Arama: Kadın & Moda

Kadın kategorisinde genel olarak Moda başta olmak üzere Kadın’a dair her şey yer almaktadır.

Brad Pitt gibi davranıp kadınların parasını aldılar!

Kendini Hollywood yıldızı Brad Pitt olarak tanıtan kişiler, iki kadını dolandırdı. Ünlü aktör ile konuştuğunu sanan kadınlar, binlerce doları dolandırıcılara kaptırdı.

Dünyaca ünlü aktör Brad Pitt gibi davranan dolandırıcılar, iki kadından toplamdan 362 bin dolar aldı.
CNN’in haberine göre, İspanya polisi, kadınları dolandıran beş kişiyi tutukladı.
Guardia Civil’in pazartesi günü yayınladığı bir açıklamaya göre, 8 eyaleti kapsayan Bralina Operasyonu kapsamında 10 kişi daha dolandırıcılık suçlaması kapsamında incelemeye alındı.
Bir kadın dolandırıcılara 195 bin dolar bir diğeri ise 167 bin dolar verdi. Polis, toplam miktarın 95 bin doları kurtarmayı başardı.
Polis, her iki mağdurun da Brad Pitt hayran sitesi aracılığıyla dolandırıcılar tarafından arandığını ve aktörün kendileriyle birlikte çeşitli projelere yatırım yapmak istediğine ikna edildiğini söyledi.
Açıklamada, “Dolandırıcılar, kurbanlarını bulmak için sosyal ağlarını inceledi ve onların profillerini çıkardılar. Her iki kadının da depresyon ve sevgi eksikliği çeken savunmasız insanlar olduğunu keşfettiler” ifadeleri yer aldı.
İki kadın, Brad Pitt’le WhatsApp üzerinden sohbet ettiklerini düşünüyordu, hatta Pitt, onlara romantik bir ilişki ve birlikte bir gelecek vaat ediyordu.
Her iki kadın da, dolandırıldıklarını anlayıp polise gidene kadar Pitt olduğunu düşündükleri kişiye çok sayıda banka havalesi yaptı.
Dolandırıcıların, sahte kimlik kullanarak bir banka hesabı ağı oluşturduğu öğrenildi.
Öte yandan, Pitt son dönemde özel hayatıyla gündemde.
Bir dönemin ünlü çifti Brad Pitt ile Angelina Jolie’inin hukuk mücadelesi devam ediyor. Miraval Şatosu davasıyla sık sık gündeme gelen çiftten Brad Pitt, yeni filmi “Wolfs”un Venedik Film Festivali’ndeki prömiyerine sevgilisi ile katılmıştı.
60 yaşındaki aktör bir süredir, Ines de Ramon ile aşk yaşıyor. 31 yaşındaki tasarımcı, ünlü aktöre kırmızı halıda eşlik etmişti.
JOLIE’DEN BU YANA İLK CİDDİ İLİŞKİSİ
Daha önce bir evlilik yapan De Ramon, bu yılın şubat ayında Los Angeles’ta Brad ile yaşamaya başladı. Tasarımcı, aktörün Angelina Jolie’den boşanmasından bu yana ilk ciddi ilişkisi.
Us Weekly’nin haberine göre, 60 yaşındaki Pitt, tasarımcı sevgilisine “çok aşık”.
Kaynaklar, Brad Pitt’in kız arkadaşı Ines de Ramon ile ilişkisinin “ciddileştiğini” öne sürdü.
Yaklaşık iki yıllık birlikteliğin ardından, 60 yaşındaki aktörün kendisini sevgilisine “tamamen adadığı” belirtildi. 
Bir kaynak, Us Weekly’ye “Birbirlerine çok aşıklar” dedi ve çiftin Venedik Uluslararası Film Festivali’nde kırmızı halıda ilişkilerini resmileştirmesinin “büyük bir olay” olduğunu söyledi. Başka bir kaynak ise ikisinin de sanat ve müziğe tutkuyla bağlı olmasının onları yakınlaştırdığını söyledi.
Read More

Neşet Ertaş'ın 12'nci ölüm yıl dönümünde, açık hava müzesi kuruldu

Ankara’da yaşayan iş insanı Ercan Malkoç’un yurt dışında gördüğü bir müzeden etkilenerek memleketi Kırşehir’de yaptırdığı yaklaşık 10 dönümlük alanda oluşturulan ‘Neşet Ertaş Türkü Bahçası ve Açık Hava Müzesi’ ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kırşehir’de yaşayan iş insanı Ercan Malkoç, Avusturya’nın Salzburg şehri gezisinde dünyaca ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart için hazırlanan müzeyi gördü.
Müzeden etkilenen Malkoç, memleketine geldiğinde halk ozanı Neşet Ertaş için ‘vefa projesi’ kapsamında Armas otel bahçesinebir açık hava müzesi yaptırmaya karar verdi.
Tarım ve Orman Bakanlığından 10 dönümlük arazi kiralayan Malkoç, açık hava müzesi yapımına başladı.
Yaklaşık 5 ay süren çalışma sonucu tamamlanan mekana, halk ozanı Ertaş’ın ‘Bahça Duvarından Aştım’ türküsünden esinlenilerek ‘Neşet Ertaş Türkü Bahçası’ ismi verildi.
Bir sanatçı için Türkiye’nin en büyük açık hava müzesi olan ve yürüyüş yolu, dinlenme ve 14 farklı müzik duraklarından oluşan bahçeye gelen vatandaşlar, Neşet Ertaş’ın isimlerini taşıyan duraklara gelerek, müzik kutuları sayesinde türkülerini dinleyebiliyor.
Ayrıca bahçe, 300 çeşitten oluşan 3 bin adet bitkiyi ve Türkiye’nin 7 bölgesinden getirilen meyve bahçesini içinde barındırıyor. Müzede ayrıca, Neşet Ertaş’ın yaşadığı eve birebir benzeyen müstakil ev bulunuyor.
Ücretsiz ziyaret edilebilen müze, yarın 12’nci ölüm yıl dönümü olan Neşet Ertaş’ın sevenlerini bekliyor.
Armas Otel Müdürü ve bahçenin koordinatörü Özge Aslan, “Neşet Ertaş Türkü Bahçası ve Açık Hava Müzesi, Neşet Ertaş’ın ölüm yıl dönümü sebebiyle 5 aylık bir çalışmayla 50 kişilik bir kadroyla birlikte yıl dönümüne yetişmesi adına tamamlandı. Bahçemizde 14 tane müzik dinleti durağı bulunmaktadır. Onun dışında Neşet Ertaş’ın evinin birebir ölçüsünde yapılan Neşet Ertaş’ın evi bulunmaktadır. Evin içinde Neşet Ertaş, sizleri karşılıyor ve sizlere bir selamlama konuşması gerçekleştiriyor. Bunun dışında 300 çeşit 3 bin adet bitkinin bulunduğu bir bahçemiz mevcuttur. Misafirlerimiz Neşet Ertaş’ın da vefatının yıl dönümünde bahçemizi ziyaret ediyorlar. Türkülerini dinleyerek aileleri hoş vakit geçiriyor. Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’ı ölümünün yıldönümünde rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum” diye konuştu.
Read More

Zeki Müren vefatının 28'inci yılında mezarı başında anıldı

Türk Sanat Müziğinin unutulmaz isimlerinden besteci ve ses sanatçısı Zeki Müren’in vefatının 28’inci yılı dolayısıyla Bursa’daki kabri başında anma töreni düzenlendi.

Sanata katkılarından dolayı 1991’de “Devlet sanatçısı” unvanıyla ödüllendirilen, Türk müziğinin unutulmaz yorumcusu Zeki Müren’in vefatının üzerinden 28 yıl geçti.
Emir Sultan Mezarlığı’ndaki törene, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfının yöneticileri, Bursa Zeki Müren Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinin öğretmen ve öğrencileri, sanatçının yakınları ile sevenleri katıldı.
Zeki Müren’in yeğeni Özlem Güner, törende yaptığı konuşmada, onun yeğeni olmaktan gurur duyduğunu anlattı.
Sanatçının, “Ben herkesin Zeki Müren’i olabilirim ama sadece sizin dayınızım.” dediğini ifade eden Güner, “Bize, ‘Bunu sakın unutmayın. Beni koruyup kollayıp yaşatacak olanlar, sizlersiniz’ dedi. Artık ezberlediğim bir cümle bu. Defalarca yineledi. Hiç unutmadık, bu sözü ve unutmayacağız. Bizim görevimiz ancak son nefesimizi verdiğimizde sona erer.” ifadesini kullandı.
TEV Bursa Şube Başkanı Sertaç Şipka da Zeki Müren’in mirasçı olarak, TEV ve TSK Mehmetçik Vakfını kendine evlat edindiğini vurguladı.
Ebedi olarak onun mirasına sahip çıkmak ve hedefleri, istekleri doğrultusunda anısını yaşatmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Şipka, şunları söyledi:
“Zeki Müren’i Bursa’da daha fazla yaşatmak ve anmak için çalışıyoruz. Üzerimizde çok büyük bir görev var. Zeki Müren, Bursa’da 1931 yılında doğmuş, Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde Bursa’da yaşamış ve sanatıyla bütün dünyaya nam salmış bir sanatçı. Dolayısıyla onun engin, derin, hem sanatı, kişiliği, değerleri hem yaşam tarzıyla bilmemiz, öğrenmemiz gereken aslında daha çok fazla detayı var. Bursa kent kültürünün ve kent kimliğinin çok önemli bir parçası Zeki Müren. Bunu, günden güne daha fazla yaşatabiliyor olmak, bizlerin aslında bir nevi de boynunun borcu. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, ruhu şad olsun.”
Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız da herkesi, Müzeler Şube Müdürlüğü tarafından Bursa Kent Müzesi’nde devam eden, Müren’in yaşamı ve sanat hayatını anlatan “Elbet Bir Gün Buluşacağız” sergisini görmeye davet etti.
Tören, dua edilmesiyle sona erdi.
Read More

Tomris Giritlioğlu için tören düzenlendi

İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden senarist, yapımcı ve yönetmen Tomris Giritlioğlu için tören düzenlendi. Mecidiyeköy’deki İstanbul Devlet Tiyatroları sahnesinde düzenlenen törene ailenin yakınları ve çok sayıda sanatçı katıldı.

İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 67 yaşında hayatını kaybeden senarist, yapımcı ve yönetmen Tomris Giritlioğlu için Mecidiyeköy’deki İstanbul Devlet Tiyatroları sahnesinde tören düzenlendi.
Törene Giritlioğlu’nun erkek kardeşi, oğlu, aile yakınlarıyla, sanatçı dostları ve vatandaşlar katıldı. Törende bir konuşma yapan oyuncu Cansel Elçin, “Bizlerin sektördeki herkesin bir anısı vardır onunla. Onunla çalışanlar, onunla beraber olanlar yetim kaldı” dedi.
Konuşması sırasında gözyaşlarına boğulan erkek kardeşi Başar Arcak ise, ‘O kadar güzel şeyler söylediler ki o zaman daha da gurur duydum . İyi ki benim ablammış. Onu çok seviyorum’ diye konuştu.
Sözlerine “Canım annem, büyük aşkım, sonsuz flörtüm’ diye başlayan oğlu Ilgaz Giritlioğlu ise, ‘Tomris’in oğlu olmak hem çok zor hem de çok kolay. Çetin ceviz bir hayat, uykusuz montaj odaları, bol sigara, çok fazla senarist, kostümler, güzel oyuncular ve kameralarda dolu, nefes kesen bir hayat. Seninle çok gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.
Tomris Giritlioğlu için, bugün ikindi namazına müteakip Teşvikiye Camiinde cenaze namazı kılınacak.
67 yaşında hayatını kaybeden Giritlioğlu’nun cenazesi 25 Eylül Çarşamba günü Antakya Asri Mezarlığında toprağa verilecek.
1957 yılında Konya’nın Kadınhanı ilçesinde doğdu. Hataylı bir ailenin çocuğudur. Babası o sırada Kadınhanı’nda hakimlik yapan Ali Arcak, annesi Sakine Arcak (Günaydın) idi.Çocukluğunun ilk yılları Adana’da geçti. İlkokul 3. sınıftan sonra eğitim hayatına TED Ankara Koleji’ne devam etti. Yükseköğrenimini Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı.Üniversite öğrencisi iken sinema yönetmeni olmaya karar verdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra TRT’de çevirmen olarak çalışmaya başladı. 1977’de TRT Haber Dairesi Başkanı Aycan Giritlioğlu ile evlendi. Bu evlilikten oğlu Ilgaz dünyaya geldi (1980).
TRT’de bir süre Çocuk Programları ile Eğitim Kültür Bölümleri’nde asistanlık yaptıktan sonra Belgesel Programlar Müdürlüğü’ne geçti. “Tabletten Belgesele” ve “Beyoğlu” adlı iki belgesel film çekti. 1988’de TRT’nin Drama Bölümü’ne geçti ve 1989’da ilk filmi Kantodan Tangoya yı çekti.İlk uzun metrajlı filmi Suyun Öte Yanı’nı 1991’de çekti. Film, 11. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü ile En İyi Yönetmen Ödülü’ne, 4. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde En İyi İkinci Film ödülüne değer görüldü. 1994’te Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Yaz Yağmuru adlı öyküsünü aynı adla sinemaya uyarladı. Mehmet Eroğlu’nun Yarım Kalan Yürüyüş romanından uyarladığı 80. Adım (1995), 8. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde Seçiciler Kurulu Özel Ödülü’nü ve 15. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Film Yarışması’nda En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini aldı.1999 yılında yönetmenliğini yaptığı Salkım Hanımın Taneleri adlı film ile üne kavuştu. Film, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film” ödülünü; Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ise Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü’nü aldı.2002’de TRT’den emekli olan Giritlioğlu,Salkım Hanım’ın Taneleri filminin devamı niteliğindeki Güz Sancısı filmini 2008’de tamamladı.Sanatçı, emekli olduktan sonra özel televizyonlar için dizi film projeleri üretmeye başladı. Dizilerin kiminde yapımcı kiminde ise proje tasarımcısı olarak görev aldı. Türkiye’de ‘dönem dizisi’ akımını başlatan kişi oldu ve ‘Kuruşun Yarası’ ‘Çemberimde Gül Oya’, ‘Ihlamurlar Altında’‘Hatırla Sevgili’, ‘Karayılan’, ‘Asi’, ‘Gönülçelen’, ‘Kasaba’, ‘Bu Kalp Seni Unutur mu?’, ‘Her Şeye Rağmen’ ürettiği yapımlardandır.
Read More

Zeki Müren'in gölgesinde oynadığı ağaç korunuyor

Türk Sanat Müziğinin unutulmaz sesi Zeki Müren’in Bursa’da doğup büyüdüğü mahallede bulunan ve çocukluğunda arkadaşlarıyla gölgesinde koşup oynadığı manolya ağacı bir otelin bahçesinde özenle korunuyor.

Osmangazi ilçesi Tophane Mahallesi’nde 1931 yılında dünyaya gelen, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını burada geçiren, “Sanat Güneşi” ve “Paşa” olarak da anılan sanatçı, unutulmaz sesi ve yorumuyla Türk Sanat Müziği’nde izler bırakarak 65 yaşında vefat etti.
Mahallede heybetiyle dikkati çeken manolya ağacı, sanatçının lise dönemine kadar ailesiyle yaşadığı evin bulunduğu sokaktaki en önemli hatıralardan biri olarak varlığını koruyor.
“Sanat Güneşi”nin o yıllarda arkadaşlarıyla gölgesinde oynadığı, mevsiminde açtığı çiçeklerinin kokusuyla insanları mest eden ağaç, Zeki Müren’in çocukluk arkadaşının oğlunun sahibi olduğu, restoranında kendi sesinden unutulmaz şarkılarının çalındığı otelin bahçesinde muhafaza ediliyor.
Otelin sahibi 63 yaşındaki Ahmet Aydın, AA muhabirine, aile olarak dedesinden itibaren 5 kuşaktır Tophane Mahallesi’nde yaşadıklarını söyledi.
İşlettiği otelin karşısındaki evin de kendilerine ait olduğunu belirten Aydın, “Sokağımın, mahallemin ve Bursa’nın sevdalısıyım. Onun için de burada dedem gibi bir eser bırakmak adına şu anda bulunduğumuz mekanın, Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana dördüncü emanetçisiyim. Emanetçisi olmaktan da gurur duyuyorum. Geçmişimize, tarihimize sahip çıkmak adına burada bu mücadeleyi veriyorum.” dedi.
Aydın, babası Hayrettin Aydın ile Zeki Müren’in çocukluklarının beraber manolya ağacının gölgesinde geçtiğini dile getirdi.
Sanatçının bu mahallede doğup büyüdüğünü anlatan Aydın, şöyle devam etti:
“6 Aralık 1931’de bizim evimize 6-7 ev uzaklıkta bir evde dünyaya geliyor rahmetli Zeki Müren’imiz. Zeki Müren’le rahmetli babamın bir ilkokul serüveni var. İlkokul 1’den 3’e kadar birlikte okumuşlar. Şu anda Osmangazi İlkokulu deniliyor. Babamlar okuduğunda Orhangazi İlkokuluymuş. Orada birlikte beraber okumuşlar. Onunla anılarını rahmetli babamdan çok duyduk. Çok onurlanıyorum ve gururlanıyorum açıkçası. 1938 yıllarında burada bu ağacın altında birlikte oynamışlar. Kendimi çok şanslı hissediyorum. O oyun grubundaki birçok kişiyi tanıma fırsatını elde ettim. Ölenlere rahmet diliyorum.”
Aydın, yakın zamanda Bodrum’daki Zeki Müren Müzesi’ni gezdiğini, sanatçının memleketi Bursa’da onun anılarını yaşatacak bir müze olmamasından derin üzüntü duyduğunu ifade etti.
Babasının ve dedesinin doğduğu mahalledeki eski konağı satın alarak butik otele çevirdiğini söyleyen Aydın, “Burayı metruk bir halde aldık. 2013’te açtık. Bu ağaç, Bursa’da görebileceğiniz en yaşlı manolya ağacı. Bu ağacın özelliği şu; Zeki Müren’in ölümsüz ‘Koklamaya kıyamam, benim güzel manolyam’ parçasının ilham kaynağı olduğunu rahmetli büyüklerimizden duyduk. Biz de şimdi gelecek nesle aktarıyoruz.” diye konuştu.
Aydın, ağacın her sene haziranın ilk haftasında çiçek açtığını, temmuz sonuna kadar bu görünümünü koruduğunu aktardı.
Zeki Müren’i her gün yad ettiğini dile getiren Aydın, “Dünyada nasıl Elvis Presley varsa bizim de Zeki Müren’imiz var. Hakikaten çok büyük bir değerdir, çok büyük bir onurdur. Kendisini 24 Eylül 1996’da sahnede mikrofonuyla kaybettik. Hakikaten o kadar kendini sanata adamış birisi ki ölümü de kendine yakışan bir şekilde oldu. Allah rahmet eylesin.” ifadesini kullandı.
Bahçesinde bu ağacın bulunduğu otelde işletmecilik yapmaktan gurur duyduğunu vurgulayan Aydın, şunları kaydetti:
“Babam şunu anlatırdı; Zeki Müren’i tanıyan kişilerden de duyduğum ve bildiğim kadarıyla, çok naif, farklı, kendine has bir çocukluğu varmış. Gerçek bir Bursa ailesinin çocuğu. Babası rahmetli kereste tüccarı Kaya Müren, annesi Hayriye Hanım iyi bir terzi. Zeki Müren’in güzel bir çocukluk ortamı varmış. Bu ağacın altında bir sürü kişiyle birlikte oynamışlar. Sokağımızda birlikte oynama şansına sahip olmuşlar ki çok önemli bir şey.”
Read More

Gizemli cinayetleri konu alan en iyi diziler

Ünlü film sitesi IndieWire, televizyon tarihine damga vuran en iyi gizem dizilerini açıkladı. İşte gizemli hikayelerden hoşlananların zevkle izleyeceği 10 yapım…

Big Little Lies (1. Sezon)
Yazar Liane Moriarty’nin romanından uyarlanan “Big Little Lies”, Kaliforniya, Monterey’deki bir ilkokul için düzenlenen bağış toplama etkinliğindeki gizemli cinayet konu alıyor.
The Fall
Belfast polisinin bir seri cinayet soruşturması durdurulunca, bu durumu araştırmak için Dedektif Şefi Stella Gibson göreve getirilir. Binlerce seçenek, sınırsız eğlence. X-Files’dan Gillian Anderson, soğukkanlı bir dedektif olarak, Belfast’taki bir seri katili zekasıyla alt etmeye çalışır.
Sharp Objects
Dizi, iki genç kızın cinayetleri hakkında haber yapmak için memleketine dönen muhabir Camille Preaker karakterini konu almaktadır.
Top of the Lake
Jane Campion ve Gerard Lee tarafından hazırlanan ve yazılan dizi, Defektif Griffin’in gizemli cinayetleri çözmeye çalışmasını konu alıyor.
True Detective: Night Country
Jodie Foster ve Kali Reis’in başrollerde olduğu diz, Alaska’nın kurgusal Ennis kasabasında geçiyor.  Dizi, ikilinin iz bırakmadan kaybolan sekiz erkeğin nasıl ve neden kaybolduğunu araştırmalarını takip ediyor.
Twin Peaks: The Return
Mark Frost ve David Lynch imzalı dizi, bir kasabanın sakinlerinin, mezuniyet kraliçesinin öldürülmesiyle yaşadıkları şaşkınlığın 25 yıl sonrasını konu alıyor.
Under the Bridge
Quinn Shepherd tarafından geliştirilen dizi, Rebecca Godfrey’nin kitabından uyarlandı.
Yapım, 1997’de kaybolan ve kısa bir süre sonra ölü bulunan Kanadalı bir genç olan Reena Virk’ün (Vritika Gupta) yıkıcı gerçek hikayesini anlatıyor.
Mare of Easttown
Philadelphia’nın bir banliyösünde polis dedektifi Marianne “Mare” Sheehan, bir yandan genç bir annenin cinayetini araştırırken bir yandan da kendi hayatının dağılmasını engellemeye çalışmaktadır.
The Staircase
Dizi, karısı Kathleen’in evlerinin merdiven boşluğunda ölü bulunmasının ardından onu öldürmekle suçlanan suç romanı yazarı Michael Peterson’ın hikayesini ve bu olaydan sonra verilen 16 yıllık hukuk mücadelesini konu alıyor.
Under the Banner of Heaven
Andrew Garfield, Sam Worthington ve Daisy Edgar-Jones’un rol aldığı dizide, bir dedektifin inancı vahşi bir cinayeti araştırırken sınanır.
Read More

Efes Antik Kenti'nde Gece Müzeciliği konserleri başlıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünce düzenlenen Gece Müzeciliği Konser Serisi’nin ilki, 22 Eylül’de sanatseverlerle buluşacak.

Barok dönemin sevilen bestecilerinden Antonio Vivaldi’nin “Mevsimler” başlıklı keman konçertosu, saat 21.00’da Efes Antik Kenti’nde beğeniye sunulacak. Kuruluşunun 50. yılını kutlayacağı sezona hazırlanan İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, Celsus Kütüphanesi’nde gerçekleştireceği konserde, solist olarak barok müziğin başarılı keman sanatçılarından Andres Gabetta ile sahnede olacak.

Read More

8. Kadıköy Plak Günleri 21 Eylül'de başlayacak

Kadıköy Plak Günleri, 21-22 Eylül’de Kadıköy Kalamış Atatürk Parkı’nda sanatseverle buluşacak.

Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde, İstanbul’un birçok noktasında hizmet veren plak dükkanı stant açacak. Etkinliğin ilk günü “Plak Tarihinde Bir Yolculuk”, ikinci gününde ise “Yerli ve Milli Bir Prog-Rock Hikayesi: Paralel” başlıklı söyleşiler gerçekleştirilecek. Plak koleksiyoncuları ile müzik müdavimlerini bir araya getirmesi beklenen festival, BaBa ZuLa konseriyle sona erecek

Read More

Adile Naşit heykelinin zilini çaldılar

Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından Adile Naşit’in Avcılar’daki heykelinde bulunan okul zili kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı. Avcılar Belediyesi zilin yenisinin yapılması için harekete geçti. İstanbul’da bulunamayan heykele uygun ölçü ve renkteki zil Amasya’da bulunarak yerine takıldı.

Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından Adile Naşit’in ‘Hababam Sınıfı’ filmlerinde canlandırdığı ‘Hafize Ana’ karakteriyle özdeşleşen heykelin elindeki okul zili kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındı.
Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Merkez mahallesinde bulunan heykeldeki zilin yerine yenisinin takılmasını istedi. Ancak zilin heykelle renk ve ölçü açısından uyumlu örneği İstanbul’da bulunamadı.
Bunun üzerine Park ve Bahçeler Müdürlüğü Erol Mumcu Kültür ve Sanat Parkı’ndaki heykelden çalınan zilin temin edilmesi için çalışmalara başlandı. Amasya’daki bir ustaya yaptırılan okul zili, Avcılar’daki heykelin eline yerleştirildi.
Konuyla ilgili konuşan Park ve Bahçeler Müdürü Emre Remzi Gülşen, “Geçtiğimiz günlerde sanat parkımız içerisinde Türk sinemasının efsane isimlerinden Adile Naşit’e ait olan heykelimizde bir olumsuzluk yaşandığını tespit ettik. Hızlı bir şekilde zarar gören zilin yeniden temin edilerek ait olduğu yerde tekrardan halkla buluşmasını sağlıyoruz” dedi.
Yeni zili heykele takan Yusuf Biçer ise Amasya’dan özel olarak İstanbul’a geldi. Biçer, “Adile annemizin zilini çalmışlar, beni de aradılar. İstanbul’da bulamadılar, Amasya’da buldum getirdim. Zili, Adile annemizin eline yine taktık. Güzel de oldu” diye konuştu.
Biçer yeni zili taktıktan sonra Adile Naşit heykeliyle fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.
“Hafize Ana” ya da “şevkatli anne” karakterini canlandırdığı Yeşilçam filmlerinde, sık sık Münir Özkul ve Kemal Sunal ile başrolleri paylaşan ve unutulmaz filmlerde rol alan oyuncu Adile Naşit, 1987’de yaşamını yitirdi.
Gerçek adı Adela Özcan olan sanatçı, Türk tiyatrosunun tuluat ustası ve “Komik-i Şehir” unvanlı Naşit Bey ile sonradan Emel adını alan Amelya Hanım’ın kızı olarak, 17 Haziran 1930’da İstanbul’da doğdu.
Adile Naşit, 1976’da “İşte Hayat” adlı filmdeki rolüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı.
Ertem Eğilmez ve Kartal Tibet filmlerinde rol alan sanatçının, Münir Özkul ve Kemal Sunal ile oynadıkları filmler halen Türk televizyonlarının en çok izlenen yapılmarı arasında yer alıyor.
Read More

Ukraynalı müzik grubu Artbat, İstanbul'da konser verecek

Artur Kryvenko ve Vitaliy Limarenko’dan oluşan Ukraynalı DJ ve müzik prodüksiyon ikilisi Artbat, İstanbul’da müzikseverlerle bir araya gelecek.

Artur Kryvenko ve Vitaliy Limarenko’dan oluşan ikilisi Artbat, İstanbul’da müzikseverlerle bir araya gelecek. İkili, 20 Eylül’de KüçükÇiftlik Park’ta konser verecek. Konser öncesi, çalışmalarını Türkiye’de sürdüren, ses mühendisi, Brezilya asıllı DJ ve prodüktör Fred Lenix sahne alacak. Etkinliğin açılışını ise Türkiye’nin üretken prodüktörlerinden biri olarak gösterilen Sezer Uysal yapacak.

Read More