Bilim insanları, Mars’ın uyduları Phobos ve Deimos’un, bir asteroidin gezegene tehlikeli şekilde yaklaşıp parçalanmasıyla oluştuğunu öne sürdü. Bu yeni model, uyduların oluşumuna dair uzun süredir çözülemeyen soruları yanıtlayabilir. Japonya Uzay Ajansı’nın (JAXA) 2026’da Phobos’a gitmeyi hedeflediği görev bu hipotezi test edecek.
Bilgisayar simülasyonları, Mars’ın gizemli uyduları Phobos ve Deimos’un, büyük bir asteroidin Kızıl Gezegen’e tehlikeli şekilde yaklaşmasıyla oluşan enkazdan meydana gelmiş olabileceğini öne sürüyor.
Bu yeni modele göre, Phobos ve Deimos, Mars’a çok fazla yaklaşarak Roche limitini aşan bir asteroidin parçalanması sonucu ortaya çıkan enkazdan oluştu.
Roche limiti, bir gezegenin yerçekimsel gelgit kuvvetlerinin bir gök cismini parçaladığı mesafedir.
NASA Ames Araştırma Merkezi’nden Jacob Kegerreis, “Phobos ve Deimos’un oluşumuna dair yeni bir seçeneği keşfetmek heyecan verici. Onlar Güneş Sistemi’nde, Dünya’nın uydusu dışında, kayalık bir gezegenin yörüngesinde dönen tek uydular.” dedi.
MARS’IN UYDULARINA YENİ BİR BAKIŞ
Phobos ve Deimos’u açıklamak kolay değil.
Her iki uydu da küçük ve şekilleri diğer uydulardan farklı.
Phobos’un genişliği en büyük noktasında 26 kilometre, Deimos’unki ise yalnızca 16 kilometre.
Buna karşılık Phobos ve Deimos, Mars’ın ekvator düzlemiyle uyumlu, düzgün dairesel yörüngelere sahiptir.
Ancak, bu iki uydunun Mars yüzeyine olan farklı yükseklikleri Phobos 6.000 kilometre, Deimos 23.000 kilometre uzaklıkta bu çarpışma modelini açıklamada zorluk yaratıyor.
Kegerreis ve ekibi tarafından geliştirilen yeni model, bu zorluklara çözüm sunabilir.
Durham Üniversitesi’nin Gelişmiş Hesaplama Sistemleri’nde yapılan yüzlerce simülasyonda, asteroidin çapı, dönüşü, hızı ve Mars’a olan yaklaşma mesafesi gibi değişkenler incelendi.
Simülasyonlar, enkazın bir kısmının uzaya kaybolmasına rağmen, yeterli miktarda parçanın Mars yörüngesinde kaldığını ve bu parçaların çarpışarak daha küçük parçalara ayrıldığını, ardından Mars etrafında bir disk oluşturduğunu gösterdi.
Bu diskten, Phobos ve Deimos’un oluştuğu düşünülüyor.
Bu yeni model, Phobos ve Deimos’un dairesel, ekvatoral yörüngelerini ve Deimos’un Mars’tan nispeten uzak oluşumunu açıklıyor.
NASA Ames’ten Jack Lissauer, “Modelimiz, uydu oluşturacak materyalin diskin dış bölgelerine daha verimli bir şekilde dağılmasını sağlıyor.” dedi.
Bu, daha küçük bir ‘ana’ asteroidin bile yeterli materyali sağlayabileceği anlamına geliyor.
Bu hipotez, 2026’da Japon Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) tarafından başlatılacak Martian Moons eXploration (MMX) göreviyle test edilecek.
MMX, Phobos’tan örnekler toplayıp Dünya’ya getirecek bir görev.
Görevde, NASA’nın MEGANE (Mars-moon Exploration with GAmma rays and Neutron experiment) adlı cihazı da bulunacak ve Phobos’un kimyasal bileşimini analiz ederek örnekleme bölgelerini seçecek.
Eğer MMX, Phobos’ta Mars’a ait kaya izleri bulursa, bu uyduların çarpışma sonrası oluştuğunu gösterebilir.
Ancak, bileşimleri asteroidlerle benzerse, Kegerreis’in modeli desteklenebilir.
Kegerreis, “Bu model, Mars’ın tarihiyle ilgili bu kilit olay için farklı bir hipotez sunuyor ve bu da uyduların özellikleriyle test edilebilir.” dedi.
Ayrıca, bu simülasyonların Satürn’ün halkalarının oluşumu ya da diğer gizemli uydular gibi gezegenler ve daha küçük cisimler arasındaki etkileşimleri incelemek için de uyarlanabileceği belirtiliyor.
Bu bulgular, 20 Kasım’da Icarus dergisinde yayımlandı.