hiçbirine yeşil ışık yakılmadı ancak birkaçıyla bir sonraki adımı atmaya yaklaştığımızı düşünüyorum. Birkaç yıl önce animasyon dizileri için bazı harika yeteneklerin de dahil olduğu dört fikrimiz vardı. Ne yazık ki orijinal projelerden ikisi daha sonra rafa kaldırıldı.” ifadelerini kullandı.
“NINE VOYAGES” ANİMASYON OLUYOR Martin’in açıklamalarına göre, daha önce duyurulan “House of the Dragon” yan hikayesi “Nine Voyages” animasyon projesine dönüştürülecek. “Nine Voyages”, Steve Toussaint’in “House of the Dragon” dizisinde canlandırdığı Deniz Yılanı Corlys Velaryon’un hikayesini anlatacak. Bütçe kısıtlamaları, dizinin yarısının denizde geçmesi ve Driftmark’tan Lys’e, Basilisk Adaları’ndan Volantis’e kadar her hafta farklı bir liman yaratma zorunluluğu nedeniyle canlı uygulama projeyi aşırı derecede masraflı hale getirebilir. Yazar animasyon tekniği ile yarattığı kurgusal evrenin daha geniş bir bölümünü izleyici ile buluşturmayı planlıyor. Martin, projelerin beyazperdeye taşınacağından umutlu olsa da, “Hollywood’da hiçbir şey kesin değil.” ifadelerini kullandı.
Tasavvuf, İrfan ve Meydan Meşkleri Topluluğu, YOLCA “Müzikli Derviş Masalları” gösterisini Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sahneleyecek.
AKM’den yapılan açıklamaya göre, Müzikli Derviş Masalları gösterisi Hüseyin Cem Durak’ın performansıyla, 5 Ocak’ta Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirilecek. Anadolu’nun zengin kültürünü ve bu toprağın büyüklerini merkeze alan gösteride, Mesnevi ve Mantıku’t-Tayr gibi eserlerden ilham alınan özel hikayeler yorumlanacak. Ayrıca bir menkıbe canlandırılarak seyircilerin beğenisine sunulacak.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü akademisyen ve öğrencileri, İzmit Körfezi’nden çıkarılan dip çamuruyla seramik objeler üretmeye başladı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen “İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamurunun Temizlenmesi, Susuzlaştırılması ve Bertaraf Hizmeti” projesi kapsamında, körfezin doğu yakasından başlanarak dip çamuru temizliği yapılıyor. KOÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü tarafından 2 ay önce başlatılan çalışmada ise İzmit Körfezi’nden çıkarılan dip çamurundan takı ve hediyelik eşya üretiliyor.
“HEDEFİMİZ SERAMİK SANATÇILARINA UYGUN ÇAMURLAR ORTAYA KOYMAK”
KOÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nermin Demirkol, dip çamuruna ilişkin bilimsel çalışmalara başladıklarını söyledi. Öğrencilerin çamur ihtiyacını bildiği için sanatsal çamurlar üzerine araştırma yapmaya karar verdiğini anlatan Demirkol, İzmit Körfezi’nden çıkan dip çamurunu analiz ettikten sonra şekillendirdiğini ve sinterleme işlemi (metal ve/veya seramik tozlara termal enerji uygulanmasıyla yoğunluk kontrollü malzemeler geliştirme) gerçekleştirdiğini kaydetti. Demirkol, çamurun tek başına sanatsal çalışmalara uygun olmadığını gördüğünü, bunun üzerine dip çamurunu sanatsal çamura dönüştürmek için reçeteler hazırladığını dile getirdi. Sanatsal seramiği gösteren en büyük özelliğin “sır” denilen, yüzeyi kaplayan camsı tabaka olduğunu aktaran Demirkol, şöyle devam etti: “Sır tutma özelliğini tespit etmek istedik. Yine kendi reçetelerimden ona bir sır uyguladım. Sinterlediğimizde sır tutma özelliğinin de çok güzel olduğunu gördük. Çamur fiyatları çok arttı. Her çamurun da özelliği aynı değil. Elle şekillendirmeye uygun olan bir çamur döküme uygun olmayabiliyor, çömlekçi tornasına uygun olmayabiliyor. Dolayısıyla çömlekçi tornasında şekillendirmeye uygun olarak farklı bir reçete çalıştık. Araştırma görevlilerimizden Aykut Hızlıok da yine çömlekçi tornasında şekillendirilebilirliğini ortaya koydu. Sinterleme işleminden sonra bunun da sır tutma özelliğini ortaya koyduk.” Demirkol, kendi öğrencilerinin yanı sıra güzel sanatlar fakülteleri ve seramik sanatçıları için uygun çamur ortaya koymayı hedeflediklerini belirtti.
“SANATSAL OLARAK UYGUNLUĞUNU GÖSTERDİK”
Dip çamurundan takı ve hediyelik eşyalar üretirken, küçülme, dayanım ve mukavemet testlerinin de devam ettiğini vurgulayan Demirkol, hedeflerinin dayanıklılığını artırarak daha büyük objeler üretmek ve daha dayanıklı çamur ortaya çıkarmak olduğunu belirtti. Porselen üretiminde ham madde olarak Ukrayna kili kullandıklarına, Rusya-Ukrayna savaşı ve maliyetler nedeniyle bunun ülkeye girişinde sıkıntı yaşandığına işaret eden Demirkol, “Türkiye’nin en büyük çevre projelerinden biri olan dip çamuru projesinin tam merkezindeyiz. Analizleri yaptığımda, kullandığımız o alüminyum silikat (kimyasal bileşik) içerikler de içerisinde var. Dolayısıyla kullandığımız temel ham maddelerimizin büyük oranını, porselen için demiyorum ama seramik için bu çamurla karşılayabiliyoruz” diye konuştu. Demirkol, yüzde 50’nin üzerinde olan dip çamuru kullanma seviyesini artırmak istediklerini dile getirerek, “Öğrencilerimiz de çok heyecanlı çünkü çamur ihtiyaçlarını karşılayabilecek büyük bir kaynak var. Bir an önce bunu bazı kullandığımız çamurlara alternatif olarak değerlendirmek istiyoruz. Biz zaten kendi sırını kendi yapan bir fakülteyiz. Kendi çamurlarımızı da kendimiz yapıp hem KOÜ’ye hem de sonrasında tüm güzel sanatlar fakültelerine katkı sağlamak istiyoruz. Dolayısıyla ülkemize de büyük katkı sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Metin Aydar, “Kızıl Elma’ya Adanmış Bir Ömür: Merzifonlu Kara Mustafa Paşa” adlı eseriyle “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” ödülleri kapsamında biyografi dalında ödüle layık görüldü.
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Aydar’ın, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın hayatına dair kaleme aldığı “Kızıl Elma’ya Adanmış Bir Ömür: Merzifonlu Kara Mustafa Paşa” adlı biyografik eser, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda biyografi kategorisinde birincilik ödülü kazandı.
Eser, Türk tarihine ve kültürüne önemli bir katkı sunarken, Aydar’ın akademik birikimi ve derin araştırmalarıyla öne çıkıyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Aydar’ı tebrik ederek, “Metin hocamızın aldığı ödül hem üniversitemiz hem de şehrimiz adına büyük bir gurur kaynağıdır. Bu ödül zaman mefhumu gözetmeksizin yapılan ciddi bir çalışmanın meyvesidir. Kendisini bir kez daha gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan tarihi Abdaliye Medresesi’nin duvarında oluşan derin çatlak tehlike saçıyor.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2017 yılında Cizre Belediyesi tarafından restorasyonu yapılan Abdaliye Medresesi’nin Sur Mahallesi’ne bakan taraftaki giriş kapısı duvarında oluşan derin yarık nedeni ile duvar tehlikeye davetiye çıkarıyor.
Cizre Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü restorasyon birimi tarafından 2017 yılında restorasyonu yapılan ve Cizre’nin simgelerinden olan Mem-u Zin Türbesi ve Mir Abdaliye Medresesi, her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilirken, medresenin Sur Mahallesi tarafına bakan kapı duvarında oluşan çatlak nedeniyle duvar yıkılmaya yüz tuttu.
Duvarın kazaya ve yaralanmaya sebep olmadan gerekli müdahalelerin yapılması gerektiğini ifade eden Murat Sunay, geçmiş tarihi ile Cizre’ye ışık olan ve her yıl binlerce ziyaretçi ağırlayan bu mekanın harabe duruma düşmesini istemediklerini söyledi. Sunay, “Duvarın bu halde olması hem tehlike saçıyor hem de bu görüntü bu mekana yakışmıyor. Yetkililerden isteğimiz duvar yıkılmadan gerekli çalışmaların yapılarak, eski haline ve eski görünümüne kazandırılmasıdır” diye konuştu.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan başkanlığında kazı çalışmaları yürütülen Tavşanlı Höyük, Türkiye’de yılın en önemli arkeolojik keşfi seçildi.
Prof. Dr. Erkan Fidan tarafından Kütahya’da 2021 yılından bu yana sürdürülen Tavşanlı Höyük kazıları, Türkiye’de önemli bir başarıya imza attı. Ulusal bir gazete tarafından düzenlenen ve arkeoloji uzmanları ile arkeoloji lisans ve lisansüstü öğrencilerinden oluşan yaklaşık bin kişilik seçici kurulun görüşüne sunulan Tavşanlı Höyük kazılarında bulunan yaklaşık dört bin yıllık iki insan iskeleti, Türkiye’de yılın en önemli arkeolojik keşifleri içerisinde gösterildi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ”Henüz 3 yıldır kazı çalışmaları yürütülen Tavşanlı Höyük, 2022 yılında aynı listede hançer ve mühür buluntularıyla üçüncü olmuştu. Günümüze kadar yapılan kazı çalışmalarında Türkiye’de sadece iki adet insan beyni bulunmuştu. 2023 yılında Tavşanlı Höyük’te yapılan kazılarda beyni ve derisi korunmuş şekilde bulunan insan kalıntılarıyla Tavşanlı Höyük en önemli arkeolojik keşifler listesinde ikinci sırada yer aldı. İnsan derisi ise ilk kez Tavşanlı Höyük kazılarında bulunmuş oldu. Prof. Dr. Erkan Fidan ve ekibini bu başarılarından dolayı tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi.