Paylaş
NASA, COVID-19 gecikmeleri ve bütçe aşımlarının yarattığı engelleri aşarak, Dragonfly rotorlu uçak görevine onay verdi. 2028 yılında Satürn’ün en büyük uydusu Titan’a çığır açacak bir yolculuğa çıkmaya hazırlanan bu otonom nükleer enerjili rotorlu uçak, uzay araştırmalarında yeni bir sayfa açacak.
Ancak Titan’ı gerçekten eşsiz kılan şey organik kimyasıdır.
Azot ve metan bakımından zengin atmosferiyle, yaşamın yapı taşlarını anlamak isteyen bilim insanları için bir cennettir.
Yüzeyin koşulların zorluğunu artırmasından dolayı geleneksel keşif araçları ise orada başarılı bir sonuç alamaz.
Alüminyum/titanyum rotorlar kullanarak uçan Dragonfly, Titan’ın yüzeyinde sıçrayarak jeolojik araştırmalar yapmak ve biyo-imzaları aramak üzere tasarlanmıştır.
Uzay aracı yüzeyi ve hemen altını inceleyerek organik bileşikler ve yaşam göstergeleri arayacak.
Bir nötron spektrometresi, bir sondaj mekanizması ve bir kütle spektrometresi ile donatılmış olan Dragonfly, araştırmacıların Titan’ın karmaşık organik kimyasını kapsamlı bir şekilde analiz etmelerini sağlayacak.
3,35 milyar dolarlık bütçesiyle bu görev NASA’nın uzay araştırmalarının sınırlarını zorlama konusundaki kararlılığını temsil ediyor.
NASA’nın Dragonfly rotorlu uçağı uçuşa hazırlanırken, insan yaratıcılığının ve durmak bilmeyen bilgi arayışının bir kanıtıdır.
Bu görev sadece Titan’ın sırlarını açığa çıkarmakla kalmayacak, aynı zamanda yaşamın kökenlerine de ışık tutacaktır.
Tüm dünyanın izlediği Dragonfly, uzay keşif tarihinin kayıtlarına geçmeye hazırlanıyor.