Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

Görme engellilerden oluşan Ekip Moni üçüncü oyununu sahnelemeye hazırlanıyor

Kastamonu Görme Engelliler Derneği üyelerinin oluşturduğu “Ekip Moni”, üçüncü oyunlarıyla tiyatroseverlerin karşısına çıkmak için provaları sürdürüyor.

“Hayata Farklı Bakıyoruz” tiyatro oyunuyla ilk kez 2022 Mayıs ayında izleyici ile buluşan, 12 kişinin bulunduğu “Ekip Moni”, beğeni üzerine geçen yıl ocak ayında Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’nda ikinci oyunları “Buz Dağı”nı sahneye koydu.
Tiyatro sahnesinin tozunu çok seven görme engelliler, üçüncü oyunları olan “Kastamonululaştıramadıklarımızdanmışçasına” için provalarını sürdürüyor.
Hulusi Sıvacı ile görme engelli oyunculardan Necati Korkmazer’in yönettiği oyunun provaları, Grand Moni Konferans Salonu’nda yapılıyor.
Kentte 12 Ocak’ta sahnelenecek oyun, hayatında ilk kez Kastamonu’ya gelen bir kişinin Kastamonu yerel ağzını anlamada yaşadığı sıkıntıları esprili bir şekilde anlatıyor.
Kastamonu Görme Engelliler Derneği Başkanı Cahit Kuşoğlu, derneklerini 6 yıl önce kurduklarını söyledi.
Tiyatro yapmak için 3 yıl önce yola çıktıklarını belirten Kuşoğlu, “2021’de, ‘Tiyatro yapabilir miyiz?’ düşüncesiyle yola çıktık. Tereddütlerimiz vardı ama başladık. Hulusi hocamızın dokunuşlarıyla yola çıktık. Kastamonu insanı ile iç içe olup diğer görme engellilere örnek olmak, bir uzvun kaybedilmesinin büyük bir engel olmadığını göstermek için bu yola çıktık. Gerçekten biz bu işi sevdik. Bundan sonra da tiyatroya devam etmeyi düşünüyoruz” dedi.
Oyunculardan Necati Korkmazer ise görme engellilerin, hayatın birçok noktasında bulunabileceğini hissettirme çabasında olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Acaba yapabilecek miyiz, düşüncesiyle tiyatroya merak sardık. Biz bu işten çok keyif aldık ve tiyatronun tozunu yutmak çok hoşumuza gitti. Bu konuda ilerlemeyi hedef edindik. Bu üçüncü oyunumuz olacak. İlk oyunumuzu Kastamonu’da, ikinci oyunumuzu merkez ve ilçelerde sergiledik. Üçüncü oyunumuzu çevre illere, Allah nasip ederse ilerleyen süreçlerde tüm Türkiye’ye taşımak istiyoruz. Aşık Veysel, Metin Şentürk, görme engelliler olarak bizim idolümüz. Onlar çok yetenekliler ama tek yetenekli insanlar değiller. Eğer görme engellilerin elinden tutulursa daha nice Aşık Veyseller, Metin Şentürkler çıkacağını biliyoruz.”
Oyunculardan Nihat Bozok da Orman Bölge Müdürlüğünde avukat olarak görev yaptığını, oyunlarını ülke geneline taşımak istediklerini dile getirdi.
Ahmet Karaoğlu da tiyatroyu bu kadar ileriye taşıyacaklarını düşünmediğine işaret ederek, “Hulusi hocamın bizleri motive etmesiyle kendimize güven geldi. Farkındalık oluşturabiliyorsak ne mutlu bize” diye konuştu.
66 yaşındaki Ahmet Kökmen ise tiyatro ile tesadüfen tanıştığına dikkati çekerek, “Ben köyden geldim, tiyatro nedir bilmezken kendimi sahnede buldum. Böyle bir şey düşünmüyordum ama insanoğlu isterse her şeyi yapabiliyor. Bizim için eğlenceli ve güzel. Umarım seyircilerimiz de beğenir” ifadelerini kullandı.
72 yaşındaki Müzeyyen Karakoca da tiyatroyu çok sevdiğini dile getirerek, “Radyo tiyatroları ile büyüdüm, nasıl yapıldığını düşünürdüm. Çok güzel bir şey tiyatro benim için. Hayallerim gerçekleşti. 3 yıldır sahneye çıkıyoruz. İnşallah bundan sonra da devam eder” dedi.
Merve Baltacı da oynayamayacağı düşüncesiyle tiyatroya önce ön yargılı baktığını anlatarak, “İlk oyun oynanınca ve insanların karşısına çıkınca, oyun sonrasında alınan yorumlar güven verdi. Bir araya geldiğimizde verimli zaman geçiriyoruz. İzlemeye gelenlere keyif verebiliyorsak ne mutlu bize” diye konuştu.
Yönetmen Hulusi Sıvacı ise oyuncuların enerjisinin kendisine de iyi geldiğinin altını çizerek, “Her oyunda kendilerini geliştiriyorlar. İlerleyen zamanlarda çok daha profesyonel oyunlara imza atacaklar inşallah. Arkadaşlarımın çalışmaları, başarıları, azimleri sadece görmeyenlere değil, görenlere de emsal teşkil ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Read More

Adana Kozan'da mahalle sanat sokağına döndü

Adana’nın Kozan ilçesinde bir esnaf, yaşadığı ilçenin bazı noktalarının görüntüsünü güzelleştirmek için sosyal medyadan çağrıda bulundu. Gönüllü vatandaşların da desteğiyle cadde, sokak ve okul duvarlarını yağlı boyalar ile boyayarak ilçe girişini sanat sokağına dönüştürdüler.

Adana’nın Kozan ilçesinde yaşayan esnaf Soner Özev, ilçenin bazı noktalarında bir dönüşüm hareketi başlatmak için sosyal medyadan gönüllülere çağrıda bulundu. Gönüllülerin desteğiyle gruplar halinde yaklaşık bir aydır ilçedeki cadde, sokak ve okul duvarları kente uygun renk ve simgelerle boyayarak ilçeyi güzel bir görünüme kavuşturuyor. “BİR KİŞİ İLE BAŞLADI, ONLARCA KİŞİ OLDUK”

Esnaf Soner Özev, ilçenin girişindeki büyük değişimin çok güzel tepkiler aldığını belirterek, “Kozan’ın en eski mahallerinden biri Mahmutlu Mahallesi. Buralar çok kötüydü. Sosyal medyada aktif kullanıcıyım ve başka yerlerde görüyordum, ‘Neden olmasın’ dedim. Sosyal medyadan çağrı yaptım ve ilçemizde her sektörden gönüllüler boyaları ve fırçaları ile bu projeye destek verdiler. Kozan’a gelen Kozan tarihini, güzelliklerini görsün istedik. Onun için Kozan Kalesi ve insanların fotoğraf çekilebileceği alanlar oluşturduk. Kaldırımları, duvarları gönüllü arkadaşlar ile tamamlıyoruz. Bir kişi ile başladık her geçen gün artıyoruz ve Kozan’ı seven herkes destek veriyor” dedi.

Kozan’da resim öğretmeni olan Emre Yaman, Kozan’ın Anavarza, Kozan Kalesi gibi tarihi değerlerini Kozan girişinde resimlere yansıttıklarını ifade ederek, “Ziyaretçilerin fotoğraf çekilebileceği hoş bir karşılama ile ilçeye güzel bir sokak ve duvar hazırlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“GELEN GÜZEL GÖRSÜN DİYE BÖYLE GÜZEL BİR ÇALIŞMAYA DESTEK VERDİK”

Çalışmalara destek veren ev hanımı Mürvet Ufuk ise daha güzel bir Kozan için bu çağrıya kulak verdiğini kaydederek, “Eskiden harabe gibiydi. Gelen güzel görsün diye böyle güzel bir çalışmaya destek vermek istedik” dedi.

Read More

İzmit'te Gülümse Çocuk Tiyatrosu miniklerden tam not aldı

İzmit Belediyesi’nin Gülümse Çocuk Tiyatrosu ücretsiz olarak her hafta minik seyircilerle buluşmaya devam ediyor.

İzmit Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerine devam eden Gülümse Çocuk Tiyatrosu, minikler için her hafta sahneye çıkmaya devam ediyor.

Solaklar İlkokulu’ndan gelen minik seyircilerden tam not alan Gülümse Çocuk Tiyatrosu, “Hediye canavarı” çocuk oyunuyla her hafta salı ve cuma günleri İzmit Sanat Akademisi Eğitim sahnesinde izleyiciyle buluşacak. Ücretsiz olarak sergilenen çocuk oyunuyla Gülümse Çocuk Tiyatrosu miniklerin yüzlerini güldürmeye mayıs ayına kadar Sanat Akademisi Eğitim Sahnesi’nde devam edecek.

Read More

Zonguldak'ta 13 yıl önce ışıkları sönen belediye sineması yeniden hayat bulacak

Zonguldak’ta 13 yıl önce ışıkları sönen belediye sineması, Şubat ayında restorasyon çalışmasının tamamlanmasıyla yeniden hayat bulacak.

Zonguldak’ta kent merkezinde 13 yıl önce kapatılan belediye sinemasının yeniden açılması için geçtiğimiz aylarda restorasyon çalışması başlatılmıştı. Çalışmalar hızla devam ederken, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, çalışmaları yerinde inceledi.

Çalışmaların şubat ayında tamamlanmasıyla birlikte belediye sineması, konferans salonu, sinema ve tiyatro salonu gibi birçok alanda hizmet vermeye başlayacak.

İnceleme sonrasında açıklama yapan Başkan Alan, “On iki, on üç, yıldır kapalı duruyor belediye sinemamız. Yani Zonguldak’ta yediden yetmişe herkese sorsanız belki de hepimizin seyrettiği yer burası. Herkes için değeri var manevi anlamda. Restorasyona başladık. İnşallah şubat sonuna yetiştirip çok amaçlı bir salonumuz olacak. Sinemamızda olacak. İnşallah devlet tiyatrolarını da getireceğiz” dedi.

Read More

Köyceğiz’de Mektep filminin galası gerçekleştirildi

Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde eğitimci, yazar, senarist Erdal Kara’nın yazıp yönettiği kısa film “Mektep” seyircileriyle buluştu.

Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Köyceğiz BİLSEM yapımı, senarist Erdal Kara’nın yazıp yönettiği Kısa Film “Mektep” ilk gösterim galasında Köyceğiz Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü Çok Amaçlı Salonu’nda seyircilere sunuldu. Cumhuriyet’in 100. Yılı dolayısıyla çekilen “Mektep” adlı kısa filmin galası saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı. Açılış konuşmalarından sonra kısa filmlerden fragman kesitleri sunuldu. Mektep kısa filmin gösterimi gerçekleştirildi. Akabinde Mektep kısa filminin kamera arkası görüntüleri sunuldu. Plaket ve sertifikaların takdiminden sonra Mektep filminin galası sona erdi. “Mektep” filminin galasına Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kerem Karahan, protokol üyeleri, yapımcılar, oyuncular ve vatandaşlar katıldı.

Read More

Yıllanmış Festival 10-11 Şubat'ta İstanbul'da

Yıllanmış Festival, 10-11 Şubat’ta İstanbul’da gastronomi tutkunlarını unutulmaz lezzet ve kültür yolculuğuna çıkaracak.

Yıllanmış Festival, müzik ve lezzet tutkunlarını 10-11 Şubat’ta İstanbul’da bir araya getirecek. Zaman geçtikçe değerlenen lezzetler ile gusto sahibi kişileri buluşturan festival, ünlü degüstatörlerin, sektör liderlerinin ve tanınmış sanatçıların katılımıyla İstanbul Grand Pera’da gastronomi tutkunlarını unutulmaz lezzet ve kültür yolculuğuna çıkaracak. 

Tarihi Emek Sahnesi’nin ev sahipliği yaptığı festival, Mezopotamya ile Anadolu’nun hem geleneksel hem de sofistike kültüründen izler taşıyan, küresel çapta beğeni toplayan lezzetleri bir araya getirerek yıllanmış tatları ve kültürleri aynı noktada buluşturacak. Bu yıl, Yıllanmış Festival’de gerçekleştirilecek etkinlikler arasında tadım seansları, ünlü degüstatörlerin söyleşileri, alanında uzman kişiler eşliğinde düzenlenen atölye ve deneyim atölyeleri ile konserler yer alacak. Yıllanmış Festival’in konser programında 10 Şubat Cumartesi Birsen Tezer, 11 Şubat Pazar günü ise Bülent Ortaçgil ve Jehan Barbur yer alacak.

Read More

Türk sanat müziği sanatçısı Yüksel Uzel hayatını kaybetti

Türk sanat müziğinin önde gelen isimlerinden Yüksel Uzel, 73 yaşında hayata veda etti. Yıllar önce geçirdiği beyin kanaması nedeniyle sahneleri bırakan ve Güney Afrika’ya yerleşen Uzel, bir süredir kanserle mücadele ediyordu.

Türk sanat müziğinin usta isimlerinden Yüksel Uzel, Güney Afrika’da tedavi gördüğü hastanede 73 yaşında hayatını kaybetti.
Uzel, Türk sanat müziğinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyordu.
Bir süredir kanserle mücadele eden sanatçı, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg şehrinde yaşıyordu. Uzel’in cenazesi, defnedilmek üzere kızı Arzu Uzel tarafından İstanbul’a getirilecek.
1997’de geçirdiği beyin kanaması nedeniyle uzun süre tedavi gören Yüksel Uzel, iyileştikten sonra sahneleri bırakarak Johannesburg’a yerleşti. Bu şehirde satın aldığı butik oteli işleten Uzel, pandemi döneminde sık sık Türkiye’ye geldi.
Kızı Arzu Uzel, Yüksel Uzel’in cenaze namazının, salı günü ikindi namazına müteakip planlandığını duyurdu.
Asıl adı Yüksel Katmer olan Yüksel Uzel, anne tarafı Çerkes, baba tarafından Gürcü olarak 19 Nisan 1950’de dünyaya geldi. Uzel, babası erken yaşta hayatını kaybedince liseyi bıraktıktan sonra müzik kariyerine 1975’te İstanbul Belediye Konservatuvarı’ında korist olarak başladı.
Kendine sahne ismi olarak Yüksel Uzel’i seçen ünlü sanat müziği sanatçısı ilk kez 1978 yılında Büyük Maksim Gazinosu’nda sahne alarak büyük bir şöhret kazandı ve halk tarafından da çok sevildi.
Bir süre sahne çalışmalarına devam eden Uzel ilk albümünü 1983 yılında Yavuz Plak’tan “Bir Seni Bir Gülü Öptüm” adıyla çıkardı. Albüme adını veren bu şarkı yıllar boyunca birçok sanatçı tarafından da seslendirildi.
İlerleyen yıllarda iyice Türk sanat müziğine yönelen Yüksel Uzel “Yıllar Yorgun Ben Yorgun” ve “Al Aşkını Ver Gönlümü” gibi plaklarıyla da büyük çıkış yakaladı.
Kazandığı popülerlikle birlikte sinemada da şansını deneyen Yüksel Uzel 1988 yılında Tarık Tarcan ile Islak Sokak adlı filmde başrol oynadı.
Sanatçı, kariyerinin zirvesinde yer aldığı bu yıllarda anevrizma geçirdi. İsviçre’de art arda beyin ameliyatları geçiren Yüksel Uzel dünyaca ünlü beyin cerrahı Gazi Yaşargil’in tavsiyesi üzerine sahne çalışmalarına son vermek zorunda kaldı.
Sadece televizyon çekimlerine katılan usta sanatçı 1993 yılına kadar albümler yapmaya devam etti. 1999 yılında Güney Afrika’ya gitti.
2000 yılında buradan bir de ev alan Yüksel Uzel ölümüne dek Johannesburg’da yaşadı. Johannesburg’da tanıyıp aşık olduğu iş insanı İhsan Börekçioğlu’yla evlenen Uzel’in Arzu adında bir de kızı oldu. Çift 2008’de ayrıldı.
Boşanma sonrası Yüksel Uzel çok sevdiği Güney Afrika’da yaşamaya devam etti. Usta sanatçı geçen yıl verdiği bir röportajda “Ülkeyi, havasını sevdiğim için burada kaldım. Kafa dinlemek için dört dörtlük bir yer” demişti.
Read More

Wonka zirveden inmiyor (5-7 Ocak ABD gişesi)

Timotheé Chalamet’in başrolde yer aldığı “Wonka”, vizyondaki dördüncü hafta sonunda, 14 milyon dolarlık hasılatla hala Amerika gişesinin zirvesinde. Filmin ABD’deki toplam hasılatı 165 milyon dolara, dünya çapındaki hasılatı ise 465.8 milyon dolara ulaştı. İşte 5-7 Ocak hafta sonunda ABD’de en çok seyredilen filmler ve gişe rakamları…

2 milyon dolar
2,5 milyon dolar
4 milyon dolar
4,8 milyon dolar
6 milyon dolar
9,5 milyon dolar
10 milyon dolar
11 milyon dolar
12 milyon dolar
14 milyon dolar
Read More

Altın Küre Ödülleri sahiplerini buldu! Kazananlar Oppenheimer ve Succession

Bu yıl 81’incisi düzenlenen Altın Küre Ödülleri’nde kazananlar belli oldu. Geçtiğimiz yıl yaşanan senarist ve oyuncular grevi sebebiyle Ocak 2024’e ertelenen 81. Altın Küre Ödülleri’nde sinema dalında En İyi Film dahil beş ödülle Oppenheimer bgaşı çekerken; televizyon dalında Succession, geceden En İyi Drama Dizisi dahil, dört ödülle ayrıldı. İşte 2024 Altın Küre Ödülleri’nde kazananlar…

Geçen yıl Hollywood’u sarsan senarist ve oyuncu grevi sebebiyle Ocak 2024’e ertelenen Altın Küre Ödülleri, dün gece sahaba karşı düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Komedyen Jo Koy’un sunumuyla gerçekleşen, Hollywood Yabancı Basın Birliği tarafından verilen 81. Altın Küre Ödülleri’nde televizyon dalında Succession, geceden En İyi Drama dizisi dahil, dört ödülle ayrıldı. The Bear ve Beef dizileri de üçer ödül aldı.
Sinema dalında ise En İyi Film dahil beş ödülle Oppenheimer başı çekti. En çok adaylığı alan Barbie ise sadece iki ödülün sahibi oldu. 
En İyi Animasyon ödülünü kazanan The Boy and the Heron olurken, Drama Dalında En İyi Erkek Oyuncu ödülünü de Cillian Murphy aldı.
Sinema kategorisinde En İyi Yönetmen ödülünü Oppenheimer ile Christopher Nolan kazandı.
İşte Oscar’ın habercisi niteliğindeki Altın Küre Ödülleri’ni kazananlar…
En İyi Film (Drama): OppenheimerEn İyi Film (Komedi/Müzikal): Poor Things
En İyi Yönetmen: Christopher Nolan – Oppenheimer
En İyi Erkek Oyuncu (Drama): Cillian Murphy – Oppenheimer
En İyi Kadın Oyuncu (Drama): Lily Gladstone – Killers of the Flower Moon
En İyi Erkek Oyuncu (Komedi/Müzikal): Paul Giamatti – The Holdovers
En İyi Kadın Oyuncu (Komedi/Müzikal): Emma Stone – Poor Things
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Da’Vine Joy Randolph – The HoldoversEn İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Robert Downey Jr. – Oppenheimer
En İyi Senaryo: Justine Triet Arthur Harari – Anatomy of a FallEn İyi Özgün Müzik: Oppenheimer
En İyi Özgün Şarkı: “What Was I Made For?” Billie Eilish O’Connell Finneas O’Connell – BarbieEn İyi Yabancı Film: Anatomy of a FallEn İyi Animasyon Film: The Boy and the Heron
En İyi Dizi (Drama): SuccessionEn İyi Dizi (Komedi): The BearEn İyi Mini Dizi / TV Filmi: Beef
En İyi Erkek Oyuncu (Drama): Kieran Culkin – Succession
En İyi Kadın Oyuncu (Drama): Sarah Snook – Succession
En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Ayo Edebiri – The Bear
En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Jeremy Allen White – The Bear
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Drama/Komedi): Matthew Macfadyen – SuccessionEn İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Drama/Komedi): Elizabeth Debicki – The Crown
En İyi Erkek Oyuncu (Mini Dizi/TV Filmi): Steven Yeun – Beef
En İyi Kadın Oyuncu (Mini Dizi/TV Filmi): Ali Wong – Beef
Read More

Edirne'deki Roma sur kalıntıları gelecek nesiller için korunmaya alınmalı

Edirne’nin önemli kültür varlıkları arasında yer alan Roma sur duvarları gelecek nesillere aktarılmak üzere korunma altına alınmayı bekliyor.

Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, Edirne’nin önemli kültür varlıkları arasında yer alan Roma sur duvarlarının itinayla korunarak gelecek nesillere aktarılması gerektiğini belirtti.
Beksaç, Edirne’nin tarihsel açıdan çok zengin bir şehir olduğunu söyledi.
Sur duvarlarının, kentin önemli kültür varlıkları arasında yer aldığını belirten Beksaç, bu duvarların 2000’li yıllara kadar dikkati çeken bir arkeolojik veri olmadığını ifade etti.
Söz konusu yıllardan sonra kurtarma kazıları neticesinde surların öneminin anlaşılarak varlığının daha net bir biçimde kanıtlandığını dile getiren Beksaç, “Edirne’nin pek çok yerinde sur duvarlarının kalıntılarını görüyoruz. Hatta bazı yerlerde bir kazı yapılsa, bir sondaj yapılsa bu duvarların izlerini görebiliyoruz. Kaleiçi’ndeki su şebekeleri ve doğal gaz şebekelerinin yapımı esnasında da bu sur kalıntılarını görmemiz mümkün oldu. Pek çok bölgede hala surların yüksek şekilde ayakta kaldığı kesimler mevcut. Ama bugün itibarıyla baktığımız zaman kazı yapılan bölgeler dışındaki duvarların çok iyi korunmadığını, unutulmuş olduğunu görmekteyiz” diye konuştu.
Beksaç, sur duvarlarının, Edirne’nin kurulduğu dönemden günümüze ulaşan ilk arkeolojik anıt tipi olduğunu belirtti.
Orta Çağ sürecinde yapılan ekleme ve düzeltmelerin de izlerini görmenin mümkün olduğunu söyleyen Beksaç, “Özellikle yapılan kazılarda bu Orta Çağ sürecinin varlığı daha net olarak ortaya konmuş bulunmaktadır. Edirne’nin itinayla korunması gereken arkeolojik eserleri arasında, sur duvarları, belki de başta gelen tarihi eserler arasında yer alıyor” dedi.
Beksaç, sur duvarlarının, kullanılan taşların yapısı nedeniyle iklim şartlarından olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
Sur duvarlarının dikkatli ve planlı bir çalışmayla korunabileceğini ifade eden Beksaç, şunları kaydetti:
“Yapıların arasında, esasında bunlar korunabilir ama şu şartlarda değil. Yani şu şartlarda hepsi kaderine terk edilmiş durumda. Yani genellikle duvara bitişik olarak yapılmış olan evlerin sahipleri kendi yaşamsal koşulları nedeniyle duvarları korumaya çalışıyorlar. Ama bu amatör bir iş değil. Yani her önüne gelenin yapacağı da bir iş değil. Duvar koruma başlı başına bir uzmanlık alanı. Tabii ki koruma şartları itibariyle de farklı özellikler gösteriyor. Farklı malzemeler gerekiyor. Taşların korunması büyük önem taşıyor. Çünkü Osmanlı yapılarından çok daha eski bu yapılar ve o nedenle zaman içinde aşınma büyük. Duvarların önemi şu; yani Hadrian kenti kurduğu zaman ortaya koyduğu duvarların izleri bunlar. Tarih boyunca Edirne çok önemli bir kale kent olarak yaşadı ve varlığını sürdürdü; çok ciddi planlanmış tedbirler alınması lazım.”
Read More