NASA’nın yüzlerce bilgisayar simülasyonu kullanıldığı bir çalışma, Mars’ın iki uydusu Phobos ve Deimos’un asteroit parçalarından oluşmuş olabileceğine dair bir teori ortaya çıkardı. Öte yandan Japonya Uzay Ajansı’nın 2026’da Phobos uydusundan topladığı örnekleri Dünya’ya geri getirmeye hazırlandığı kaydedildi.
Icarus dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, bu teori küçük ve garip şekilli uyduların bazı gizemli özelliklerini açıklayabilir.
Bu uyduların oluşumuyla ilgili iki ana teori bulunuyor.
İlkine göre, bu uydular Mars’ın yerçekimi tarafından yakalanmış asteroitlerden oluşuyor.
Ancak bu teori, uyduların Mars’ın ekvatoru etrafındaki dairesel ve kararlı yörüngelerini açıklayamıyor.
NASA Ames Araştırma Merkezi’nden gezegen bilimci Jacob Kegerreis, “Büyük bir disk oluşturup uyduları büyütmenin birkaç yolundan biri budur.” dedi.
Kegerreis ve ekibi ise bu iki fikir arasında bir senaryo öneriyor.
Belki de Mars bir asteroiti yakaladı, ancak yerçekimi bu kayayı parçalara ayırdı.
Bu kalıntılar, Mars’ın çevresinde kısa ömürlü bir halka oluşturmuş olabilir.
Farklı asteroid boyutları, hareket ve dönüş hızları, halkaların nasıl oluştuğunu büyük ölçüde etkiledi.
Ancak simülasyonlar halkaların gerçekten oluşabileceğini gösterdi.
Kegerreis, “Sevindirici olan, birçok koşulda disk oluşturabilecek çok sayıda malzeme elde ediyor olmamız.” diye konuştu.
Görev, Phobos’tan yüzey materyali toplayarak Dünya’ya geri getirmeyi planlıyor.
Eğer bu örnekler Mars’a benzer bir bileşime sahipse, dev çarpışma hipotezini destekleyecek.
Ancak örnekler daha çok bir asteroitin özelliklerini taşıyor ya da çarpışma sırasında buharlaşacak daha fazla su ve diğer bileşiklere sahipse, parçalanmış asteroit hipotezi daha olası hale gelecek.
Kegerreis, “Bu, Mars’ın uydularının nasıl oluştuğunu açıklamasa bile, başka bir gezegenin uydularının nasıl oluştuğunu gösterebilir. Artık birçok dış gezegen ve dış uydular keşfediyoruz. Bu tür şeylerin farklı güneş sistemlerinde nasıl meydana gelebileceğini araştırmaya değer, hatta bu sistemde olmasa bile.” ifadelerini kullandı.