Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

Barış Manço vefatının 25. yıl dönümünde anılıyor

Gülpembe, Dağlar Dağlar, Unutamadım, Arkadaşım Eşek gibi şarkılarıyla hafızalara kazınan usta sanatçı, çocukların ‘Barış Ağabeyi’ Barış Manço vefatının 25. yıl dönümünde anılıyor. İşte Anadolu rock türünün kurucuları arasında sayılan, modern zamanların ozanı Barış Manço hakkında bilgiler ve bilinmeyen fotoğrafları…

Türkiye’nin efsane sanatçılarından biri olan, 1 Şubat 1999 yılında kaybettiğimiz Barış Manço vefatının 25. yıl dönümünde anılıyor…
2 Ocak 1943 yılında İstanbul’da doğan Barış Manço, Türkiye’de rock müziğin öncüleri arasındadır. Manço’nun müziğe başlangıcı ise Galatasaray Lisesi’nde oldu.
ilk 45’liği Grafson Plak etiketiyle 1962 yılında yayınlandı. Barış Manço, Eylül 1963’te Belçika Kraliyet Akademisi’nde yüksek öğrenim görmek için Türkiye’den ayrıldı.
1970 yılının Kasım ayında, Dağlar Dağlar adlı plağını yayınladı. 700.000’den fazla satan Dağlar Dağlar’la birlikte yıldızı parladı. Dağlar Dağlar, Manço’ya Platin Plak Ödülü’nü kazandırdı.
1981 yılının sonlarına doğru “Sözüm Meclisten Dışarı” albümünü çıkaran Manço, müzikal kariyerinin zirve noktalarından birini yaşadı. Aynı yıl ilk kez baba olma heyecanını tattı.
Bestelediği 200’ün üzerindeki şarkısı, kendisine on iki altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandırdı.
Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Almanca , Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca ve Yunanca olarak yorumlandı.
Hazırladığı televizyon programıyla Dünya’nın pek çok ülkesine giden Manço 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı Unvanı’na layık görüldü. Manço, 1 Şubat 1999 tarihinde, 56 yaşındayken Kadıköy’deki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.
Ünlü sanatçının küçük oğlu Batıkan Manço, geçtiğimiz yıl babasına olan özlemini dile getirmişti. Barış Manço’nun vefat ettiği sırada 15 yaşında olan oğlu Batıkan Manço, ölüm haberi ile hayatının altüst olduğunu, “Kamyon çarpmışa döndüm” sözleriyle anlatmıştı.
“HİÇ TANIMAYANLAR ŞARKILARINI EZBERE SÖYLÜYOR”
Müzikle uğraşan Doğukan Manço’nun yanı sıra Batıkan Manço, ailenin kameralara daha uzak duran en küçük ferdi. 18 yıl boyunca babasına olan saygı ve sevginin hiç eksilmeden devam ettiğini bundan da büyük gurur duyduğunu belirten Manço; “Bu yıl 18 yıl olacak. Fakat hiçbir zaman dinmeyen bir sevgi alaka gördük her zaman. En çok gururlandığımız kısımda Barış Manço’yu hiç tanımamış çocuklar bile şarkıları ezbere söylüyorlar ”demişti.
“BABAMIZI KISKANDIK”
Müzikle uğraşmasının yanısıra yaptığı televizyon programlarıyla çocukların sevgilisi olan Barış Manço’yu, küçük oğlu o dönemlerde çok kıskandığını anlatmıştı. Batıkan Manço programdaki çocuklardan babasını kıskandığı için programa başvuru yaptığı dönemi şu sözlerle anlatmıştı; “Adam Olacak Çocuk programı ilk başladığı zamanlarda ben ve abim boykot edermişiz hiç televizyonu açmazmışız. Abim odayı terk edermiş ben arkamı dönermişim ama yine de dinlermişim.”
“OTURUR ONU İZLERDİM”
“Benim babama her zaman hayranlığım vardı. Ne zaman televizyonda görsem radyoda duysam oturur izlerdim dinlerdim. Adam olacak çocuğa katılma talebinde bulundum. Doğukan’ın yaşı kurtarmıyordu ama ben katıldım. Geçenlerde kaydını izlemiştik. Domates biber patlıcan şarkısını domates biber salça diye değiştirmiştim. Programa katılacak kadar şanslıydım.”
Sanatçının yaşadığı ev ise 2010 yılında Kadıköy Belediyesi ve Manço ailesi iş birliği ile müzeye dönüştürüldü.
Read More

Modern Dans Topluluğu Winterreise eserini sahneleyecek

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Modern Dans Topluluğu MDTistanbul, “Winterreise” (Kış Yolculuğu) eseriyle 17 Şubat’ta, Kadikoy Belediyesi Süreyya Opera Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak.

İDOB’dan yapılan açıklamaya göre topluluk, Avusturyalı besteci Franz Schubert’in bestelediği, Alman şair Wilhelm Müller’in kaleme aldığı 24 parçalık şiir dizisi Winterreise eserini yorumlayacak. Dramatik bir yolculuğu anlatan eser, aşkı kaybederek yalnız yaşayan yolcunun, köyünü ve sevdiklerini geride bırakarak, kendi varoluşunu ve yaşamın anlamını sorgulamasını işliyor. Deniz Özaydın, Evrim Akyay, Emre Karaca, Huri Murphy, İsmet Köroğlu, Mert Öztekin ve Tuğçe Göncü’nün koreograf olarak yer aldığı eserin librettosu ve yönetimi Mert Öztekin’e ait. Eser, bariton Kevork Tavityan ile yaylı çalgılar dörtlüsü Aslı Ceren Gürkan, Pınar Gizem Korkmaz, Verda Gül ve Gözde Öcal Güvemli’nin eşliğinde sahnelenecek. Kağıt israfına dikkati çekmek ve geri dönüşüme katkı sağlamak amacıyla farklı kurumlardaki atık kağıtların kullanıldığı etkinliğin dekor ve kostüm tasarımını Olcay Engin Kaymaz, görsel ve ışık konseptini Burhan Yücel üstlendi. Eser, 20 Şubat’ta Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde, 5 Mart ve 2 Nisan’da Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Sahnesi’nde yeniden sahnelenecek.

Read More

Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ödülü'nü kazanan belli oldu

İngiliz Doğa Tarihi Müzesi tarafından düzenlenen, Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı yarışmasında kazanan belli oldu. Dünyanın dört bir yanından yaban hayatı fotoğrafçılığı ve doğa tutkunlarının oyladığı 25 fotoğraf arasında buz kütlesinin üzerinde uyuyan kutup ayısı fotoğrafı yarışmayı kazandı. İşte
Yılın Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ödülleri’nde finale kalan fotoğraflar…

1- Buzdağı üstünde uyuyan kutup ayısı (Nima Sarıkhani)
75 bin kişinin katıldığı oylamada, Norveç’te çekilen bu poz birinci oldu. Doğa Tarihi Müzesi müdürü Dr Douglas Gurr, “Sarıhani’nin nefes kesici ve dokunaklı görüntüsü, gezegenimizin güzelliğini ve kırılganlığını görmemize olanak sağlıyor” dedi.
Yarışmada finale kalan diğer 4 fotoğrafçı ve eserleri şöyle:
2- Ebeveynleri tarafından yalanarak temizlenen yavru aslan (Mark Boyd)
25 eserin oylandığı yarışmada, ikinci sırayı Kenya’da çekilen bu fotoğraf aldı.
3- Kuzey Işıkları ve denizanası (Audun Rikardsen)
Yarışmada ilk beşe giren eserlerin 30 Haziran’a kadar İngiltere’deki Doğa Tarihi Müzesi’nde sergileneceği açıklandı.
4- Gülümseyen kaplumbağa (Tzahi Finkelstein)
5- Sığırcık sürüsü (Daniel Dencescu)
Read More

Johnny Deep-Prens Selman dostluğu: Ünlü aktör Kaşıkçı cinayetini sordu

Karayip Korsanları filmleriyle ününe ün katan, Amerikalı oyuncu Johnny Depp’in, Suudi Arabistan’ın “Kültür Elçisi” olmayı değerlendirdiği iddia edildi. Geçtiğimiz yıl özel davetle Suudi Arabistan’da sık sık zaman geçiren Depp’in, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la da derin bir arkadaşlık bağı kurduğu ve Veliaht Prens’e, “Cemal Kaşıkçı’ya ne olduğunu” sorabildiği iddia edildi.

Dünyaca ünlü oyuncu Johnny Depp ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın yakın bir arkadaşlık bağı kurduğu iddia edildi. Depp’in rekor bir sözleşmeyle Suudi Arabistan’ın Kültür Elçisi olabileceği öne sürülüyor. Popüler kültür dergisi Vanity Fair, ikili arasındaki dikkat çeken dostluğu yazdı.  Habere göre Depp, son bir yıl içinde, 7 haftadan fazla bir süre Suudi Arabistan’da vakit geçirdi. Kraliyet saraylarında kaldı, ülkeyi yat ve helikopterle gezdi. Hatta Prens’in özel uçağıyla Londra’da bir konsere gitti ve geri döndü.  Suudi Arabistan’ın Kültür Bakanı olan, Muhammed bin Selman’ın kuzeni Prens Badr bin Farhan Al Saud aracılığıyla tanışan ikilinin derin bir dostluk bağı kurduğu belirtiliyor.

CEMAL KAŞIKÇI SORUSU Hatta ikili arasındaki arkadaşlık o kadar ilerledi ki, Johnny Depp’in Veliaht Prens’e, “Cemal Kaşıkçı’ya ne olduğunu” sorabildiği iddia edildi. Habere göre Prens, Depp’in sorusunu rahatlıkla cevapladı. Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın düşmanlarıyla birlikte çalışan bir casus olduğunu söyledi. Prens Selman, Kaşıkçı hakkında yalnızca gözaltı emri verdiğini ancak bu talimatın, Kaşıkçı’nın öldürülmesi halinde kendisinin mutlu olacağına inanan bazı Suudi yetkililer tarafından yanlış anlaşıldığını iddia etti. Cinayet emri vermediğini dile getiren Prens Selman, yine de sorumluluğu üstlendiğini belirtti. 

“KÜLTÜREL DEVRİMİ BİRİNCİ ELDEN TECRÜBE ETTİM” Dergiye konuşan Johnny Depp ise Suudi Arabistan deneyimini değerlendirdi. Önceleri Suudi Arabistan hakkında bilgisiz olduğunu söyleyen Depp, “Ancak sonra orada yaşanan kültürel devrimi birinci elden tecrübe ettim.” ifadelerini kullandı. Amerikalı aktörün, Suudi Arabistan’ın “kültürel rönesansını” tanıtmak için yıllık 7 basamaklı bir sözleşmeyi değerlendirdiği iddia ediliyor. Suudi Arabistan, Prens Selman’ın “Vizyon 2030” hedefleri kapsamında, madencilikten gayrimenkule, spordan turizme kadar pek çok alanda yüklü yatırımlar yapıyor. Riyad yönetimi, yeni gelir kaynakları ile petrole olan bağımlılığı ortadan kaldırmaı hedefliyor.

Read More

SİYAD Onur ve Emek ödüllerinin sahipleri belli oldu

Sinema Yazarları Derneğince (SİYAD) 56. SİYAD Ödülleri’nde verilecek onur ve emek ödülleri belirlendi.

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından verilen “SİYAD Ödülleri“nde “Onur” ve “Emek” ödüllerinin sahipleri açıklandı. SİYAD’dan yapılan açıklamaya göre, bu yıl 4 Mart’ta düzenlenecek törenle yönetmen Tomris Giritlioğlu ile oyuncu ve şarkıcı Lale Belkıs‘a “Onur Ödülü”, oyuncu Necmettin Çobanoğlu‘na da “Emek Ödülü” verilecek. Türkiye’nin yakın tarihine odaklanan yönetmen Tomris Giritlioğlu, toplumsal ve siyasi olayların insanların hayatını nasıl etkilediğini sinemada ustaca anlattı. Oyunculuğu kadar şarkıcılığıyla da Türk sinemasına önemli katkılar sunan Lale Belkıs, Sophia Loren, Ava Gardner ve Cahide Sonku’ya sesini verdi. Altın Palmiye ve Oscar ödülü alan filmlerde rol alan Necmettin Çobanoğlu ise “Katırcılar”, “Mülteci”, “Küçük Özgürlük”, “Kuzu”, “Karşılaşma”, “Eve Dönüş”, “Saklı Düşler” ve “Güz Sancısı” gibi yapımlarda oynadı.

Read More

2. Mehmet operası bu akşam AKM'de seyirciyle buluşacak

Dünyaca ünlü besteci Gioachino Rossini ve librettist Cesare della Valle tarafından kaleme alınan “2. Mehmet” (Maometto II) operasının prömiyeri bu akşam Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirilecek.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) bünyesinde sahnelenecek eser, Fatih Sultan Mehmet‘in Venedik Cumhuriyeti hakimiyetindeki Eğriboz kuşatması sırasında yaşadıklarını anlatıyor. Eser aynı zamanda Gioacchino Rossini’nin en yenilikçi ve iddialı operası olarak değerlendiriliyor. Ünlü orkestra şefi Alessandro de Marchi’nin yönetimini üstlendiği esere İDOB Orkestrası eşlik ederken, rejiyi daha önce birçok Gioacchino Rossini oyunu sahneye koyan Renato Bonajuto yönetiyor. Eserin dekor tasarımını Zeki Sarayoğlu, kostüm tasarımını Gizem Betil, ışık tasarımını Ahmet Defne yaparken, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu’nu Paolo Villa yönetiyor. Eserdeki koreografi ise Nil Berkan İmzalı.TÜM DEKOR VE KOSTÜMLER İDOB ATÖLYELERİNDE HAZIRLANDI Operanın rejisörü Renato Bonajuto, orkestra şefi Alessandro de Marchi, oyuncular Mert Süngü, Burak Bilgili ve İDOB Müdürü Caner Akgün prömiyer öncesi yapılan son provada AA muhabirine açıklamalarda bulundu. AKM ve İDOB’un tüm imkanlarının kullanıldığı hacimli bir operanın repertuvara eklenmesi hakkında Akgün, marangozdan kunduracısına, demirden boyahanelere kadar tüm prodüksiyonu yerli imkanlarla İDOB atölyelerinde yaptıklarını anlattı. Akgün, “Yaş sınırı düşük bir seyirci kitlemiz var. Gençlerin ve orta yaşlı kesimin de Fatih Sultan Mehmet’in bu incelikli yapısını tanımaları bizi çok mutlu ediyor.” dedi. “BÖYLE BİR SAHNEYİ AVRUPA’DA BULMAK ÇOK ZOR OLUYOR” Rejisör Renato Bonajuto, AKM Türk Telekom Opera Salonu teknolojisinin gelişmiş olduğuna değinerek, “2. Mehmet” gibi komplike bir sahne kurgusuna sahip operada, dönen sahne, asansör gibi tüm imkanlardan yararlandıklarını söyledi. Bu eser için sahnedeki bütün özellikleri kullandıklarını belirten Bonajuto, “Dönen sahne, asansörler, ışıklar. Mutluyuz, çünkü böyle bir sahneyi Avrupa’da bulmak çok zor oluyor. Bu çok büyük bir şans İstanbul için, Türkiye için.” diye konuştu. Orkestra şefi Alessandro de Marchi ise, Türkiye’de ilk defa bulunmanın kendisi için çok güzel bir his olduğunu, İDOB Orkestrası ile yakaladıkları uyumla birlikte ilk anından beri kendini evinde gibi hissettiğini ifade etti. AKM sahnesi hakkında Marchi, “Burada ufak detaylar üzerine çalışma imkanı bulduk. Bu kadar çok sesin, enstrümanın olduğu aynı zamanda gerçek bir atın olduğu bir sahnede detaylar önemli. Büyük resmin güzelliği buradan geliyor.” değerlendirmesini yaptı. “BU OPERANIN EVRENSEL BİR FİKRİ VAR” Oyunu daha önce Almanya’da da oynadıklarını ve Alessandro bir Rossini uzmanıyla çalışmanın çok keyifli olduğunu söyleyen Mert Süngü de, “Bu operanın evrensel bir fikri var. Fatih Sultan Mehmet yurt dışında da çok önemli bir figür, İtalya’da özellikle. Rossini’nin bunu yazma sebebi de bu.” diyerek, herkesin kendisinden bir parça bulabileceği “2. Mehmet” operasına sanatseverleri davet etti. Operada 2. Mehmet rolünde oynayan Burak Bilgili ise eserin dayandığı Eğriboz savaşının çok bilinmediğinden bahsederek, yurt dışında birçok sanatçının Türklere bakarken bir merhamet gördüğünü, hayranlık beslediğini aktardı. Rossini’nin teknik olarak Türkleri kahramanca bir bas tonla yazdığı yorumunda bulunan Bilgili, “Rossini, bir Türk opera sanatçısının Türk karakterini söyleyeceğini hayal edemezdi.” ifadesini kullandı. Eser, 24 Şubat’taki prömiyerinin ardından 28 Şubat, 2 ve 6 Mart’ta Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak. “2. Mehmet” operasında “2. Mehmet” rolünde Burak Bilgili ve Doğukan Özkan, “Anna” rolünde Dilruba Bilgi ve Gülbin Günay, “Calbo” rolünde Barbora Hitay, Asude Karayavuz ve Esen Demirci, “Paolo Erisso” rolünde Mert Süngü ile Ufuk Toker, “Condulmiero” rolünde Berk Dalkılıç ve Yoel Keşap, “Selim” rolünde Hazal Ata ve Anıl Önder dönüşümlü olarak oynuyor.

Read More

Oyuncu Tolga Savacı hayatını kaybetti

Sinema oyuncusu Tolga Savacı, geçirdiği kalp krizi sonucu 60 yaşında yaşamını yitirdi. Savacı, uzun yıllardır eşi Nermin Bezmen’le Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yaşıyordu.

80’li yıllar Yeşilçam filmlerinin sevilen oyuncusu Tolga Savacı (60), kalp krizi sonucu vefat etti.

Savacı’nın ani ölümünü eşi Nermin Bezmen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu.

Bezmen, eşinin vefatını “Yüreğim kanıyor!!! Kanıyor!!! Kaybettim, dev yürekli sevdiceğimi. Ansızın çıktı sonsuza yolculuğuna. Ben yerle gök, yangınlarla buzlar arasında kayıplarda. Canım Sibel, Zeynep Savacı, canım evlatlarım Pamira, Cazım, Ariella, Shawn, canım torunlarım Pia, Shaya, Luna derin acımızı yaşıyoruz.” notuyla paylaştı.

TOLGA SAVACI KİMDİR?

6 Mayıs 1963’te İstanbul’da doğan Tolga Savacı, Fransız Koleji’ni bitirdikten sonra 1983 yılında İtalya’da mankenlik eğitimi aldı.

Savacı, 1985 yılında Banu Alkan’la başrolde yer aldığı “Arzu” filmiyle beyazperdeye adım attı.

80’LERDE BİRÇOK FİLMDE ROL ALDI

Tolga Savacı, 80’li yıllarda Banu Alkan ve Hülya Avşar başta olmak üzere birçok kadın yıldızla çeşitli filmlerde yer aldı.

2015 yılında yazar Nermin Bezmen’le evlenen Savacı, ABD’de yaşamaya başlamıştı.

Read More

Fransız yıldız Alain Delon'un evinden cephanelik çıktı: 72 silah ve 3 bin mermi ele geçirildi

Fransız sinemasının efsane ismi Alain Delon’un evinde polis arama yaptı. 88 yaşındaki ünlü oyuncunun evinde 72 silah ve 3 binden fazla mermi ele geçildi.

Fransız sinemasının altın çığının yıldız ismi Alain Delon’un evinden adeta cephanelik çıktı. Aktörün Paris’in yaklaşık 135 kilometre güneyindeki Douchy-Montcorbon’daki evinde yapılan aramada çok 72 silah ve 3 binden fazla mermi ele geçildi. 

BBC’de yer alan habere göre arama, mahkeme tarafından gönderilen bir yetkilinin Delon’un evinde bir silah fark etmesi ve hakimi uyarması üzerine gerçekleşti.

Savcılar, Delon’un silah ruhsatının olmadığını söyledi.

Oyuncunun sağlığı, 2019’da felç geçirmesinin ardından son yıllarda daha kötüye gitti. Fransız medyasına göre Delon’un, açıklanmayan başka bir ciddi rahatsızlığı daha söz konusu.

ÇOCUKLARININ MİRAS KAVGASI

Sağlığı kötüleşen Alain Delon’un üç çocuğunun miras kavgası gündem olmuştu. 

Oğulları Anthony ve Alain-Fabien, kız kardeşleri Anouchka’nın babalarını manipüle ettiğini ve sağlık durumunu sakladığını iddia ediyor. Anouchka ise, kardeşlerinin babalarının hayatını tehlikeye attığını ve İsviçre’ye taşınmalarını engellediklerini söylüyor.

Oyunucunun çocukları birbirlerine karşı, hakaret, suçlama ve gizli kaydın basına yansıdığı bir yasal mücadele yürütüyor. 

Delon’un kamuoyu önünde aktör olarak son görünmesi ise 2019 yılındaki Cannes Film Festivali’nde oldu. Oyuncuya burada Fahri Altın Palimiye’ye layık görülmüştü. 

Read More

Araştırmacı yazar ve müzisyen Bayram Bilge Tokel, Sinan Yağmur imzasıyla çıkan “Aşkın Son Ozanı Neşet Ertaş” kitabının kendi eseri olan “Neşet Ertaş Kitabı”ndan intihal olduğu gerekçesiyle açtığı davayı kazandı. Tokel’e tazminat ödenmesine ve kitabın toplatılmasına karar verildi.

Araştırmacı yazar ve müzisyen Bayram Bilge Tokel’in, Sinan Yağmur aleyhine açtığı intihal davasında karar çıktı. Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda, 2022’de piyasaya çıkan kitapta bilirkişi raporlarıyla intihal tespit edilerek, kitabın yeniden basımının, yayımlanmasının, dağıtımının engellemesine, basılan kitapların toplatılmasına, mahkeme kararının ulusal çapta yayın yapan en yüksek tirajlı gazetede yayımlanmasına ve Sinan Yağmur’un Bayram Bilge Tokel’e 11 bin 25 lira maddi tazminat ödemesine hükmedildi. Tokel’in vekili dava gerekçesinde müvekkilinin 1999’da yayımlanan “Neşet Ertaş Kitabı” isimli eserinin ünlü halk ozanı hakkında yazılan ilk eser olduğunu, toplam yedi baskı yaptığını, İngilizceye çevrilerek Bilkent Üniversitesinde ders kitabı olarak okutulduğunu belirtti. Yağmur’un kitabında “Neşet Ertaş Kitabı”ndan alıntılar yaptığını, iktibas ve alıntı kuralına uymadığı iddiası, bilirkişi heyeti tarafından iki kitap incelenerek değerlendirildi. Bilirkişi heyeti raporunda “davalıya ait kitabın içeriğinde yer alan davacıya ait kısımların, maksadın haklı göstereceği sınırın ötesinde olduğu” ifade edildi. Sinan Yağmur’un kitabında metin içindeki bilgileri nereden aldığına ilişkin bir kaynakça kullanmadığı ve kitabın sonunda da Bayram Bilge Tokel’in kaynak gösterilmediği vurgulandı.

Read More

Genç Kart uygulaması başladı (Genç Kart nedir, kimler kullanabilir, nasıl ve nereden başvuru yapılır?)

Gençlerin sanatsal etkinliklerden ücretsiz veya indirimli faydalanabileceği “Genç Kart” uygulaması Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Peki Genç Kart nedir, kimler kullanabilir, nasıl ve nereden başvuru yapılır?

“Genç Kart” sahipleri sanatsal etkinliklerden ücretsiz veya indirimli faydalanabilecek. Söz konusu Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Genç Kart” isimli kültür ve sanat projesi kapsamında gençler sanatsal etkinliklerden ücretsiz veya indirimli faydalanabilecek. GENÇ KART NEDİR? Bakanlığa bağlı müze ve ören yerleri ile Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Atatürk Kültür Merkezi’ndeki sanat etkinlikleri bu kapsamda olacak. “Genç Kart” uygulamasından 18 yaşına giren gençler bir yıl boyunca faydalanabilecek. GENÇ KART NEREDEN ALINIR? Başvuru tarihi henüz açıklanmadı ancak önümüzdeki günlerde başvurulara ilişkin bilgilerin de paylaşılması bekleniyor.

NEREDEN BAŞVURU YAPILIR?

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “GençKart” uygulaması başvurularının e-Devlet üzerinden yapılabileceğini bildirdi. Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “GençKart” uygulaması ile sanatsal etkinliklerden ücretsiz ya da indirimli faydalanma imkanı sağlayan Cumhurbaşkanı Kararı’nın, Resmi Gazete’de yayımlanmasından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti. Ersoy, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasından Devlet Tiyatrolarımıza, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüzden Devlet Opera ve Balesi ile Atatürk Kültür Merkezine, kültür ve sanat kurumlarımızda sahnelenecek etkinliklerimizden gençlerimiz, bir kereye mahsus olmak üzere ücretsiz yararlanabilecek. 18 yaşındaki gençlerin bir yıl boyunca kullanabileceği bu kültür ve sanat projemiz ile Bakanlığımıza bağlı müze ve ören yerleri de ücretsiz olacak. Gençler, GençKart başvurularınızı e-devlet üzerinden yapabilirsiniz.”

Read More